Dava İİK'nun 82/12 maddesine dayalı meskeniyet şikayeti ve usulsüz tebliğ şikayetine ilişkindir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 39. maddesinde; “Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; meskeniyet iddiasını ileri sürerek haczin kaldırılması talebinde bulunan kişinin borçlu T1 olduğu, hacze ilişkin 103 davetiyesinin ise “Aynı Konutta ikamet eden görünüşe göre 18 yaşını doldurmuş oğlu Birkan''ın imzasına tebliğ edildi” şerhi ile 29.01.2020 tarihinde tebliğ edildiği, kendisine tebligat yapılan Birkan Cengiz'in aynı icra takibinin diğer borçlusu oluğu görülmektedir. Bu durumda şikayetçi borçlu ile icra takibinin diğer borçlusu arasında menfaat çatışması bulunmakla anılan tebliğ işlemi hasma tebliğ nedeniyle 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 39. maddesi hükmüne aykırı olmakla usulsüzdür....
Davacı borçlunun, meskeniyet şikayeti yönünden verilen hükme yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar davacı tarafından meskeniyet şikayetinde bulunulmuş ancak tapu kaydındaki hangi haciz şerhi ile ilgili meskeniyet şikayetinde bulunduğunu açık olarak belirtmemiş ise de, meskeniyet şikayetine konu Konya İli, Karatay İlçesi, Karaaslan Mah., 22826 ada 15 parsel, G Blok, 2 Bağımsız bölüm numaralı meskenin tapu kaydı üzerinde ilgili takip dosyasından 09/08/2019 ve 16/10/2020 tarihlerinde iki kez haciz konulduğu, takip hukukunda haczin yenilenmesi gibi bir hususun olmadığı, her haciz için ayrı ayrı meskeniyet şikayetinde bulunulmasının mümkün olduğu, 09/08/2019 tarihli ilk haciz ile ilgili şikayetçi borçluya 103 davetiyesinin 08/10/2019 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği, davacı tarafından dava dilekçesinde ve yargılama sırasında tebligatın usulsüz olduğunun iddia edilmediği, bu haciz yönünden davacının meskeniyet...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin iddia ile, borçluya ait taşınmaz üzerindeki haczin meskeniyet iddiasına istinaden kaldırılması istemine ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Davacı borçlu tarafça, meskeniyet şikayeti ile birlikte, Bursa 20.İcra Müdürlüğü'nün 2019/6679 Esas sayılı dosyasında usulsüz tebliğ şikayetinde de bulunulmuş olmasına rağmen mahkemece, yalnızca iş bu icra dosyasında meskeniyet şikayetine ilişkin hüküm kurulmuştur. Ayrıca, ilk derece mahkemesince ipotek akit tablosu ve dayanağını oluşturan resmi senet ilgili tapu müdürlüğünden getirtilerek incelenmemiştir....
Maddesi uyarınca tebliğ edildiğini öğrendiğini, tebligatın usulüne uygun olmadığını, haber verilen kişinin komşusu olmadığını, bu kişinin adresi ile kendi adresi arasında 5 km'den fazla mesafe bulunduğunu, şikayetinin süresinde olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Somut olayda, şikayete konu hacize ilişkin olarak icra dosyasından davacı borçluya 24.11.2020 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun 04.10.2021 tarihinde meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır (Yargıtay 12....
Kuşadası İcra Müdürlüğünün 2020/7108 esas sayılı dosyasının incelenmesinde: alacaklı davalı tarafından borçlu davacı hakkında başlatılan takip kapsamında davacıya ait taşınmaza 31/08/2020 tarihinde haciz konulduğu, davacıya hacze ilişkin 103 davetiyesinin 14/10/2020 tarihinde, kıymet takdir raporunun ise 13/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nın 82/1. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Somut olayda, davaya konu taşınmazın haczine ilişkin 103 davetiyesinin davacıya 14/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafın bu tebligatın usulsüz olduğuna dair bir iddiasının bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda davacının meskeniyet şikayetine ilişkin başvuru süresi 14/10/2020 tarihinde başlamış durumdadır. Dava tarihi ise 18/01/2021 tarihidir....
Maddelerinin açık olduğunu, mülkiyet hakkı ve meskeniyet iddiasının kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olduğunu, ayrıca TK'nın 35. Madddesine göre tebligat yapılmadan önce zabıta araştırma yapılması varsa mernis adresine tebligat yapılmasının zorunlu olduğunu beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve meskeniyet şikayeti incelenmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. Maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayeti ile İİK'nın 82/1- 12 bendi uyarınca meskeniyet iddasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. Ödemiş İcra Müdürlüğünün 2020/136 Esas sayılı dosyası ile davalı alacaklı vekilince davacı borçlu aleyhine işlemiş faizleri ile birlikte toplam 186.475,29 TL alacağın tahsili talebi ile İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/30 Esas, 2019/501 Karar sayılı ilamına dayalı olarak takip yapılmıştır. İzmir 4....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2020 NUMARASI : 2019/496 ESAS 2020/209 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; Bursa 6. İcra Müdürlüğü'nün 2019/2309 E. Sayılı dosyasında başlatılan icra takibinden 12/06/2019 tarihinde haberdar olduğunu, usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili ayrı dava açtığını, takibin usulsüz tebligata dayanarak kesinleştirildiğini ve 05/04/2019 tarihinde tapuda adına kayıtlı Yenişehir İlçesi, Yenigün Mah....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Tüm dosya kapsamına göre yapılan yargılama ve değerlendirmede, davacı borçlu aleyhine başlatılan takip kapsamında, davacı borçluya ait taşınmaz üzerine konulan haciz ile ilgili olarak davacı borçlunun meskeniyet davası açtığı belirlenmiştir. İstanbul 31.İcra Müdürlüğünce davacıya 02/08/2019 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiği, davacı tarafından 10/02/2021 tarihinde dava açıldığı, 103. Davetiyesinin 25/09/2020 tarihinde, kıymet takdiri raporu 02/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği şikayete konu taşınmaza haciz konulduğundan bu tarihler itibari ile haberdar olduğu, meskeniyet iddiası bir haczedilmezlik şikayeti olup, itiraz süresi haczi öğrenme tarihinden itibaren 7 gün olduğu da dikkate alındığında davacı tarafından 7 günlük süre sonrasında 10/02/2021 tarihinde açılmış olduğu belirlendiğinden şikayetin süre yönünden reddine'' karar verildiği görülmüştür....
gecikmiş itirazının usul ve yasaya uygun olmadığı ve ispat edemedikleri anlaşılmakla 103 davetiyesinin usulsüzlüğü ile ilgili şikayetin reddine karar vermek gerekmiş, usulsüz tebliğ ile ilgili şikayet reddedilmekle meskeniyet şikayeti 7 günlük süre dolduktan sonra yapıldığından ve süresinde olmadığından reddine " karar verilmiştir....
meskeniyet itirazlarını bildirerek söz konusu taşınmazın hacze ve satışa konu edilemeyeceğinin bildirildiğini, ancak bu talebi icra dairesince dikkate alınmadan taşınmazın satışı için Şanlıurfa İcra Dairesine satış talimatı gönderildiğini, satış işleminin usulsüz olduğunu, müvekkiline 103 davetiyesi gönderilmediğini, kıymet takdir raporunun tebliğ edilmediğini, satışa konu taşınmazın aile konutu olduğunu ve İcra İflas Kanunu 82/12'ye göre haczinin ve satışının mümkün olmadığını belirtere haczedilmezlik şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....