Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi; ödeme emrinin davacı borçluya 02/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacının daha öncesinde 15.02.2018 tarihinde de icra dairesine borca itiraz dilekçesi vermekle takipten haberdar olduğu, dava dilekçesinde usulsüz tebligat ya da gecikmiş itiraz şikayetinde bulunulmadığı, borca itiraza ilişkin bu davanın 12/11/2019 tarihinde 5 günlük hak düşürücü süreden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın süre aşımından reddine karar vermiştir. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmekle birlikte, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, borca itirazdan sonra 19.11.2019 tarihinde ayrıca usulsüz tebliğ şikayeti nedeniyle icra mahkemesine başvurduğunu beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre yapılan tebligatlarda tebliğ tarihi, maddenin son cümlesinde açıkça belirtildiği üzere, iki numaralı fişin, yani ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihtir. Tebliğ tarihinin bu şekilde belirlenmesi ve geçerli sayılabilmesi, tebliğ memurunun yukarıda açıklanan araştırmayı mutlaka yapmasına ve belgelemesine bağlıdır. Somut olayda, tüzel kişi adresine ve borçlu T1 muhatap alınarak gönderilen tebligatın; "Muhatap tebellüğden imtina etmiş olup, evrak mahalle muhtarına tebliğ edilip, 2 nolu haber kağıdı muhatap kapısına yapıştırılmıştır" şerhi verilerek 21/02/2020 tarihinde tebligat yapıldığı görülmektedir. Tebellüğden imtina halinde komşuya haber verme yükümlülüğü bulunmadığından yukarıdaki mevzuat hükümleri doğrultusunda yapılan tebliğ işlemi usulüne uygundur. O halde mahkemece, usulsüz tebliğ şikayetinin reddi gerekirken, tebligatın usulüne aykırı olduğundan bahisle yazılı şekilde şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....

Mahkemece; Davacının imzaya ve borca itirazı yönünden; Davacının imzaya itirazının kabulü ile, kapatılan Kayseri 6.İcra Müdürlüğünün 2019/5122 Esas sayılı takip dosyasında İİK 170/3.maddesi gereğince takibin durdurulmasına, asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalı alacaklıdan alınarak davacıya verilmesine, asıl alacağın %10'u oranında para cezasının davalı alacaklıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, Davacının imzaya itirazı kabul edildiğinden, borca ve faize itirazı ile ilgili olarak Karar Verilmesine Yer Olmadığına, Davacının usulsüz tebligat şikayeti yönünden; Davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, kapatılan Kayseri 6.İcra Müdürlüğünün 2019/5122 Esas sayılı takip dosyasından davacı borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 26/06/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, davacının kambiyo vasfına ilişkin şikayetinin reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....

Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, takibin iptaline yönelik diğer şikayeti yanında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu da ileri sürdüğü halde, mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Anılan durum yukarıda değinilen HMK'nun 297. maddesi hükmüne aykırıdır. Mahkemece; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, usulsüz tebligattan haberdar olunan tarihe göre şikayetin süresinde olması durumunda, tebliğ tarihinin TK.'nun 32. maddesi yarınca düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın bu konudaki şikayeti de kapsar biçimde yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Sayılı dosyası ile ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayet davasının 11.02.2020 tarihinde karara bağlandığı, şikayetin reddine karar verildiği, kararın istinaf aşamasında olduğu, henüz kesinleşmediği, mahkemece usulsüz tebligata ilişkin şikayetin sonuçlanması ve kesinleşmesi beklenmeden yetki itirazının kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine geri gönderildiği, mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın süre yönünden reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Yetki itirazına konu İstanbul 1.İcra Müdürlüğü'nün 2019/34357 E. Sayılı dosyasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayet İstanbul 16.İcra Mahkemesi'nin 2019/1470 E....

    ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini beyanla belirtilen nedenlerle; borca, faize, tüm ferilerine ve ayrıca ve açıkça imzaya itirazımızın kabulü ile takibin müvekkili yönünden iptaline, karşı tarafın %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın imzaya itiraz ve borca itiraz yönünden reddine, takip geçici olarak durdurulmadığından tazminat ve para cezası hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

    Davacı borçlu tarafça, meskeniyet şikayeti ile birlikte, usulsüz tebliğ şikayetinde de bulunulmuş olmasına rağmen mahkemece, yalnızca meskeniyet şikayetine ilişkin hukuki değerlendirmede bulunulmuş, usulsüz tebliğ şikayeti ile ilgili olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355. Maddesi uyarınca, dairemizce resen nazara alınması zorunlu olduğundan; davacı tarafın istinaf sebepleri bu aşamada değerlendirilmeksizin, HMK'nun 355 ve 353/1- a-6 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin giderilerek usulüne uygun şekilde hüküm kurulması için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/09/2022 NUMARASI : 2022/213 ESAS- 2022/70 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebliğ Şikayeti&Kasa Şikayeti&Borca İtiraz KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul 25. İcra Müdürlüğünün 2021/25950 esas sayılı dosyasından başlatılan takipte ödeme emri tebligatının usulsüz olup, takipten 21/10/2021 tarihinde haricen haberdar olduklarını, senet aslının icra kasasında olmadığını, ödeme emri ile birlikte gönderilmediğini, senet aslı icra kasasında olmadığından senet asıllarının incelenemediğini, müvekkili alacaklı ile Dolar üzerinden bir para alışverişi olmadığını, söz konusu senedin alacaklıya teminat amacıyla boş olarak verilmiş olup, senetteki yazıların da müvekkile ait olmadığını beyanla; ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstanbul 42....

    isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. 1- Usulsüz tebliğ şikayeti yönünden Dairemizce yapılan incelemede, davacı borçlu adına çıkartılan örnek 10 ödeme emri tebligatında "Adreste kimse bulunmaması üzerine muhatap komşusu Ahmet Çınar'dan soruldu muhatabın işte (nerede olduğu bilinmediği) sözlü beyan etti....

    UYAP Entegrasyonu