İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2020 NUMARASI : 2019/1034 ESAS- 2020/691 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Çek tazminatından çeki keşide eden tarafın sorumlu olduğunu, müvekkilinin sorumlu olmadığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkili şirket yetkilisine tebligatın yapılmadığını, müvekkilinin adresinin Eskişehir olduğundan açılan takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığından bahisle yetkiye, icra takibine, ödeme emrine, çek tazminatına, çek komisyonuna, vekalet ücretine, faize, ferilerine itiraz etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/604 KARAR NO : 2021/582 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DERİNKUYU İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2020 NUMARASI : 2020/7 ESAS 2020/7 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Derinkuyu İcra Dairesi'nin 2020/50 Esas sayılı dosyasında müvekkiline yapıldığı iddia edilen ödeme emrine ilişkin tebligatın usulsüz olduğunu, söz konusu tebligata konu adresin müvekkilinin son oturduğu adres olmadığı gibi mernise kayıtlı adresi de olmadığını, tebliğ edilen adreste müvekkilinin annesinin ve kardeşlerinin yaşadığını, söz konusu adresin müvekkilinin adresi ile ilgisinin bulunmadığını iddia...
G E R E K Ç E : 506 ve 5510 sayılı Yasalar'da, süresinde ödenmeyen prim ve diğer kurum alacaklarının 6183 sayılı Yasa hükümleri gereğince bizzat Kurumca cebren takip ve tahsil edilebileceği düzenlenmiş, 6183 sayılı Yasa'nın 58/1. maddesinde de kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin ödeme emrine karşı tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebileceği belirtilmiştir. 6183 sayılı Yasa'nın, İcra İflas Yasası'na göre özel yasa olması nedeniyle, uygulama önceliğine sahip olmasından dolayı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 10.04.2001 ve 24.03.2004 tarihli kararlarında da belirtildiği üzere Yasa'da belirtilen yedi günlük itiraz süresi hak düşürücü süre olup, süreyi geçiren borçlunun artık menfi tespit ve istirdat gibi aynı konuda hiçbir mahkemede dava açması mümkün değildir. 6183 sayılı Yasa'nın 102. maddesinde, kamu alacağının vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren beş yıl içinde tahsil edilmemesi halinde zaman aşımına...
İlk derece mahkemesi kararında özetle; davacı adına T.K. 21/1 maddesi uyarınca çıkartılan ödeme emrine ilişkin tebligatın 31.05.2022 tarihinde muhatabın işte olması nedeniyle eşi Fatma Ünal imzasına tebliğ edildiği, görülmüştür. Uyap üzerinden yapılan kontrolde davacı asil Askın Ünal'ın 29.06.2022 tarihinde ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasını okuduğu yine davacı vekili tarafından 30.06.2022 tarihinde icra dosyasına vekaletname sunularak bu tarihte borca itiraz edildiği görülmüştür. İzmir BAM 12....
Somut olayda; borçluya Örnek 10 ödeme emri 22.11.2018 tarihinde tebliğ edilmiş olup borçlu dava dilekçesini 03.12.2018 tarihinde havale ettirerek aynı tarihte harcı yatırmıştır. Tevzi belgesine göre de dava 07.12.2018 tarihinde açılmıştır. Davacının dava dilekçesinde usulsüz tebliğe ilişkin bir şikayeti de yoktur. Bu durumda; yetkiye ve borca itirazın ayrıca anılan şikayetin beş günlük hak düşürücü sürede yapılmadığı anlaşıldığından davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerekir. Bu nedenlerle, davacının (borçlunun) istinaf başvurusunun reddine, ilk derece mahkemesinin kararının HMK.nun 355/1, 353- 1- b-2 maddeleri gereğince kaldırılmasına, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar tarafından aleyhine Espiye İcra Dairesi'nin 2022/377 Esas sayılı dosyasında genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, tarafına gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, tarafına gönderilen icra emrinin tebliğ mazbatasına bakıldığında kime erildiği ve tarafının adreste bulunmama nedeninin okunamadığını, komşu kapıcı veya yönetici beyanı alınmadığını, adresine herhangi bir ihbarname de asılmadığını beyan etmiş, usulsüz yapılan tebliğ nedeniyle öncelikle Espiye İcra Dairesi'nin 2022/377 Esas sayılı dosyasındaki tarafı üzerindeki hacizlerin ve maaş haczinin şikayet sonuçlanana kadar teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına, usulsüz olarak yapılan icra ödeme emrine ilişkin tebligatın iptaline, ödeme emrinin 26/09/2022 tarihinde yapılmış sayılmasına, süresinde yapmış olduğu ödeme emrine ilişkin itirazları nedeniyle icra takibinin durdurulmasına ve hacizlerin fekkine, yargılama giderleri ve...
O halde, iş bu takip dosyasındaki meskeniyet şikayeti yönünden, mahkemece işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. .... İcra Müdürlüğü'nün 2006/9442 Esas sayılı takip dosyasında konulan haciz yönünden ise; Bu dosyadan 14.09.2012 tarihinde haciz konulduğu borçluya 103 davetiyesinin gönderildiği 08.05.2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlunun, şikayet dilekçesinde taşınmazına konulan haczin bildirimine dair tebligatların usulüne uygun olmadığını da belirttiğinden Mahkemece tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılması, tebligatın usulsüz olduğuna kanaat getirildiği takdirde tebligatı öğrenme tarihine göre şikayet süresinde ise işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi de isabetsizdir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık usulsüz tebliğ şikayeti ile kambiyo senetlerine mahsus takipte imzaya ve borca itiraz niteliğindedir. Mahkemece daha önce verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: davacılar vekilinin icra mahkemesine müracaat ile İstanbul Anadolu 18.İcra Müdürlüğünün 2019/30862 esas sayılı takip dosyasında icra müdürlüğünün yetkisine, husumete, borca itirazlarının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece davacı taraf itirazlarının İİK 168. Maddesi uyarınca süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 169/a-1 maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir....
İcra Müdürlüğünün 2014/1066 esas sayılı ilamsız takiplerde haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, icra dairesinin kapatılması sonucu Kütahya 1. İcra Müdürlüğünün 2019/1482 esası ile devam ettiğini, tebliğ edilen ödeme emrine davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı tarafından haksız yapılan bu itirazın iptalini, davalının %20 icra inkar tazminatı ödemesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılmış olan itirazın iptali davasının hak düşürücü süreye tabi bir dava olduğunu, müvekkilinin 4. İcra Müdürlüğünün 2014/1066 Esas sayılı dosyasında yapılan icra takibine itiraz ettiğini, itiraz sonucu takibin durduğunu, iptal davasının itirazın ardından 1 yıl içinde açılması gerektiğini, ayrıca zaman aşımının dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....