İcra Müdürlüğünün 2020/2170 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takip kapsamında ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin usulsüz tebligat ve takipten 20/08/2020 tarihinde haberdar olduğunu, 21/08/2020 tarihinde takibe ve borca itiraz ettiklerini ancak icra müdürlüğünün 24/08/2020 tarihli kararıyla itirazın haksız olarak reddedildiğini bildirerek 24/08/2020 tarihli icra memur işleminin iptaline, itiraz dilekçesinin süresinde sunulduğunun kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....
DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti ve Gecikmiş İtiraz KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Gümüşhane İcra Müdürlüğünün 2021/637 Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibi uyarınca gönderilen ödeme emrinin usule aykırı şekilde tebliğ edildiğini, müvekkilinin tebliğ işleminden 18.05.2021 tarihinde haberdar olduğunu, öte yandan usulsüz tebligat şikayetinin reddi halinde gecikmiş itiraz talebinde bulunduklarını ileri sürerek öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin kabulüyle tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine aksi halde gecikmiş itiraz talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DAVA Davacı borçlu vekili; ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olan 18.06.2020 olarak tespit edilmesi gerektiğini, yetkili temsilcinin vefat ettiğini, şirketin usulüne uygun şekilde temsil edilemediğini, şirket adına açılan icra takiplerinden haberdar olunamadığı için itiraz edilmediğini, ayrı bir temsil ve yönetim kayyımı atandığını, şirket müdürü ...’un şirket unvanı altında atacağı münferit imzası ile şirketi her hususta temsil ve ilzam etmesine” karar verildiğini, müvekkili şirket temsil eksikliğinin giderilerek böylece, bahse konu icra takibinden ve icra takibinden gönderilen ödeme emrine karşı itiraz başvurusunda bulunması imkânı doğduğunu, ödeme emrinde belirtildiği şekilde bir borcu bulunmadığından, yetkiye, ödeme emrine, borca, faizine ve diğer tüm fer’ileri ile takibe itiraz edilmesi zorunluluğu da hâsıl olduğunu, zaman aşımı definde bulunduklarını, alacaklı tarafça icra takibine dayanak yapılan belgelerin müvekillerine tebliğ edilmediğini...
Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti, meskeniyet şikayeti ve kıymet takdirine itiraz ile genel haciz yoluyla ilamsız takipte borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine, davalı vekilinin tazminat ve para cezası talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle şikayetçi-borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 29.03.2017 olarak düzeltilmesine, ...., İli ....., İlçesi .....,Köyü ..... Mevkii ...., Ada 9 Parsel B Blok 1. Kat, 4 Nolu Bağımsız bölüm nolu taşınmaza uygulanan haczin kaldırılmasına, kıymet taktirine itiraz konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, alacaklının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti sebebiyle ve takip dayanağı senedin bono vasfında olmadığı iddiasına dayalı borca itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulsüz tebligat şikayeti bakımından kabulüne, ... 9. İcra Müdürlüğü'nün 2019/8103 E. sayılı dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun ve davacının ödeme emrine 13.08.2019 tarihinde muttali olduğunun tespitine, kambiyo vasfına yönelik şikayet bakımından davanın kabulüne, ... 9. İcra Müdürlüğü''nün 2019/8103 E. sayılı dosyasında takibin iptaline karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 16.06.2014 tarih ve 2014/635 E.- 2014/691 K. sayılı kararının, itiraz tarihinden sonra borcun ödenmiş olduğunun bildirilmesinin, borçlunun usulsüz tebligata ilişkin şikayetini ve borca itirazını konusuz bırakmayacağı gerekçesiyle bozulduğu, icra mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, ödeme emrinin, borçlu şirkete, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 13. maddesi hükmüne uygun olarak tebliğ edildiği gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği görülmektedir. Somut olayda, alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 29.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu şirketin ise, yasal süresi içerisinde 02.06.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. Bu haliyle, borçlunun usulsüz tebligata ilişkin şikayetinin incelenmesinin sonuca etkisi bulunmadığı anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamı itibari ile; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacı borçlunun adına çıkarılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imza ve borca itiraz ettiği, mahkemece ödeme emrinden haciz tarihi olan 23.01.2019 tarihi itibari ile haberdar olunması nedeniyle usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği, davacı borçlu şirketin kararı istinaf ettiği anlaşılmıştır. Somut olayda davacı şirket adına çıkartılan ödeme emri tebligatının Tebligat Kanunu hükümlerine göre usulüne uygun tebliğ edilmediği ancak 23.01.2019 tarihli haciz esnasında şirket çalışanı olduğunu beyan eden Yasemin Işık'ın hazır bulunduğu, yetkili temsilcinin hazır bulunmadığı anlaşılmakta olup haciz tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü mümkün değildir....
Takibin şekline göre borca rehin hakkına karşı tüm itiraz ve şikayetlerin ödene emri tebliği tarihinden itibaren 7 gün içerisinde icra dairesine bildirilmesi gerekir. Bu durumda hukuki tavsif hakime ait olmakla başvurunun tebligatın usulsüzlüğü şikayeti olarak değerlendirilip diğer itiraz nedenlerinin itirazın kaldırılması veya itirazın iptali istemleri ile ilgili yargılama sırasında tartışılacağı gözönünde bulundurularak usulsüz tebliğ nedeniyle Tebligat Kanununun 32. maddesi gereği tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile yetinilmesi gerekirken takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366. ve 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğini, 30/10/2018 tarihinde icra dosyasından haberdar olunduğunu, müvekkilinin borcu bulunmadığını, müvekkilinin taşınmazı üzerindeki haczin haczedilmezlik kuralı gereği kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda davanın süre yönünden reddine karar verildiği, karara karşı davacı borçlu vekilinin istinaf yoluna başvurduğu, dava dilekçesinde takipten 30.10.2018 tarihinde haberdar olunduğunun belirtildiği, dava tarihinin 08.04.2019 olduğu dikkate alındığında, usulsüz tebligat şikayetinin yasal 7 günlük süreden sonra yapıldığı, usulsüz tebligat şikayeti süresinde yapılmadığı için borca itirazın da süresinde olmadığı, haczedilmezlik şikayeti yönünden yapılan incelemede takip dosyasında davacı adına çıkartılan İİK 103....
İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde, Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre alacaklının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının REDDİNE, 2- Borçlunun temyiz itirazlarına gelince; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte borca itiraz istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetin kabulüne, borca itirazın reddine karar verildiği görülmektedir....