WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte borçlunun ödeme emri ekinde senet fotokopisinin gönderilmediğine dair şikayeti ile birlikte zamanaşımı defi, itfa ve yetki itirazlarında bulunduğu, mahkemece yalnızca borçluya gönderilen tebligat zarfı içerisinde örnek 4-5 icra emri olduğu, senet suretinin eklenmediği gerekçesiyle ödeme emrinin iptaline dair verilen kararın, Dairemizin 11.12.2014 tarih ve 2014/23405 Esas 2014/30086 Karar sayılı Bozma ilamı ile ".. borçluya çıkartılan ödeme emri tebliğ evrakının incelenmesinde, 26.02.2014...

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebliğ şikayeti ile ödeme emrinin iptali ve takibe konu senetlerin teminat senedi olduğundan bahisle takibin iptali istemiyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulüne, kısmen reddine, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile öğrenme tarihinin 17.10.2016 olarak düzeltilmesine, diğer itirazların hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

      Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarih ve 1967/172- 107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez (Yargıtay 12.HD'nin 16/06/2020 tarihli, 2019/8587 Esas, 2020/4815 Karar sayılı içtihadı) Somut olayda, davacı borçluya 7 örnek ödeme emri 21/06/2019 tarihinde tebliğ edilmiş ve buna yönelik olarak usulsüz tebligat şikayeti ileri sürülmüştür. Davacı vekili her ne kadar takipten 10/09/2019 tarihinde haberdar olduklarını belirtip 12/09/2019 tarihinde mahkemeye başvurmuş ise de, davacı taraf 07/08/2019 tarihinde bizzat tebliğ edilen kıymet takdiri üzerine takipten haberdar olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 12/09/2019 tarihinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuştur....

      Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” hükmü yer almaktadır. Somut olayda; borçlunun ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği şikayeti yerinde bir gerekçe ile kabul edildiğine göre, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinde yer alan ve yukarıda belirtilen yasal düzenleme uyarınca borçlunun tebliğden muttali olduğu tarihin tespit edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ödeme emrinin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Evrak ... muhtarlığına tebliğ edilerek 2 nolu haber kağıdı muhatabın adresinin kapısına yapıştırıldı. Komşusu ...'a haber verildi, imzadan imtina etti'' kaydı ile 11.11.2014 tarihinde tebliğ edildiği görülmekte olup; tebligat parçasında borçlunun tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının belirlenmediği ve muhatabın tevziat saatinden sonra adrese döneceğinin tespit edilmediği, anlaşılmaktadır. Bu haliyle, ödeme emri tebliğ işleminin, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesi koşullarına göre usulüne uygun yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Usule aykırı tebliğin hükmü ise; Tebligat Kanunu'nun 32. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir....

          GEREKÇE: Uyuşmazlık, tebligatın usulsüzlüğü şikayeti ile müvekkili aleyhine yapılan hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir. Adana 9.İcra Müdürlüğünün 2018/4922 esas sayılı dosyası incelendiğinde, takip türünün 50.000,00 TL bedelli çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi olduğu, ödeme emrinin davacı şirkete 14.06.2018 tarihinde tebliğ edildiği, 28.06.2018 tarihinde davacı aleyhine taşınır haczi yapıldığı, davacı (borçlu) şirket vekilinin 02.07.2018 tarihinde taşınırların teşvik kapsamında alınan ürünlerden olduğu belirtilerek haczin kaldırılmasını talep ettiği, müdürlükçe aynı gün talebin reddine karar verildiği görülmüştür. Dava dilekçesinin 04.07.2018 tarihinde mahkemeye verildiği, mahkemece haczedilmezlik şikayeti yönünden karar verildiği, ancak şikayetçinin "usulsüz tebligata dayanılarak banka hesaplarına ve taşınmazlara konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi" talebi hakkında bir karar verilmediği görülmüştür....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine çek alacağından bahisle kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacılardan T3 01/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, diğer davacılara da 27/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 30/07/2020 tarihinde açıldığı, dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair bir iddianın bulunmadığı, takibin konusu itibarı ile takibe konu çekin kambiyo vasfında olmadığı şikayeti ile takip öncesi zamanaşımına uğradığı ve borca yönelik itirazın ödeme emri tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde ileri sürülmesi gerektiği, davanın 5 günlük süre geçtikten sonra açıldığı, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, Dairemizin 02/12/2020 tarih, 2020/270 E., 20220/2394 K. sayılı kararı ile yapılan istinaf başvurusu incelemesi sonucunda "...Borçlunun başvurusunda, süresi içerisinde, öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti ile tebliğ tarihinin düzeltilmesini, sonra aynı takip dosyası için usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte terditli olarak, yetki itirazı, takip öncesi ve sonrası zamanaşımı itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece; yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, borca itirazın beş günlük süreye tabi olduğu, somut olayda itirazın 05.07.2019 tarihinde yapıldığı ve süresinde olmadığı gerekçesi ile "istemin reddine" hükmedildiği görülmektedir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tebliğ evrakıyla ilgili kime haber bırakıldığı hususlarının tebligatta yer almadığı, bu hali ile tebliğ işleminin usulsüz olduğu, taraflar arasında takibe konu senede ilişkin görülen menfi tespit davası bulunduğu, menfi tespit davasında karar tarihi olan 15.09.2021 tarihinden itibaren 3 yıllık zamanaşımı süresi içinde davaya konu takibin başlatıldığı, takibe konu senedin kambiyo senedi vasfını haiz olduğu, borçlu tarafından borca itirazına ilişkin İİK'nın 169.maddesinde sayılan nitelikte belge de sunulmadığı, tüm bu hususlar gözetildiğinde davacının zamanaşımı itirazı, borca itiraz ve şikayetlerinin yerinde olmadığı belirtilerek; davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile; ödeme emri tebliğ tarihinin 06.12.2021 olarak tespitine, davacının kambiyo senetlerine mahsus takibe ilişkin itiraz ve şikayetlerinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

            tarafın dava dilekçesinde, 103 davet yazısının borçlu asile değil vekiline tebliğ edilmesi gerektiği iddiasında bulunduğunu, borçluya tebliğ edilen tebligatın usulsüz tebliğ edildiğine, tebliğ işleminin şekline ilişkin usulsüz tebligat iddiasında bulunulmadığını, yine 103 davetiyesinin iddia edilen nedenlerle usulüne uygun olup olmadığı hususunda bir tespit yapılması yönünde de talepte bulunulmamış olup mahkemece davacının talebi ile bağlı olduğu gözetilmeksizin davacı tarafından dahi iddia edilmemiş hususlarda değerlendirme yapılmak suretiyle usul ve yasaya aykırı olarak hüküm kurduğunu, ayrıca haczin ve davetiyenin niteliği gereği davacı borçluya tebligat yapılmasında usule aykırılık bulunmadığını, tebliğ mazbatasından da anlaşılacağı üzere 103 davet yazısı davacı borçluya Tebligat Kanunu'nun 16....

            UYAP Entegrasyonu