Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 2019/115 Esas, 2019/1376 Karar sayılı 17.07.2019 tarihli kararında bu yönden detaylı inceleme yapılmış ve tebliğin usulsüz olduğu iddiası yerinde görülmemiş, ihalenin feshi istemi reddedilmiş ve anılan karar kesinleşmiştir. Açıklanan nedenlerle,ıymet takdir raporunun ve satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile satışın durdurulması talebinin reddine ilişkin karara yönelik istinaf başvurusunun usulden, yenileme dilekçesi tebliğ edilmediği şikayetinin reddine ilişkin karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine başlandığı, borçlunun icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ve sair şikayet sebepleri yanında hesap kat ihtarına itiraz ettiğini, talep edilen faiz oranlarının fahiş olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne ve alınan bilirkişi raporuna dayalı olarak faize ilişkin itirazların kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....

    a ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, diğer borçlu ...'a yapılan tebligatın da...'a usulsüz tebliğ edildiğini, ...adında bir çalışanının bulunmadığını, tebliğ almaya yetkili kişi olup olmadığının tespiti gerektiğini, takipten 26.11.2019 tarihinde haberdar olduklarını, takip talebinde 1.057.331,56 TL masraf alacağı talep edildiğini, böyle bir masraf borcu bulunmadığını, takip alacaklısının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ıttıla tarihinin 26.11.2019 tarihi olarak belirlenmesine, takibin iptaline, alacaklının %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....

      İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir”, aynı Kanunun “İmzaya itiraz” başlıklı 170. maddesinde de “Borçlu, 168 inci maddenin 4 numaralı bendine göre kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı yolundaki itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir.........İcra mahkemesi duruşmadan önce yapacağı incelemede.......” hükümlerine yer verilmiştir. Somut olayda, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, kambiyo şikayeti ile birlikte borca ve imzaya da itirazda bulunmuş olup, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri doğrultusunda itirazın duruşmalı olarak incelenmesi zorunludur. Mahkemece yerinde olarak duruşma açılmış ise de, yukarıda da tespit edildiği üzere davacı borçluya gönderilen duruşma gününü bildirir meşruhatlı davetiye tebliğinin usulsüz olması sebebiyle yargılamanın davacının yokluğunda sonuçlandırıldığı, bu durumun ise usul ve yasaya aykırı olduğu görülmüştür....

      Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur” denilmektedir. Somut olayda, şikayetçiye 89/2 haciz ihbarnamesinin 23/05/2016 tarihinde, 89/3 haciz ihbarnamesinin ise 12/08/2016 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Şikayetçi vekili her ne kadar usulsüz tebliğ işleminden 09.08.2017 tarihinde haberdar olduklarını belirtip 16.08.2017 tarihinde mahkemeye başvurmuş ise de tebliği gerçekleşen ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğlerinin usulsüz olduğuna ilişkin bir şikayetinin olmadığı görülmüştür....

        Anılan süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkeme tarafından re'sen göz önüne alınmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanun'un 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir ( Yargıtay 12. HD'nin 10.11.2022 tarihli, 2022/5391 E, 2022/11867 K. Sayılı içtihadı). Her ne kadar davacı borçlu vekili ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin 05.10.2021 tarihli ek beyan dilekçesi sunmuş ve bu hususu istinaf başvurusunda ileri sürmüşse de, en geç dava tarihi itibariyle usulsüz tebligat işleminden haberdar olup ek beyan ile ileri sürdüğü usulsüz tebligat şikayeti süresinde değildir....

        Somut durumda açılan davada usulsüz tebliğ şikayeti ile İİK 58/3 ve 61/1. Maddelerine dayalı olarak takipte faturaya dayalı alacak talep edildiği halde ödeme emri ekinde dayanak belge suretlerinin tebliğ edilmediği iddiası ile şikayette de bulunulmuş, ancak mahkeme karar gerekçesinde davacının sadece usulsüz tebliğe dayalı şikayeti incelenerek İİK 58/3 ve 61/1. Maddelerine dayalı şikayetine ilişkin değerlendirme yapılmamıştır. Anılan durumda İİK 297. maddesine aykırı olarak karar verilmesi isabetli olmayıp davacı vekili istinaf talebinde haklıdır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile, HMK'nın 353/1- a/6. maddeleri uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....

        İcra Müdürlüğünün 2018/2609 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, takipten 25/10/2019 tarihinde haberdar olduklarını, ödeme emri tebliğ tarihinin bu tarih olarak kabul edilmesi ve icra emrinin iptalinin gerektiğini, müvekkili adına kayıtlı Eskişehir ili Odunpazarı ilçesi Ihlamurkent mahallesi 16733 ada 3 parsel A-8 Blok 1 nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmaza haciz konulduğunu, haczedilen taşınmazın müvekkilinin haline münasip evi olduğunu belirterek, haczin kaldırılmasını talep etmiştir....

        İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/409 esas 2021/649 karar sayılı usulsüz tebliğ şikayeti yönünden ve icra memur muamelesini şikayet yönünden verdiği ret kararlarının kaldırılmasına, usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasının öğrenme tarihi olan 16/09/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, icra müdürlüğüne yapılan borca itirazın tebliğ tarihinin değişmesi nedeniyle süresinde kabul edilerek icra müdürlüğünün itirazın reddine dair kararının şikayet nedeniyle kaldırılmasına karar verilmesini talep ederek ilk derece mahkeme kararını istinaf etmiştir....

        İİK.nun 169/a-1.maddesinin son cümlesine göre; icra mahkemesi hakimi, yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. İİK'nun 170/a-2 maddesine göre de; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Aynı Kanunun 18/3. maddesinde ise; “Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir” hükmü yer almaktadır....

          UYAP Entegrasyonu