WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Şikayet eden borçlu vekilinin en geç usulsüz tebliğ şikayetinin yapıldığı tarih olan 13.08.2020 günü icra emrinden haberdar olduğunun anlaşılmasına göre mahkemece Bayburt İcra Dairesinin 2020/153 esas sayılı icra takip dosyasında borçlu T1 icra emri tebliğ tarihinin 13.08.2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, icra emrinin iptaline karar verilmiş ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK'nın 353/1- b.2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak usulsüz tebliğ şikayet tarihinin icra emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

ve T2 aleyhine Tebligat Kanunu Hükümlerine aykırı olarak tebliğ edildiğini belirterek şikayetin kabulü ile usulsüz ödeme emrinin iptaline, müvekkilleri Hatice Günay Özdemir ile T2 yönünden usulsüz olarak yapılan tebligatın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/450 Esas sayılı dosyasında haciz ihbarnamelerinin tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğundan bahisle şikayet yoluna gidildiği, mahkemenin 24.12.2015 tarihli kararı ile haciz ihbarnameleri tebligatlarının usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile öğrenme tarihi olan 07.7.2015 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği, alacaklının bu ilamla icra müdürlüğüne başvurarak mahkemece düzeltilen tebliğ tarihine göre üçüncü kişi tarafından yapılmış bir itiraz bulunmadığından, önceki hacizlerin kaldırılarak mahkemece belirlenen tebliğ tarihine göre yeniden haciz konulmasını ve mahcuz aracın muhafazasının da devamını talep ettiği, icra müdürlüğünün 15.02.2016 tarihli kararı ile; ... 4....

    İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Tebligat, herhangi bir hukuki işlem veya olaydan haberdar olmak için muhataba yapılan bir tebliğ (bildirim) işlemi olup, doğrudan doğruya tebligatın muhatabı tebliğ yapılan şahıs olduğundan tebligatın yapılmadığı veya usulsüzlüğü bizzat muhatap tarafından ileri sürülmediği sürece diğer ilgililerin bu tebligata ilişkin itiraz ve şikayet hakları yoktur. Bu kurallar ışığında, ihalenin feshini isteyen borçlunun, diğer borçlulara veya alacaklılara satış ilanı tebliğ edilmediğinden bahisle ihalenin feshini isteme hakkının bulunmadığının kabulü gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır. Bir başka anlatımla, diğer borçlu veya alacaklıya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması, tebligat yapılmayan ilgilisine şikayet hakkı verir....

    Yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanların, kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edemeyeceği, kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün olmadığı, borçlunun taşınmazın değerinin düşük belirlendiği iddiası, satışa hazırlık işlemine ilişkin şikayet niteliğinde olduğundan, şikayetçi borçluya satış ilanının 08.02.2021 tarihinde tebliğ edildiği halde, satış ilanın tebliği usulsüzlüğü iddiası da olmadığı göz önünde bulundurularak yasal 7 günlük süre içerisinde bu işlemin şikayet konusu yapılmadığını, ihale bedelinin, en az muhammen bedel kadar olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü durumda şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararı olmadığı gerekçeleriyle; sair istinaf sebepleri yerinde değilse de, davacı borçlunun istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile...

      Şikayet dilekçesinin incelenmesinde, şikayetçinin usulsüz tebliğ nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve icra dosyasına yapılan itirazın süresinde olduğundan bahisle takibin durdurulmamasına ilişkin işlemin kaldırılmasına, takibin durdurulmasına ilişkin talepte bulunduğu, ilk derece mahkemesince talep aşılmak suretiyle hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. Oysa taleple bağlılık ilkesi uyarınca, hacizlerin kaldırılması talebi bulunmadığı nazara alınarak talepten fazlasına karar verilemez....

      Somut olayda, şikayetçinin veya vekilinin haciz tarihi ile usulsüz tebligat şikayetinin yapıldığı tarih arasında takip dosyasında işlem yapmadıkları ve şikayetçi vekilinin takip dosyasında vekaletnamesinin bulunmadığı, Mersin 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/515 E sayılı dosyasında ve bu dosyayla birleştirilen haczedilmezlik şikayetine ilişkin Mersin 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/383 E sayılı dosyasında şikayetçinin 103 davet kağıdı tebliğinden haberdar olduğuna yönelik bilgi bulunmadığı anlaşıldığından, mahkemece, 103 davet kağıdı tebliğ işlemine yönelik şikayet sebepleri incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur....

      -K A R A R- Şikayetçi vekili, borçluya ait aracın satımından sonra düzenlenmiş olan sıra cetvelinde müvekkilinin alacağının ikinci sırada bulunduğunu, alacağı birinci sırada bulunan şikayet olunanın icra takip dosyasındaki ödeme emri tebliğinin usulsüz olması nedeniyle mahkeme tarafından tebliğ tarihinin tespit edildiğini, buna göre usulsüz tebliğe dayanılarak araç üzerine konulan şikayet olunanın haczinin geçersiz hale geldiğini, ilk sırada kendi alacaklarına yer verilmesi gerektiğini, sıra cetvelinin tebliğinin bürolarında çalışmayan bir şahsa yapıldığını, tebliği öğrendikten sonra süresinde şikayet talebinde bulunduklarını ileri Sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin süresinde olmadığını, sıra cetveli tebliğinin şikayetçi vekiline usulüne uygun bir şekilde yapıldığını, tebliğ alan şahsın şikayetçi vekilinin tebliğe ehil çalışanı olduğunu, kendi haczinin geçerli olduğunu savunarak şikayetin reddini istemiştir....

        ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; ödeme emri tebliğ işleminin, borçlunun adresten sürekli mi geçici mi ayrıldığı araştırılmadan ve hangi komşudan bilgi alındığı ile hangi komşuya haber verildiği hususları tespit edilmeden yapıldığından usulsüz olduğunu, icra takibinden 18.11.2021 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek, ödeme emri tebligatı ile buna bağlı yapılan işlemlerin iptalini ve ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; takipten 4 yıl geçtikten sonra yapılan şikayet başvurusunun iyi niyetli olmadığını, başka bir takip dosyasında yapılan ve iş bu takip dosya numarasının da bulunduğu 11.5.2018 tarihli sıra cetvelinin şikayetçiye tebliğ edilmesi nedeniyle borçlu tarafından belirtilen ıttıla tarihinin doğru olmadığını, gerçek öğrenme tarihine göre iş bu şikayetin süresi içerisinde yapılmadığını ve ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğunu ileri sürerek şikayetin reddini istemiştir. III....

          Yine davacı tarafından icra dairesinin kararı şikayet konusu edilmiş ise de ; icra dairesi tarafından ödeme emrinin tebliğ tarihi mahkemece düzeltilmediği takdirde dosya kapsamında yapılan tebliğin tarihine göre değerlendirme yapılacağı ve buna göre davacıya ödeme emrinin 31.05.20222 tarihinde tebliğ edildiği, borca itirazın ise 30.06.2022 tarihinde 7 günlük süreden sonra ileri sürüldüğü dolayısıyla icra müdürlüğünün 07.07.2022 tarihli takibin devamına ilişkin kararının da yerinde olduğu anlaşılmakla usulsüz tebliğ şikayetinin süreden reddine, icra müdürlüğü kararına yönelik şikayetinde kararın usul ve yasaya uygun olması nedeniyle esastan reddine karar verildiği, işbu karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür....

          UYAP Entegrasyonu