İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığından habersiz olduğunu, müvekkilinin takipten 06/07/2020 tarihinde haberdar olduğunu ve 08/07/2020 tarihinde de borca ve imzaya itiraz şeklinde kendi el yazısıyla itirazda bulunduğunu, davacının muhtara yapılan tebligatın 02/07/2020 tarihinde yapıldığından haberi olmadığını, bu sebeple de süresi içerisinde usulsüz tebligata itirazda bulunmadığını, yapılan tebligatta açık usulsüzlük olduğunu, normal tebligat yapılmadan, TK 21/2'ye göre tebligat yapılamayacağını, bunun açık bir usulsüzlük olduğunu ve müvekkilinin de bundan haberi olmadığını, yapılan tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği incelenmeden, davacının bu yönde herhangi bir beyanı alınmadan yapılan bu değerlendirmenin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne, takibe konu olan bonodaki imzanın müvekkiline ait olmaması ve müvekkilinin...
10/1. maddesi kapsamında bilinen adres olduğunu, bildirilen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi de nazara alınarak muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebligat çıkarılacağını, gönderilen ödeme emri T.K m.21'e göre muhtara tebliğ edilmekle usulsüz tebligat yapıldığını, müvekkile yapılan tebligat; Tebligat Kanunu uyarınca geçersiz olup öğrenme tarihi olan 06/01/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesini, ayrıca takibe konu edilen çek üzerindeki imza da müvekkilimize ait olmadığını, imzaya ayrıca ve açıkça itiraz ettikerini, müvekkilin imzasının bulunduğu Şanlıurfa 3....
Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, usulsüz tebliğ şikayetinin yasal süre aşımından reddine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır....
Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde, davacıya ait ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia etmiş ise de, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin süresinde olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir. Davacı hakkında yürütülen takip sırasında kıymet takdir raporunun 05/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, dava dilekçesinde davacı vekili tarafından kıymet taktir raporunun tebligatı hususunda herhangi bir usulsüz tebliğ iddiasının bulunmadığı, İİK 16. maddesi gereğince usulsüz tebligat şikayetinin en geç 05/02/2019 tarihinden itibaren 7 günlük yasal sürede mahkememizde ileri sürülmediği, davanın ise 09/09/2019 tarihinde açıldığı anlaşıldığından usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. " şeklindeki gerekçelerle davacının usulsüz tebligat şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmiştir....
Zira, İİK’da, 171/3. maddede sayılan nedenler dışında yer alan usulsüz tebliğ şikayeti için de icra dairesine gidileceği yönünde bir hükme yer verilmemiştir. Hal böyle olunca, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayeti ve istinaf nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin İİK'nun 172. maddesi gereğince reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19....
Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK'nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur” hükmüne yer verilmiş olup, anılan maddede itiraz ve şikayetin, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği açıklanmıştır (HGK 05/10/2012 tarih, 2012/12-310 E. 2012/653 K.). Somut olayda, kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte, borçlu icra mahkemesine başvurarak imzaya itirazda bulunmuş olup, anılan itirazların İİK'nun 172. maddesi gereğince takip yoluna göre icra dairesine yapılması gerekmektdir....
Taraflar arasındaki genel haciz yoluyla ilamsız takipte ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti ve borca itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne, ödeme ermi tebliğ tarihinin 24.09.2021 olarak düzeltilmesine, takip genel haciz yoluyla ilamsız takibe ilişkin olduğundan sair talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/132 Ê. sayılı dosyası ile tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunun tespiti ile tebliğ tarihinin 16/02/2022 tarihi olarak düzeltilmesi istemli olarak 23/02/2022 tarihinde dava açıldığını, Bununla birlikte, 23/02/2022 tarihinde, icra müdürlüğü'ne dilekçe verilerek takibe dayanak yapılan kira sözleşmesindeki imzaya ve borca da itiraz edildiğini, ancak; müvekkilinin kira borcu bulunmamakla birlikte, icra tehdidi nedeniyle, (yasal haklar saklı tutulmak suretiyle) icra takibine konu borç tüm fer'ileriyle birlikte icra müdürlüğünce hesaplanan 60.393,94 TL'lik tutar 24/02/2022 tarihinde icra dosyasına ödendiğini, dolayısıyla da, usulsüz tebliğe ilişkin şikayetlerinin kabul edilmesi halinde, hem taraflarınca kira sözleşmesindeki imzaya itiraz edilmiş olması hem de dosya borcunun ödenmiş olması nedeniyle temerrüt nedeniyle tahliye isteminde bulunulamayacağı ve işbu davanın reddinin gerekeceğinin açık olduğunu, davacı tarafça takibe dayanak yapılan kira sözleşmesi üzerindeki...
Somut olayda borçlu tarafa yapılan ödeme emri tebliğ işlemi aynen "tebliğ için adrese gidildiğinde adreste muhatap veya yakınlarından kimse bulunmadı, en yakın ...... muhatabın geçici olarak işe gittiğini imzalı/sözlü beyanla belirtti, imzadan kaçındı. Evrak mahalle muhtarı ...... teslim edildi, kapısına 2 nolu haber kağıdı yapıştırıldı, en yakın ....'a haber verildi "açıklaması ile 22.06.2014 de tebliğ edildiği, yapılan tebliğ işleminde beyanı alınan ..'un komşu, kapıcı, yönetici gibi kimselerden olup olmadığının belirtilmediği, bu nedenle anılan tebliğ işleminin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine aykırı olmakla usulsüz olduğu anlaşılmıştır....
olduğunu, bu nedenle takibin tedbiren durdurulmasını, mevcut hacizlerin kaldırılmasını, usulsüz tebligatın iptali ile ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak Tebligat Kanunu 32....