isimli şirket sahibi iken ortağı olan davalı T3 tarafından şirket kurulumunda lazım olduğu için adresi olarak gösterildiğini, davacının mernisi gözüken ilgili bu adreste hiçbir zaman ikamet etmediğini, bu hususun davalı T3 tarafından bilindiğini, davalının tebligatlarının bu adrese göndermesinin kötü niyetli olduğunu, tebliğin usulsüz olarak yapıldığının öğrenildiği gün olan 13.11.2019 tarihini takiben usulsüz tebliğ işlemi ile ilgili İcra Müdürlüğüne itiraz dilekçesi verildiğini, aynı itiraz dilekçesinde ödeme emrine de itiraz da sunulduğunu, davacıya usulsüz tebliğ edilen ödeme emrinin iptali ile tebliğ işleminin 13.11.2019 olduğunun kabulüne, takibin durdurulmasına ve haksız hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ VE BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket adına şirket çalışanı olmayan Gülhan Acar'a usulsüz tebliğ yapıldığını, tebligattan 26/11/2019 tarihinde haberdar olduklarını, müvekkillerden T2 yapılan tebligatın Gülhan Acar adına yapıldığını, müvekkilin Gülhan Acar adında bir çalışanının bulunmadığını, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, takipten 26/11/2019 tarihinde haberdar olduğunu, takip talebinde müvekkilden 1.057.331,56 TL masraf alacağı talep edildiğini, müvekkilin böyle bir masraf borcu bulunmadığını, takip alacaklısının kötü niyetli olduğunu belirterek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ıttıla tarihinin 26/11/2019 tarihi olarak belirlenmesine, takibin iptaline, %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ödeme emrinin ve 103 davet kâğıdının tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olan 28.02.2020 tarihi olarak düzeltilmesine, borca itiraz sebebiyle takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile birlikte takibe dayanak yapılan bonoda çift vade olduğunu, senetteki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle şikayetin ve itirazın süreden reddine karar verildiği görülmektedir.Somut olayda usulsüzlüğü iddia edilen tebliğ işlemi yapılmadan önce, borçlu vekilinin, 01.07.2014 tarihinde icra dairesine müracaat ederek talepte bulunması nedeniyle...
Mahkemece;"2004 sayılı iik'nın 17. maddesi gereğince şikayetin kısmen kabulü ile davacıya ödeme emri ve dayanak belgeyi içeren tebligatın usulsüz tebliğ edildiğinin tespitine, Sivas İcra Müdürlüğü'nün 2019/118683 esas sayılı icra dosyası ile başlatılan icra takibinde davacı borçluya örnek 10 nolu ödeme emri ve dayanak belgelerin tebliği tarihinin ıttıla tarihi olan 24/12/2019 olarak düzeltilmesine, ödeme emrinin iptali, ödeme emrinin yeniden tebliği, takibin durdurulması, hacizlerin kaldırılması ve borca itiraz taleplerinin reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
İcra MahkemesiTARİHİ : 07/02/2006NUMARASI : 2006/81/57 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından, borçlu şirket hakkında (iki adet çeke dayalı olarak) kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatılmıştır. Borçlu vekili İcra Mahkemesine başvurusunda ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü şikayeti yanında yetki itirazında bulunmuş ve ayrıca İİK.nun 170/a ve 58.maddelerine dayanarak ödeme emri ile takibin iptalini istemiştir. Mahkemece ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayeti kabul edilmiş, ancak, sair itiraz ve şikayetleri konusunda bir hüküm kurulmamıştır....
İ.İ.K.’nun 168/5. maddesi hükmü gereğince, borçlunun, yetki itirazını sebepleri ile birlikte ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi zorunludur. Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. Somut olayda, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 31.05.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise 07.06.2017 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, 06.10.2017 tarihinde cevaba cevap dilekçesi ile ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetini ileri sürdüğü anlaşılmıştır....
No:14/18 Kadıköy/İstanbul'' olarak bildirilmiş olduğunu, ödeme emrinin tebliğ edildiği adresin de bu adres olup, taraflar tacir olmadığı için sözleşmede yazılı adreslerin taraflar arasında çıkan hukuki ihtilafta mutlak zorunlu adres kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacının yerleşik olmadığı bir adresi adres kayıt sistemine kaydettirip ihtarname cevabında da bu adresi bildirip daha sonra usulsüz tebligat iddiasında bulunmasının kötü niyet göstergesi olduğunu, icra dosyası ve davacının son yaptığı işlem olan ihtarname cevabı incelendiğinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmediğinin görüleceğini, mahkemece cevap dilekçeleri dikkate alınmadan yeterli inceleme yapılmadan karar verildiğini, ayrıca davanın açılmasına taraflarınca sebebiyet verilmediğinden aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücreti yükletilmesinin de HMK gereği mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Akşehir İcra Dairesi'nin 2021/1841 Esas sayılı takip dosyasında ödeme emrinin ve icra takibinin iptali gerektiğini, Akşehir İcra Müdürlüğü tarafından ödeme emrine takip dayanağı eklenmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptali gerektiğini, aynı zamanda usulsüz tebliğ nedeniyle tebliğ tarihinin müvekkilinin tebliğden haberdar olma tarihi olan 09.11.2021 tarihi olarak nazara alınması gerektiğini, dosya içerisindeki mevcut tebligatın usulsüz olduğunu kabul edilmediğini, söz konusu tebligatın incelenecek olursa İcra Dairesi tarafından yapılan ilk tebligatın olduğu ancak Tebligat Kanunu'nun 21....
Ortaca İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; şikayetin kabulü ile, Ortaca İcra Müdürlüğünün 2019/1155 Esas sayılı dosyasından borçlu T1 ödeme emrinin tebliğ tarihinin 26/09/2019 olarak düzeltilmesine, sair itirazların İcra Müdürlüğünce incelenmesine karar verilmiştir....