Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı borçlu (şikayetçi) vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; şikayet dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek, haczin geçerli olup olmadığı ve icra müdürlüğü kararının hatalı olduğuna…” dair Yargıtay ilamının taraflarına tebliğ edilene kadar haciz şerhi askıda olup haczin kaldırılıp kaldırılmayacağı belli olmayıp, bu sebeple gerçek ve kesin bir haczin varlığından söz edilemeyeceğinden meskeniyet şikayeti için de yasal sürenin başlamadığını, Yargıtay’ın 25.12.2022 tarihinde taraflarına yaptığı ve ***”…haczin kaldırılmayacağı ve icra müdürlüğü kararının hatalı olduğuna…” dair ilam içeren tebligata kadar meskeniyet şikayeti süresinin başlamadığını ve Yargıtay’ın 25.12.2022 tarihinde yaptığı tebliğden itibaren de yasal süresi içerisinde meskeniyet şikayetinin yapıldığını, zira icra dosyalarında, borçluların haline münasip tek meskenleri için konulan her haczin yeni bir şikayet konusu edileceğinin kabul edilmesi borçluya her seferinde masraf, yargılama gideri ve...

konulmuş olduğunu, ancak, bu haczin öğrenildiğine dair kayıt olmadığından kanuni itiraz süresinin başlamadığını, 103 davetiyesinde mesken olarak kullanılan taşınmaza haciz konulduğuna dair kayıt bulunmadığından meskeniyet şikayeti süresinin öğrenme tarihinden itibaren başladığını, ayrıca, dava dilekçesinde 3 ayrı icra dosyası için şikayette bulunduklarını, sadece 2019/6387 esas sayılı dosya için karar verildiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

Davacının her iki adresine çıkartılan 103 örnek haciz davetiyesinin bila tebliğ iadesi üzerine, tebliğ tarihi itibarı ile mernis adresi olan Postacılar Mah., ... Bayraklı/İzmir adresine çıkartılan davetiye 16/03/2020 tarihinde TK'nın 21/2 maddesine göre usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiştir. Davacının bilinen son adreslerine çıkartılan davetiyelerin bila tebliğ iadesi üzerine mernis adresine TK'nın 21/2 maddesine göre tebligat çıkartılmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından, davacının usulsüz tebligata ilişkin iddiası yerinde değildir. Bu durumda, meskeniyet şikayetinin yasal süresi geçtikten sonra 14/09/2020 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından, Mahkemece şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde şikayetin kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, İİK'nın 82/12 maddesine dayalı meskeniyet şikayeti niteliğindedir. İİK'nın 16/1. ve 82/12. maddeleri gereğince borçlu meskeniyet şikayetini haczi öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine bildirmelidir....

Kıymet takdirine ilişkin itiraz davadan tefrik edilmiş, yetki itirazı ve meskeniyet şikayeti hakkında karar verilmiştir....

Şikayet konusu işlem şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden başlar. Ancak tebliğ tarihinden daha önce öğrenmiş ise, şikayet süresinin öğrenme tarihinden başlayacağı aşikardır. Dava konusu taşınmaza, takip dosyasından 05/11/2020 tarihinde haciz konulmuş, davacı vekiline 103 davetiyesi e-tebliğ olarak 08/12/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacının, 103 davetiyesi tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin bir şikayeti mevcut değildir. Davacı vekili, 103 davetiyesinin tebliği üzerine önce icra müdürlüğüne başvurduklarını, çünkü 103 davetiyesi içeriğinde itirazların müdürlüğe yapılması gerektiğinin belirtildiğini, icra müdürlüğünün cevabı beklenerek, ardından mahkemeye başvurulduğunu ileri sürmüş ise de; meskeniyet şikayetinin niteliği gereği yasal süre içerisinde icra mahkemesine şikayette bulunulması gerektiği, müdürlüğe yapılan başvurunun davacıya yeni bir şikayet süresi bahşetmeyeceği açık olduğundan ileri sürülen bu husus yerinde değildir....

Davacı vekili dava dilekçesinde, diğer şikayetleri, yetki ve borca itirazı yanında, taşkın haciz şikayetinde de bulunmuş, kararın gerekçesinde sadece usulsüz tebligat, meskeniyet şikayetleri ile yetki ve borca itiraz yönünden değerlendirme yapılarak davanın reddine karar verilmiş, davacının taşkın haciz şikayeti hakkında olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmamış olup, davacının tüm talepleri değerlendirilmeden karar verilmesi nedeniyle karar, usul ve yasaya aykırıdır....

nun 82/12. maddesinde yer alan meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Borçlu, meskeniyet şikayeti ile birlikte haciz işlemi tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerse, öncelikli olarak haciz işlemi tebliğinin usulüne uygun olup olmadığının denetlenmesi, usulsüz olduğunun saptanması ve borçlunun, haczi öğrenme tarihine göre 7 gün içinde meskeniyet şikayetinde bulunduğunun anlaşılması durumunda işin esasının incelenmesi gerekir....

İİK'nun 82/12.maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut değildir. Genel kredi sözleşmesinden doğacak borç için verilen ipoteğe ilişkin takipte meskeniyet şikayeti dinlenilemez. Bu durumda Mahkeme'nin şikayetin reddine dair kararı gerekçe itibariyle yerinde değil ise de, açıklanan nedenlerle sonucu itibari ile doğru bulunduğundan onanması gerekmiştir. Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366. ve HUMK 428. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

    Şikayet, kıymet takdirine ilişkin olup, buna ilişkin kararlar İİK'nın 128/a-son ve 363 maddeleri uyarınca kesin nitelikte bulunduğundan, istinaf dilekçesinin esastan incelemeye geçilmeksin HMK 341/2, 346 ve 352 maddeleri gereğince usulden ve İİK 365/3 maddesi uyarınca kesin olarak reddi gerektiği, Meskeniyet şikayeti yönünden istinaf başvurusunun incelenmesinde; İlk derece mahkemesince de belirtildiği üzere, davacı borçluya şikayete konu taşınmaza ilişkin icra dosyasında düzenlenen kıymet taktir raporunun 05.10.2019 tarihinde tebliğ edildiği halde, davacı tarafından 7 günlük hak düşürücü süre geçirildikten sonra 17.09.2020 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, davacı borçlunun 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz yapıldığını da iddia etmediği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince şikayetin süreden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

    UYAP Entegrasyonu