Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2018/2217 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip kapsamında davacıya ait İzmir İli, Karşıyaka İlçesi, Şemikler Mah., 25693 ada, 3 parsel, 10 nolu bağımsız bölüme 31/01/2019 tarihinde haciz konulduğu, kıymet takdir raporunun davacı borçluya 09/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin 13/11/2019 tarihinde kıymet takdir raporunun tebliği işleminin usulsüz olması nedeniyle kıymet takdir raporunun yeniden davacı borçluya tebliği ile davacı borçluya 103 davetiyesi tebliğini talep ettiği, bu talebe uygun olarak 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporunun 26/11/2019 tarihinde ayrı ayrı davacı borçluya tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir....

Görüldüğü üzere, bu maddede şikayet ya da itiraza konu edilen takip dayanağı senedin kambiyo senedi olma vasfıyla ilgili ve alacaklının takip hakkına yönelik hususların İcra Mahkemesince resen nazara alınması ve takibin iptali, eş söyleyişle de borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti düzenlenmiştir. Somut olayda, alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, borçlu ...'ye örnek 10 numaralı ödeme emrinin 22.05.2013 tarihinde tebliğ edildiği, adı geçenin ise 31.05.2013 tarihinde kooperatifi temsilen imzalanan bonodan şahsi sorumluluğu olmadığını, şahsı adına takip yapılamayacağını beyanla İcra Mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/11/2021 NUMARASI : 2021/401 ESAS- 2021/634 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğünün 2015/23625 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takip kapsamında müvekkillerine gönderilen İİK'nın 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu, T.K'nun 21. Maddesine göre tebligatlarda komşuya haber verilmediğini, muhtara teslim edilen tebligatlarda müvekkillerinin adreste neden bulunmadıkları, bu hususun kimden soruşturularak tespit edildiği ve bu kişinin açık kimliğinin yer almadığını, usulsüz bu tebliğ işleminden 10/07/2021 tarihinde haberdar olunduğunu bildirerek, İİK'nın 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihinin 10/07/2021 olarak düzeltilmesine, takibin iptaline, % 20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....

    CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasının kabul edilebilir olmadığı, tebliğ tarihinin yapılan tebliğ usulüne uygun olduğundan 02.11.2017 olarak kabul edilmesi gerektiği, borçlu şirketin sahibi...tarafından 31.10.2008 tarili Siverek Noterliğinin 11468 yevmiye nolu vekaletnamesi ile kardeşi olan ...'nun ticari temsilci olarak atandığı ve 31.10.2008 tarihinde bu yana ...'nun şirket adına her türlü işlemi yaptığı, anılan vekaletnamede ...'...

      Ancak; mahkemece davacıların usulsüz tebliğ şikayeti yönünden herhangi bir hüküm kurmadığı, davacıların usulsüz tebliğ şikayetinin sadece kararın gerekçe kısmında değerlendirilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, davacıların istinaf isteminin kısmen kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, davacı Hasan'ın usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, davacıların sair itiraz ve şikayetlerinin reddine, davacıların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; I-Davacıların istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, İstanbul 6....

      Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; mahkemesince davacı tarafından dava dilekçesinde usulsüz tebligat iddiasınında bulunmadığı, davacı tarafından borca itirazlarını en geç 06/07/2021 tarihinde kadar yapması gerektiği halde davanın 20/09/2021 tarihinde açıldığı, bu durumda borçlunun itirazlarının süresinde olmadığı anlaşıldığından dava yasal sürede açılmadığından yetkiye ve borca itirazının süre aşımından reddine karar verilmiş olduğu görülmüştür. Halbuki dava dilekçesi incelendiğinde açık bir şekilde davacının usulsüz tebligat şikayeti olduğu anlaşılmakta olup, bu hususun göz ardı edilerek açılan davanın süre aşımından reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemesince yapılması gereken öncelikle usulsüz tebligat olup olmadığını tespit edip, sonra usulsüz tebligat var ise öğrenme tarihini belirleyip sonucuna göre taraf delillerini toplayıp davanın esası hakkında karar vermekten ibarettir....

      İcra Müdürlüğünün 2018/6754 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu ve dava dışı diğer borçlular aleyhine 26.05.2018 keşide tarihli 20.000 TL bedelli çeke dayanılarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi olduğu, ödeme emrinin davacıya borçluya "Topağacı Mah. Doğu Cad. No:19/A Ümraniye/İstanbul" adresinde 06.06.2018 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayeti bakımından; İlgili ticaret sicil müdürlüğünden borçlunun ödeme emri tebliğ tarihindeki adresi sorulmuş, cevabı yazıda borçlu şirketin adresinin "Kısıklı Mahallesi Alemdağ Yan Yolu Caddesi SBK İş Merkezi No:5/3 Üsküdar/ İstanbul" olduğu bildirilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinde; "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır ..." hükmü öngörülmüştür....

      İlk derece mahkemesi tarafından; "...davacı şirket bakımından tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı borçlunun ticaret sicilinde gösterilen adresine Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliğ edilen tebligatın usulüne uygun olduğu, usulsüz tebligat şikayeti reddedildiğinden yetkiye ve borca itirazının da ödeme emri tebliğ tarihi olan 08/10/2020 tarihinden itibaren 5 gün içinde yapılmadığı anlaşıldığından yetkiye ve borca itirazının da reddine karar vermek gerektiği, davacı T1 bakımından tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ödeme emri tebliğ tarihine göre davacının yetki itirazı süresinde ise de itiraz tarihi itibariyle yetki itirazında bulunmayan diğer borçlu SMDN Mücevherat...Ltd.Şti. Yönünden Ankara İcra Dairelerinin yetkisinin kesinleştiği anlaşıldığından davacı borçlunun yetki itirazının HMK'nın 7/1....

      Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Borçlu, meskeniyet şikayeti ile birlikte haciz işlemi tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerse, öncelikli olarak haciz işlemi tebliğinin usulüne uygun olup olmadığının denetlenmesi, usulsüz olduğunun saptanması ve borçlunun, haczi öğrenme tarihine göre 7 gün içinde meskeniyet şikayetinde bulunduğunun anlaşılması durumunda işin esasının incelenmesi gerekir....

      Davacı borçlu aleyhine başlatılan kambiyo takibinde davacı her ne kadar yetki itirazında bulunmuş ise de ;takibe dayanak bonoların düzenlenme yeri İST olarak belirtildiğinden İstanbul İcra müdürlüklerinin yetkili hale geldiği görülmekle davacının yetki itirazının reddine karar verilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu