Somut durumda davalı vekili istinaf dilekçesinde takipten istinaf konusu mahkeme gerekçeli kararının tebliği ile haberdar olunduğu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, mahkemece usulsüz tebliğ iddiasının değerlendirilmediği bildirilmiştir. Davalı borçlu tarafından İİK 16. Maddeye dayalı olarak takipten haberdar olunan tarihten itibaren 7 günlük yasal sürede usulsüz tebliğ işleminin şikayet konusu yapılması gerekli olup açılan davada ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı hususunun icra mahkemesince kendiliğinden dikkate alınması mümkün değildir. Davalı vekilince usulsüz tebliğ iddiası ile şikayette bulunulup dava açıldığı iddia ve ispat edilmemiştir. Davalı vekili ayrıca hangi dönem kira alacaklarının talep edildiğinin belli olmadığı beyanı ile istinaf talebinde bulunmuştur. Alacaklılar tarafından takibe 31/03/2022 tarihinde geçilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık, genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti ve gecikmiş itiraz niteliğindedir. Yargıtay'ın müstakar içtihatlarına göre, gecikmiş itiraz şikayetlerinde, davacı tarafından ileri sürülmemiş olsa dahi tebligatın usulüne uygun şekilde yapılmış olup olmadığı öncelikli olarak incelenmelidir....
İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan takipte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, 18/07/2019 tarihinde takipten haberdar olduklarını, ayrıca kambiyo takiplerinde uygulanan faiz türünün avans faiz olduğunu, takipte fahiş faiz istendiğini, işlemiş faiz, faiz çeşidi ve faiz oranına itiraz ettiklerini söyleyerek ödeme emri tebliğ tarihinin 18/07/2019 olarak kabul edilmesine, faize itirazları yönünden takibin iptaline, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
'nun 89/1- 89/2 ve 89/3 maddeleri uyarınca tebliğ edilen ihbarnamelerin usulsüz tebliğ edildiğinin kabulü ile 12/05/2021 tarihinde muttali olunduğu ihbarnamelere itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına, yasal prosedür tamamlanmadan şikayetçinin maaşına ve diğer haklarına konulmuş olan hacizlerin kaldırılmasına, müvekkilinin geçimini sağladığı maaşından başka geliri bulunmadığından icra takibinin tedbiren dava sonuna kadar durdurulmasına, İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : İlk derece mahkemesince, "Şikayetin kısmen kabulü ile Yalova İcra Müdürlüğü 2021/5169 esas sayılı dosyasında davacı borçluya 89/1. haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiği yönündeki şikayetin reddine, davacı borçluya 89/2. ve 89/3. haciz ihbarnameleri tebliğ tarihinin 10/05/2021 tarihi olarak düzeltilmesine, haciz ihbarnamesine itiraz makamı icra müdürlüğü olduğundan itiraz talebinin reddine, icra dosyasına borçlu tarafından sunulan 12/05/2021 tarihli dilekçe itiraz kabul edilerek davacı borçlu yönünden takibin...
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacının usulsüz tebliğ şikayetinin reddine ve süresi içinde yapılmayan gecikmiş itirazın reddine karar verildiği görülmektedir. İİK 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itirazın incelenebilmesi için öncelikle şikayete konu ödeme emri tebliğ işleminin usul ve yasaya uygun olması gerekir. Aksi halde borçlu vekilinin başvurusunun usulsüz tebligata dayalı, tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi olarak tavsif edilmelidir. İcra takip dosyasında davacı - borçluya TK 21/2 maddesi uyarınca yapılan tebliğ işleminin şekli olarak usulüne uygun olduğu görülmektedir. Davacı, dava dilekçesinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanında gecikmiş itiraz deyimini de kullandığı görülmektedir. Davacı - borçlunun dava dilekçesinde takipten 27/10/2021 tarihinde haberdar olduğunu, davanın da 01/11/2021 tarihinde açıldığı görülmektedir....
Bu durumda davacı borçlu adına gönderilen ödeme emri tebligatı usulsüz tebliğ edilmiş olduğundan usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin dava dilekçesinde bildirilen öğrenme tarihi olan 02/06/2021 olarak düzeltilmesi gerekir. Davacı borçlunun takipten önce mirası reddetmesi nedeniyle talebinin İİK 168 maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olduğu ve yasal 7 günlük süre içerisinde icra takip dosyasına yapıldığı anlaşılmıştır. O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken usulsüz tebligat şikayeti ve sair itirazın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davacının istinaf sebepleri yerinde olduğundan istinaf talebinin kabulü ile Şarkışla İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/20 Esas ve 2021/55 Karar sayılı kararının HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Açılan davada öncelikle ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü şikayetinde bulunulmuş, tebligatın usulsüz olduğunun tespiti ile öğrenme tarihi olarak 25/02/2020 tarihinin kabulüne ve takibe süresinde itiraz edildiğinden durdurulmasına karar verilmesi istenilmiştir. Usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın İİK 16/1 maddesi uyarınca öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede tebliğ işlemine yönelik olarak icra mahkemesine şikayette bulunmalıdır. Ayrıca usulsüz tebliği öğrendiği tarih tebliğ tarihi kabul edileceğinden bu tarihten itibaren süreler işlemeye başlayacağından icra takibinin şekline göre itiraz ve şikayetlerini de icra dairesine ya da icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Muhatap öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurmaz ise tebliğ işlemi kesinleşir....
Davalı üçüncü kişiler istinaf dilekçesinde; mahkeme kararının verilmesinden sonra dosyaya davalı olarak eklenmelerinin usulsüz olduğunu, İcra Mahkemesine yaptıkları usulsüz tebliğ şikayetinin bekletici mesele yapılması gerektiğini, 2. haciz ihbarnamesine itirazlarının süresinde olduğunu, taraflarına 3. haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceğini, bu nedenle şikayete konu İcra Müdürlüğü kararının isabetli olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılması ile şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. C....
Hukuk Dairesi'nin 31/12/2021 tarih, 2021/1947 Esas, 2021/3679 Karar sayılı kararı) Açıklanan gerekçeler ile yapılan tebliğ işleminin usule uygun olduğu kanaatine varılarak usulsüz tebliğ şikayetinin esastan reddine; imza itirazı yönünden yapılan incelemede, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte itiraz süresi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168.maddesinde beş gün olup davacının imza itirazını beş günlük yasal süre geçtikten sonra ileri sürdüğü anlaşıldığından imzaya itirazın süre yönünden reddine; yasal şartları oluşmadığından davalı vekilinin tazminat ve para cezası verilmesi talebinin reddine karar verildiği görülmüştür....
Şikayetçi süresinde kıymet takdirine itiraz etmemiş, tebligatların usulsüz tebliğ edildiğinden kıymet takdirine itiraz edemediğini ihalenin feshi sebebi olarak belirtmiştir. Tebligat Kanunu’nun 39. maddesinde; “Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin, o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; borçluya satış ilanının "Şehit Kansu Küçükateş Mahallesi 1886 Sokak No:28 İç Kapı No:6 Kadirli/Mersin" adresine tebliğe çıkarıldığı, tebligat parçasına göre "muhatabın o anda işte olması sebebiyle muhatapla birlikte aynı adreste sürekli oturduğunu beyan eden imzaya ehil eşi Selver Savaş'a tebliğ edildi” şerhiyle 20/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Selver Savaş'ın şikayete konu icra takibinin diğer borçlusu olduğu anlaşılmıştır....