WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde gecikmiş itiraz terimini kullanmış ise de, dava dilekçesi içeriğinde gönderilen tebligatın usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürdüğü, yukarıda açıklandığı üzere her iki icra dosyasında gönderilen tebligatların usulsüz olduğu, dolayısıyla mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davacıya yapılmış usulüne uygun bir tebligat bulunmadığından davacı tarafın davasının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi olarak değerlendirilmiş olup, buna göre yapılan incelemede; davacıya her iki icra dosyasında da gönderilen tebligatların usulsüz tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından davacının işyerine gönderilen maaş haczi müzekkeresinin bizzat davacı tarafından tebliğ alındığı ileri sürülmüş ise de, maaş haczi müzekkerelerinin işyerlerine hitaben yazıldığı, davacının söz konusu iş yerinde çalışması nedeniyle tebligatı tebliğ alması halinde tebligat içeriğini öğrendiğinin kabulünün mümkün olmadığı, yine davacının...

Bu nedenle tebliğ işleminin usulsüz olduğu kabul edilerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmiş ve Tunceli İcra Müdürlüğünün 2020/747 esas sayılı dosyasında davacıya yapılan ödeme emrinin tebliğine dair tebligatın usulsüz olduğuna, davacının usulsüz tebliğden haberdar olduğunu belirttiği 10/03/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne, davacının müvekkilinin mal varlığının usulsüz olarak hacze konu edilmemesi açısından verilmesini talep ettiği tedbir kararı, icranın durdurulmasına ilişkin yaptığı itirazlarının ise öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi kararının kesinleşmesinden icra dairesi tarafından tekrar değerlendirileceğinden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. " gerekçesiyle "Davacının davasının KABULÜ ile, davacıya ödeme emri tebliğ tarihinin 10.03.2021 olarak tespitine, 2- Davacının müvekkilinin mal varlığının usulsüz olarak hacze konu edilmemesi açısından verilmesini talep ettiği tedbir kararı, icranın durdurulmasına ilişkin...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte borçlunun, kıymet takdiri raporunun usulüne uygun tebliğ edilmediğini, hacizden satış ilanı tebliğ işlemi ile haberdar olduğunu, haczedilen 9931 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan evin haline münasip ev olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

    GEREKÇE : 506 ve 5510 sayılı Yasalar'da, süresinde ödenmeyen prim ve diğer kurum alacaklarının 6183 sayılı Yasa hükümleri gereğince bizzat Kurumca cebren takip ve tahsil edilebileceği düzenlenmiş, 6183 sayılı Yasa'nın 58/1. maddesinde de kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin ödeme emrine karşı tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebileceği belirtilmiştir. 6183 sayılı Yasa'nın, İcra İflas Yasası'na göre özel yasa olması nedeniyle, uygulama önceliğine sahip olmasından dolayı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 10.04.2001 ve 24.03.2004 tarihli kararlarında da belirtildiği üzere Yasa'da belirtilen yedi günlük itiraz süresi hak düşürücü süre olup, süreyi geçiren borçlunun artık menfi tespit ve istirdat gibi aynı konuda hiçbir mahkemede dava açması mümkün değildir. 6183 sayılı Yasa'nın 102. maddesinde, kamu alacağının vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren beş yıl içinde tahsil edilmemesi halinde zaman aşımına...

    takibe dayanak belgelerin ödeme emrine eklenmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2019/46707 Esas sayılı dosyasından 23/12/2019 tarihinde başlatılmıştır. Davacı Şenay Yılmaz'a ödeme emri 28/12/2019 tarihinde, davacı Oğuz Yılmaz'a ödeme emri 27/12/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davacılar mahkememizde usulsüz tebliğ şikayeti ile borca itiraz davalarını 09/08/2020 tarihinde açmıştır. İİK 168/4. Maddesi gereğince borca ve imzaya itiraz etmek isteyen borçlu yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak borca itirazını bildirmek durumundadır. Davacı takip borçlusu Şenay Yılmaz'a ödeme emri 28/12/2019 tarihinde bizzat tebliğ edilmiş olup, mahkememizde borca itiraz davasını 09/08/2020 tarihinde açtığından süresinde olmayan borca itirazın reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı Oğuz Yılmaz'ın usulsüz tebliğ şikayeti olup, AKS sisteminde kayıtlı olan "Merkez Mah. Güldemet Sok....

    İcra Müdürlüğü'nün 2018/9111 E. Sayılı icra takip dosyası üzerinden 20.07.2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra takibi karşı tarafın itirazı olmaksızın kesinleştiğini, ancak daha sonra karşı tarafın Ankara 6. İcra Müdürlüğü'nün 2018/9111 E., sayılı icra takip dosyasında usulsüz tebligat yapıldığı iddiasıyla Ankara 7....

      İCRA HUKUK TARİHİ : 09/02/2022 NUMARASI : 2022/93 ESAS- 2022/119 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 08/02/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından borçlu şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, süresinde itiraz edilemediğini, bu sefer 89/2 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ancak 03/11/2021 tarihinde tebliğ edilen bu ihbarnamenin usulsüz tebliğ edildiğini, 89/2 haciz ihbarnamesinden 19/01/2022 tarihinde haberdar olduklarını ve bu tarihte de itiraz dilekçesi sunduklarını, ancak müdürlüğün taleplerini 02/02/2022 tarihli karar ile ret ettiğini, T.K. 13.madde de hükmü şahıslara tebligat usulüne uygun düzenlendiğini, ancak tebligatı alan kişinin müvekkilinin işçisi olmadığını belirterek müdürlüğün 02/02/2022 tarihli kararının iptali ile 89/2 uyarınca gönderilen ikinci haciz ihbarnamesine yasal süre de itiraz ettiklerinin tespitini talep etmiştir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/03/2022 NUMARASI : 2022/37 ESAS 2022/177 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2021/41209 esas sayılı dosyasından yapılan usulsüz tebligat nedeniyle müvekkilinin ödeme emrinden haberdar olduğu 27/10/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili icra dairesi olan Develi İcra Dairesine gönderilmesine, borca itiraz ettiklerini, senette tahribata itiraz ettiklerini, itiraz ettikleri kambiyo senedinden doğan ana para, faiz, vekalet ücreti, masraf, harç ve diğer alacak türlerine itiraz ederek söz konusu itirazlarının kabulü ile müvekkili aleyhine haksız...

      Takip dayanağı senette düzenleme yeri olmadığından kambiyo senedi vasfında olmadığı iddiasına dayalı başvuru, İİK'nın 168/3. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Yine, davacı tarafından takip dayanağı belgelerin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediği yönündeki şikayeti, İİK'nın 58, 61. maddelerine aykırılık nedenine dayalı olup, aynı Kanunun 16/1. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinden itibaren yedi günlük yasal sürede yapılmalıdır. Somut olayda, ödeme emrinin davacı borçluya 26/05/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun yasal beş ve yedi günlük sürelerden sonra, 17/06/2021 tarihinde şikayet yoluna başvurduğu anlaşılmakla, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken esastan incelenerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....

      UYAP Entegrasyonu