WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesine göre araştırılma yapılması gerekmediği ve tebligatın usulüne uygun olduğunu ileri sürmüşse de davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde tebligat yapılacak adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan bahisle TK 21/2 maddesine göre ödeme emrinin tebliğ edilmesi hususu açıkça şerh düşülmediğinden, bu nedenle ödeme emri borçluya usulsüz tebliğ edildiğinden ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

maddesine göre yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu, gecikmiş itirazdan söz edebilmek için öncelikle usulüne uygun ödeme emri tebliği gerektiği, bu yönüyle İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesinin borçlunun talebini usulsüz tebliğ şikayeti olarak değerlendirmesi, hukuki tavsifin hakime ait olması kuralına uygun ve isabetli olduğu ancak; Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun başvurusunda usulsüz tebligattan 08/06/2018 tarihinde haberdar olduğu ve buna göre süresinde mahkemeye başvurmadığından şikayetin süreden redddine karar verilmişse de; borçlunun dava dilekçesindeki "....ödeme emri tebliği 08/06/2018 tarihinde mahalle muhtarına tebliğ edilmiştir. Ancak itirazın son günü olan 18/06/2018 tarihine kadar icra dairesine gelip itirazda bulunamadığı...." sebebiyle "Büyükorhan ilçesinde bulunamadım." şeklindeki beyandan usulsüz tebliğden haberdar olduğu sonucuna varılamaz. Borçlu bu ifade ile gecikmiş itirazın nedenlerini izah etmeye çalışmaktadır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, davacı tarafın ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia ederek tebliğ tarihinin 29/07/2022 olarak düzeltilmesi için 06/09/2022 tarihinde dava açtığı, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia eden davacının tebligattan haberdar olduğunu beyan ettiği tarihten itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için şikayette bulunması gerektiği, davanın öğrenme tarihinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde açılmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, ilk derece mahkemesince davanın niteliğinin hatalı tespit edildiğini, davanın, usulsüz tebliğ şikayeti değil, ödeme emrinin iptali ve takibin iptali talepli bir dava olduğunu, ödeme emrinde icra müdür yardımcısı imzasını yada parafının bulunmadığını, taraflar arasında üç adet kira sözleşmesi bulunduğunu, ödeme emrinin hangi sözleşme ve hangi taşınmaz için hazırlandığının anlaşılamadığını, dayanak olarak gösterilen sözleşmenin zarfın içine eklenmediğini belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 58/3 ve 61. maddeleri uyarınca takip dayanağı kira sözleşmesinin ödeme emri ile tebliğ edilmediği, ödeme emrinin belirsiz kira sözleşmesi ve taşınmaz için düzenlendiği iddialarıyla ödeme emrinin iptali şikayetidir....

    tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmayacağı, bu nedenle usulsüz tebliğ şikayetinin reddi gerektiği, ödeme emrinin 20/04/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise yasal süre sonrasında 12/06/2017 tarihinde açıldığı gerekçesi ile usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, borca, imzaya ve yetkiye itirazın süre aşımından reddine karar vermiştir....

    İcra Hukuk Mahkemesi'nin 16.06.2014 tarih ve 2014/635 E.- 2014/691 K. sayılı kararının, itiraz tarihinden sonra borcun ödenmiş olduğunun bildirilmesinin, borçlunun usulsüz tebligata ilişkin şikayetini ve borca itirazını konusuz bırakmayacağı gerekçesiyle bozulduğu, icra mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, ödeme emrinin, borçlu şirkete, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 13. maddesi hükmüne uygun olarak tebliğ edildiği gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği görülmektedir. Somut olayda, alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 29.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu şirketin ise, yasal süresi içerisinde 02.06.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. Bu haliyle, borçlunun usulsüz tebligata ilişkin şikayetinin incelenmesinin sonuca etkisi bulunmadığı anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine yapılan genel haciz yoluyla takipte, alacaklının borçlunun taşınmazlarının sorgusu ve araçlarının yakalanması talebinin icra müdürlüğünce, usulsüz tebligat nedeniyle takibin kesinleşmediği gerekçesiyle 03/07/2014 tarihinde reddine ilişkin kararın iptali talep edilmiş, mahkemece şikayetin reddine dair verilen karar alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.İcra müdürünün ''ödeme emrinin borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiş olduğunu” kendiliğinden gözeterek, alacaklının haciz talebini reddetme yetkisi bulunmamaktadır....

        tebligatının ve 26/05/2021 tarihli kıymet takdiri bilirkişi raporu tebligatının iptali ile usulsüz tebliğden haberdar olunan 20/10/2021 tarihinin ödeme emrinin ve kıymet takdiri bilirkişi raporunun tebliği tarihi olarak kabul edilmesini, dosya kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir....

        İlk derece Mahkemesi dosya üzerinden yaptığı inceleme sonucunda; talep her ne kadar gecikmiş itiraz olarak ileri sürülmüş ise de, usulsüz tebligat şikayeti olarak olarak nitelendirildiği, ödeme emrinin Tebligat Kanununun 25/a maddesi uyarınca 27/08/2020 tarihi itibari ile tebliğ edildiği, takibin bu şekilde kesinleştirilerek dosyada işlemlere devam edildiği, şikayetçi tarafça ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih itibari ile Türkiye'de olduğu belirtilerek usulsüz tebligat şikayetinde bulunulduğu, şikayetçi tarafın adreslerinin incelenmesinde 25/01/2019 tarihinden itibaren Üsküdar/İstanbul adresinde ikamet ettiği, şikayetçi tarafın pasaport aslının incelenmesinde ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih olan 27/08/2020 tarihinde Türkiye'de bulunduğu, diğer bir deyişle Amerika Birleşik Devletlerinde yahut başka bir devlette bulunmadığı, pasaporttaki son işleme göre 17/09/2019 tarihinde Batum'dan Türkiye'ye giriş yaptığı ve bir daha Türkiye dışına çıkmadığının görüldüğü, dolayısı ile ödeme emrinin...

        emrinin incelenmesinde takip dayanağı borcun sebebinin yazılı olmadığı gibi ödeme emri ekinde herhangi bir belge de tebliğ edilmediğini ödeme emrinin düzeltilmesi gerektiğini belirterek şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olan 27/07/2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu