Karara karşı davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı T2 ile müvekkili banka arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, diğer davacı T1 borca kefalet verdiğini, davacıların bankaya olan borçlarını ödemediklerinden takip başlattıklarını, sözleşmede bildirilen adrese gönderilen ödeme emri tebliğinin bila tebliğ döndüğünü, mernis adresine tebligat yapıldığını ve borçlu T1 TK'nun 21. maddesine göre tebliğ edildiğini, T2'a çıkartılar tebligatın kardeşi Mustafa Gülhan'a tebliğ edildiğini, süresinde itiraz edilmediğini ve takibin kesinleştiğini, davacıların yurt dışında ikamet ettiklerini tebliğ tarihinden sonra 28/07/2020 tarihinde beyan ve tescil ettiklerini, adreslerini değiştirdiklerine dair bankaya beyanda bulunmadıklarını, dosyaya sundukları muvafakatnamede borçlunun eşinin açıkça rızasının olduğunu bildirdiğini, ödeme emri ekinde takibe dayanak belgelerin gönderildiğini, tebligatın üzerinde yer almamasının icra müdürlüğünün hatası olduğunu, davacıların borca ve icra...
Ancak borçlu usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte takipten haberdar olduğu düzeltilen tebliğ tarihine göre yasal 7 günlük itiraz süresi içerisinde takibe ve borca itiraz sunmamış ise 7 günlük sürenin dolmasıyla borçlu hakkında takip işlemlerine devam edilir, bu kapsamda borçlu hakkında haciz uygulanabilir. Eğer icra mahkemesince ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edildiğine kanaat getirilerek tebliğ tarihinin düzeltilmesi yerine ödeme emrinin iptaline karar verilmiş ise, takibin kesinleşmesi; ödeme emrinin borçluya yeniden ve usulüne uygun tebliğini gerektirdiğinden ve ödeme emrinin iptali kararı ile birlikte takip kesinleşmemiş sayılacağından, İİK.nun 78. Maddesi uyarınca alacaklının henüz haciz isteme hakkı doğmamış kabul edileceğinden, bu sebeple hacizler usulsüz hale geleceğinden, icra mahkemesinin özellikle iptale yönelik kararının infazı için kesinleşmesi gerekmediğinden borçlu hakkında uygulanan hacizlerin kaldırılması gerekir....
Davacı/borçlu icra hukuk mahkemesine başvurusunda usulsüz tebliğ şikayetinin yanında davacı/borçlu vekilinin icra müdürlüğüne sunmuş olduğu 30/11/2021 tarihli borca, yetkiye ve ferilerine ilişkin itiraz konusunda icra dairesinde verilen talebin reddine dair 06/12/2021 tarihli müdürlük işleminin kaldırılmasına, takibin durdurulmasına, hacizlerin kaldırılmasına ve yetki itirazında bulunduğu görülmüştür. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacının yetki itirazının kabulüne, Küçükçekmece 3. İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine dair karar verilmiştir....
Davacı, ödeme emrine yönelik usulsüz tebliğ iddiasında bulunmuş ise de; dava dilekçesinde de beyan ve kabul ettiği gibi takipten 22/11/2021 tarihinde haberdar olduğu ve aynı tarihte icra dosyasına yetkiye ve borca itiraz dilekçesi sunduğu, ancak öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 21/12/2021 tarihinde usulsüz tebliğ şikayetinde bulunduğu anlaşıldığından, Mahkemece şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin esası incelenerek reddine karar verilmesi isabetsiz ise de, mahkemenin red kararı sonucu itibariyle isabetli olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1340 KARAR NO : 2021/1310 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DEVELİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/10/2020 NUMARASI : 2020/33 ESAS 2020/29 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu 6....
DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ NEDENİYLE ŞİKAYET KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 8....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/124 Esas sayılı dosyasından ödeme emrinin borçluya 21.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise İİK'nun 168. maddesinde öngörülen yasal beş günlük süreden sonra 28.08.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurarak borca itiraz ettiği 29.08.2014 tarihli dilekçesinde ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu tebligata 26.08.2014 tarihinde tebligatı öğrendiğini ileri sürdüğü görülmektedir. Şu halde borçlu öğrendiğini bildirdiği tarihe göre süresinde icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmakla mahkemece öncelikle borçlunun ödeme emri tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğüne yönelik şikayeti konusunda inceleme yapılması, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun anlaşılması halinde tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi, düzeltilen tebliğ tarihine göre süresinde olan borca itirazın incelenmesi aksi halde itirazın süreden reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Öncelikle usulsüz tebligat yapıldığı hakkındaki şikayet incelenerek davanın süresinde açılıp açılmadığının tespiti, buna göre de, itiraz ve şikayetlerin süre yönünden incelenmesi gerekir. Davacı tarafın davadaki usulsüz tebligat şikayeti, borca itirazları ve aşkın haciz iddiaları mahkemece değerlendirilmemiştir. Bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılarak davacının tüm talepleri hakkında karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Ankara 10....
İlk derece mahkemesi; ödeme emrinin davacı borçluya 02/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacının daha öncesinde 15.02.2018 tarihinde de icra dairesine borca itiraz dilekçesi vermekle takipten haberdar olduğu, dava dilekçesinde usulsüz tebligat ya da gecikmiş itiraz şikayetinde bulunulmadığı, borca itiraza ilişkin bu davanın 12/11/2019 tarihinde 5 günlük hak düşürücü süreden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın süre aşımından reddine karar vermiştir. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmekle birlikte, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, borca itirazdan sonra 19.11.2019 tarihinde ayrıca usulsüz tebliğ şikayeti nedeniyle icra mahkemesine başvurduğunu beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2020/4238 E sayılı takip dosyası DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: I- İstinaf konusu, ilamsız takipte borçlu tarafından açılan ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin şikayet ile zamanaşamı ve borca, faize faiz oranına itiraza ilişkindir. Alacaklı Yapı Kredi Bankası tarafından 24/07/2020 tarihinde davacı borçlu Seden Triko T1 aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlattığı, ödeme emrinin davacı borçluya 31/08/2020 tarihinde TK'nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, davacı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olmaması nedeni ile TK'nun 35. maddesine göre tebliğ edilen ödeme emri tebligatının usulüne uygun olmadığını ileri sürdüğü mahkemece davacının usulsüz tebligat şikayeti ve zamanaşımı itirazı yönünden davanın reddine, davacının borca itiraz talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, karar verildiği anlaşılmıştır....