Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....

    , muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....

      , muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....

        DAVA Şikayetçi-borçlu vekili dava dilekçesinde; ödeme emrinin kendisi ile ilgisi bulunmayan bir adrese gönderildiğini, 103 tebliğ ve alacağın temlikinin tebliğinden de haberdar olmadığını, kıymet taktiri raporu tebliği ile takipten haberdar olduğunu, kıymet taktiri raporunun tebliğ edildiği adresin olan "....., Mah. ....Cad. No:55, .....," adresinin geçerli olduğunu, davalının alacağı devir aldığını, muaccel hale gelmiş bir borcunun bulunmadığını, icra dosyasında haczolunan taşınmazın haline münasip tek evi olduğunu, haczi kabul etmemekle birlikte evin değerinin düşük belirlenmesi nedeniyle kıymet taktirine itiraz ettiğini belirterek usulsüz tebligatlar ile kesinleştirilen takibin iptali ile meskeniyet şikayeti ile kıymet takdirine itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. II....

          Mahkemece;"Davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine, davacının yetkiye-zamanaşımına ve borca itiraza yönelik davasının süreden reddine, davacının senedin kambiyo vasfında olmadığına yönelik şikayetin süreden reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte adına kayıtlı gayrimenkulü üzerine konulan haczin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece; borçlunun, aleyhinde yapılan takibi en geç hazır bulunduğu 12/01/2016 tarihinde yapılan haciz anında öğrendiğinin kabulü karşısında 11/02/2016 tarihinde açılan davanın 7 günlük şikayet süresinden sonra açıldığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK.'...

            Somut olayda iptali istenen ihbarnamelerde her ne kadar 3. kişinin isim ve soyisminin yazımlarında yanlışlık yapılmışsa da 3. kişinin ihbarname gönderilen kişinin kendisi olmadığı yönünde husumete dayalı bir şikayeti bulunmamaktadır. 3. kişinin şikayet nedenleri nazara alındığında mahkemeye şikayet süresi muamelenin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gündür. Şikayetçi 3. kişiye 1. haciz ihbarnamesi 05.02.2014 tarihinde, 2. haciz ihbarnamesi 28.02.2014 tarihinde, 3. haciz ihbarnamesi ise 25.03.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup bu tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğu yönünde açıkça bir şikayeti de bulunmamaktadır. O halde, 13.05.2014 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvuru, İİK.'nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olduğundan, mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

              Borçlu, yetkili icra dairesinden gönderilen ödeme emrinin usulsüz olduğunu, usulsüz tebligattan 03/02/2015 günü haberdar olduğunu ileri sürerek 04/02/2015 tarihli itirazları gereğince takibin durdurulmasını istemiş olup, borçlunun bu yöndeki istemi, tebligat usulsüzlüğü şikayeti olmakla, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Somut olayda; 22/01/2015 günü tebliğ edilen örnek 7 ödeme emrinden borçlu 03/02/2015 tarihinde haberdar olduğunu beyan ederek, bu tarihten itibaren yasal yedi günlük süreden sonra 25/02/2015 tarihinde icra mahkemesine başvurmuştur. O halde mahkemece, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir....

                İlk derece mahkemesi kararında; 04/10/2018 tarihli 2018/259 E 2018/831 K sayılı karar ile, ödeme emri tebliğ işleminin usule uygun olduğu gerekçesiyle buna ilişkin şikayetin reddine, diğer taleplerinde süresinde olmadığından reddine karar verilmiş, kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine, Dairemizin 2018/2580 E 2019/1561 K sayılı kararı ile tebligatın usulsüz olduğu gerekçesiyle buna ilişkin şikayetin kabul edilmesi gerektiği, diğer talepler hakkında da davanın süresinde açıldığı kabul edildiğinden esastan inceleme yapılması gerektiği gerekçesiyle kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, yeniden yapılan yargılama neticesinde 2019/612 E 2020/460 K sayılı karar ile usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, yetki itirazının reddine, imza itirazının kabulü ile borçlu hakkındaki takibin durdurulmasına karar verilmiştir....

                İcra Müdürlüğünün 2018/2217 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip kapsamında davacıya ait İzmir İli, Karşıyaka İlçesi, Şemikler Mah., 25693 ada, 3 parsel, 10 nolu bağımsız bölüme 31/01/2019 tarihinde haciz konulduğu, kıymet takdir raporunun davacı borçluya 09/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin 13/11/2019 tarihinde kıymet takdir raporunun tebliği işleminin usulsüz olması nedeniyle kıymet takdir raporunun yeniden davacı borçluya tebliği ile davacı borçluya 103 davetiyesi tebliğini talep ettiği, bu talebe uygun olarak 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporunun 26/11/2019 tarihinde ayrı ayrı davacı borçluya tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir....

                UYAP Entegrasyonu