WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açılan davada öncelikle ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü şikayetinde bulunulmuş, tebligatın usulsüz olduğunun tespiti ile öğrenme tarihi olarak 25/02/2020 tarihinin kabulüne ve takibe süresinde itiraz edildiğinden durdurulmasına karar verilmesi istenilmiştir. Usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın İİK 16/1 maddesi uyarınca öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede tebliğ işlemine yönelik olarak icra mahkemesine şikayette bulunmalıdır. Ayrıca usulsüz tebliği öğrendiği tarih tebliğ tarihi kabul edileceğinden bu tarihten itibaren süreler işlemeye başlayacağından icra takibinin şekline göre itiraz ve şikayetlerini de icra dairesine ya da icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Muhatap öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurmaz ise tebliğ işlemi kesinleşir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "İK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....

İcra Dairesi'nin 2017/38083 esas ve 2017/38106 esas sayılı takip dosyalarından gönderilen ödeme emri ve 103 davetiyelerinin usulsüz tebliğ edildiği belirterek usulsüz tebliğ şikayetinde bulunduğu ve ayrıca her iki takip dosyasından haczedilen taşınmaza yönelik İİK'nın 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince davacının 103 davetiyelerinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayeti bakımından olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadan, sadece ödeme emirlerinin usulsüz tebliğine yönelik şikayet incelenerek sonuca gidildiği, takip dosyaları içeriğinden alacaklının, ödeme emirlerinin tebliğinden ve şikayete konu taşınmaza haciz konulduktan sonra her iki takip dosyasında da 18/01/2018 tarihinde borçluya 103 davetiyelerinin tebliğ edilmesini talep ettiği, icra müdürlüğünce 103 davet yazılarının hazırlandığı, ne varki takip dosyaları suretleri içerisinde 103 davetiyelerinin tebliğine ilişkin tebligat mazbataları bulunmadığı, yargılama sırasında...

Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, ... ili ... ilçesi, ... köyü, 247 ada 15 parsel sayılı taşınmaz için meskeniyet iddiasının ileri sürüldüğü ancak, taşınmaz üzerine haciz tarihinden önce 19.04.2006 tarih ve 1987 yevmiye numası ile Türkiye ... Bankası A.Ş. lehine ipotek tesis edildiği ve mahkemece ipoteğin niteliği ya da borcun haciz tarihinden evvel ödenip ödenmediği araştırılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece yapılacak iş, öncelikle borçlunun usulsüz tebliğ şikayetinin değerlendirilmesi ve tebligatın usulsüz olduğu tespit edilirse istemin öğrenme tarihine göre yasal süresinde olup olmadığının değerlendirilmesidir....

    O halde mahkemece, öncelikle borçlu vasisinin usulsüz tebliğ şikayetinin değerlendirilmesi ve tebligatın usulsüz olduğu tespit edilirse, istemin öğrenme tarihine göre yasal süresinde olup olmadığının araştırılması ve şayet istem süresinde ise işin esasının incelenmesine geçilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebliğ şikayeti göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Diğer taraftan, Gerekçeli Karar başlığında; “Davacı” olarak,... vasisi, bir başka ifadeyle...’in yasal temsilcisi olduğu belirtilmeksizin ... ismine yer verilmesi doğru bulunmamış, ancak mahkemesince düzeltilebilecek bir husus olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır....

      Meskeniyet iddiası, İİK' nın 16. maddesi kapsamında şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca haczin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Somut olayda, davacıya, davaya konu hacze ilişkin 103 davetiyesinin 26/10/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davacının ise şikayetini 14/11/2017 tarihinde yaptığı görülmektedir. Dava dilekçesinde, davacı tarafça 103 davetiyesinin tebliğinin usulsüzlüğünün ileri sürülmediği, aksine davacı tarafın dava dilekçesinde hacizden, 103 davetiyesinin tebliği ile haberdar olduğunu, konu ile ilgili araştırma yaparken kendisine verilen süreyi aştığını beyan etmek suretiyle tebliğden tebliğ tarihi itibarıyla haberdar olduğunu kabul ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının şikayet için yasal süresinin 103 davetiyesinin tebliğ edildiği tarih itibarı ile başlayacağı kuşkusuzdur....

      Davalılardan Alternatif Bank'ın icra dosyasındaki alacağını diğer davalı T5 temlik ettiğinden takip dosyasında alacaklı sıfatı bulunmayan bu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilerek yapılan yargılamada, Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davacı borçlunun 103 davetiyesini tebliğ tarihinde yurt dışında olduğundan bahisle usulsüz tebliğ edildiği iddiasında bulunulmuş ise de, davacı adına çıkarılan 103 davetiyesinin bila ikmal iade dönmesi üzerine mernis adresi olan aynı adrese TK'nın 21/2 şerhi ile yeniden çıkarılan tebligatın 04/01/2022 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, borçlunun yurt içi mernis adresinin bulunması nedeniyle tebligat tarihinde yurt dışında bulunmasının kendisine yapılan tebligatı usulsüz hale getirmeyeceğinden davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilerek, davacının meskeniyet şikayeti yönünden yapılan incelemede İİK'nın 82/12 ve 16/1. maddeleri gereğince haczedilmezlik şikayetinin öğrenme tarihinden...

      Somut olayda, şikayete konu hacize ilişkin olarak icra dosyasından borçlu Bahri Eyiusta'ya 22/12/2020 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun 10/02/2021 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re'sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. Bu haliyle davacı borçlu Bahri Eyiusta yönünden mahkemece, istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli olup davacının bu yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....

      Takip dosyasının incelenmesinde, şikayete konu 12/07/2019 tarihli hacze ilişkin şikayetçiye 28/08/2019 tarihinde 103 davetiyesi tebliğ edildiği, şikayetçinin icra mahkemesine11/12/2019 tarihinde başvurarak İİK'nun 82/12 maddesine dayanarak meskeniyet iddiasıyla haczin kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. Meskeniyet iddiasına dayanan haczin kaldırılması istemli şikayetlerde süre öğrenme tarihi ile başlayacağından ve şikayetçinin 103 tebliğine ilişkin tebligat usulsüzlüğü şikayetinde bulunmadığı anlaşıldığından 28/08/2019 tarihinde tebliğ edilen 103 davetiyesi tebliğ tarihine göre yasal 7 günlük süreden sonra şikayette bulunduğu görülmüştür....

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İİK'nın 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adresine çıkartıldığı ve TK'nın 21/1 maddesine göre 06.10.2020 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ memurunun muhatabın adreste bulunmama sebebini, adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığını, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğini, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeden ve bilgisine başvurulan ismi açıkça yazılmayan kişinin anılan durumdan net olarak bilgisinin olup olmadığını, hangi sıfatla ( komşu, kapıcı vs.) beyanda bulunduğunu sorgulamadan ve durumdan haberdar edilen ve adı tam olarak okunamayan kişinin sıfatı (komşu, kapıcı vs.) belirtilmeden muhtara tebliğ ederek ve 2 nolu fişi kapıya yapıştırarak tebliğ işlemini tamamladığı, bu nedenle sözkonusu tebligatın TK'nın 21/1. ve Yönetmeliğin 30. maddesi gereğince usulsüz olduğu, meskeniyet şikayeti yönünden İlk Derece Mahkemesince hükme esas...

        UYAP Entegrasyonu