Davacının, dava dilekçesinde 103 davetiyesinin tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin bir şikayeti de mevcut değildir. Davacı tarafça 10/12/2019 tarihinde icra dosyasına hacizlere ilişkin itiraz dilekçesi de sunulmuştur. Dolayısıyla, borçlu tarafça 02/05/2019 tarihinde 103 davetiyesinin tebliğ edilmesi ile birlikte taşınmaz haczinin bu tarihte öğrenilmiş sayıldığı ancak, meskeniyet şikayeti davasının belirtilen tarihten itibaren 7 günlük yasal süre geçtikten sonra (02/02/2021 tarihinde) açıldığı anlaşılmakta olup, meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesi kararı da bu cihettedir. HMK'nun 357....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı vekili tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlu tarafından süresi içerisinde itiraz edilmeyerek takibin kesinleşmesi üzerine davacı alacaklı vekili icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunmuştur. Davacı alacaklı tahliye istemli olarak davalı borçlu aleyhine başlattığı icra takibi ile kira alacağının tahsilini istemiştir. Ödeme emri borçlunun mernis adresine 19.12.2012 tarihinde tebliğ olunmuş, borçlu 13.03.2013 tarihinde ödeme emrine itiraz etmiştir....
İcra Dosyası içindeki tebliğ evrakı incelendiğinde, borçlu şirkete yapılan ödeme emri tebligatı; 01.07.2019 tarihinde "tebligatı almaya yetkili kişilerin bulunmaması nedeniyle evrak almaya yetkili Nimet Çakmak'a tebliğ edildi" şerhi ile tebliğ edilmiş, tebliğ işlemi sırasında, şirket yetkilisinin bulunup bulunmadığı araştırılarak ve yetkili kişinin olmadığı şerh edilerek çalışana tebliğ edildiği, anlaşılmakla, anılan tebligat, Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddeleri ile Yönetmeliğin 21. maddesi hükümlerine uygun olup davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmiştir. Dava 10.07.2019 tarihinde açılmış olup 5 günlük hak düşürücü sürede açılmayan itirazlar nedeniyle davacının itirazlarının süre aşımı nedeniyle reddine" karar verildiği görülmüştür....
içinde itiraz ettiklerini iddia ederek ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 11.03.2022 olarak düzeltilmesine, müvekkilinin borcu bulunmaması nedeniyle itirazlarının yasal süre içinde yapıldığının kabulü ile ilamsız icra takibinin durdurulmasına, müvekkilinin malvarlığına uygulanan hacizlerin kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde borçlunun, 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek meskeniyet şikayetinde bulunduğu, mahkemece tebliğ işleminin usulüne uygun olduğundan bahisle meskeniyet şikayetinin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan, haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar....
/02/2022 tarihinde haberdar olduğunu, müvekkiline icra dosyasından yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek usulsüz tebligat nedeni ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin 10/02/2022 tarihi olarak kabulü ile tüm hacizlerin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda; şikayete konu taşınmazın 26/06/2014 tarihinde haczedildiği, haczin borçluya 103 davetiyesi ile 04/08/2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yedi günlük yasal süreden sonra 08/09/2014 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiada bulunmadığı görülmüştür. O halde mahkemece, haczedilmezlik şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda; davacıya ödeme emrinin TK'nın 21/1 maddesine göre 07/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve bu tebliğin usulsüzlüğünün 18/03/2019 tarihinde öğrenilerek icra dairesine borca itiraz edildiği, davacının 18/03/2019 tarihinde şikayete konu edilen ödeme emrinden ve takipten haberdar olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Bu durumda şikayetçi borçlunun, usulsüz tebliğ işlemini öğrendiği 18/03/2019 tarihinden itibaren İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre geçtikten sonra 02/04/2019 tarihinde icra mahkemesine başvurmuş olması karşısında, mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde hukuka aykırı yön bulunmamaktadır....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, ayrıca dava dilekçesinde kıymet takdiri itirazın da bulunduğunu, bu davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilemeyeceğini, zira kıymet takdirine itiraz davasının yasal süresi içerisinde ikame edildiğini, davanın tamamının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin usule ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiş ise de, davacı borçlu vekili tarafından Aleşehir İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/256 E. sayılı dosyasından 11/06/2021 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile birlikte kıymet takdirine itiraz davasının açıldığı, ancak mahkemenin 2021/304 K....
İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında 24/11/2016 tarihinde yeniden borca itiraz üzerine takibin durduğu, iş bu davanın 12/01/2017 tarihinde açıldığı, CMR 32/3 'e göre zaman aşımının durması ve kesilmesi hakkında davaya bakan hakimin hukukuna tabi olduğu, zamanaşımının durması ve kesilmesi 6098 sayılı TBK'nın 153 ve 154 maddelerinde düzenlenmiş olup olayda zaman aşımını kesen ve durduran bir neden olamdığı, davaya konu taşıma işinde zaman aşımı süresi içerisinde icra takibi başlatılmışsa da, icra takibinin ilk başlatıldığı icra müdürlüğünde itiraz üzerine takip durduktan sonra, dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesinin talep edildiği tarihe kadar 1 yıllık zaman aşımı süresinin geçtiği, arada zaman aşımını durduran veya kesen bir işlem olmadığı gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....