Şikayet olunan şirket vekili, yapılan işlemlerin hukuka uygun ve sıra cetvelinin doğru olduğunu savunarak, şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir. Şikayet olunan ...’a şikayet dilekçesi tebliğ edilmiş, şikayet olunan şikayete cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, şikayetçinin takibine dayanak teşkil eden ilamın dava tarihinin şikayet olunanların taraf olduğu takipten daha önce olduğu, şikayete konu sıra cetvelinin İİK’nun 100. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan şirket vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayet olunan şirket vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/14474 esas sayılı dosyasıyla müvekkili aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapıldığını, müvekkiline gönderilen icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, zira tebligat yapılan Erdem Karaman'ın tebliğ memuru tarafından kimlik tespitinin yapılmadığını ve müvekkilinin adreste bulunmama sebebi ile adresine dönüp dönmeyeceğinin ve tebligatın yapıldığı saatin mazbataya yazılmadığını, alacağın Türk Lirası cinsinden olup olmadığının, ipoteğe ilişkin bilgilerin ve alacağın hangi işlemden kaynaklandığının icra emrinde belirtilmediğini, dayanak belgelerin icra emri ekinde müvekkiline gönderilmediğini belirterek icra emrinde yer alan tüm alacak kalemlerine ve ferilerine itiraz hakları saklı kalmak kaydıyla icra emrinin ve icra emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, Bursa 5. İcra Müdürlüğü'nün 2019/4346 esas sayılı dosyasında ödeme emrinin usulsüz tebliğ şikayeti ile kambiyo vasfına yönelik şikayete ilişkindir. İİK'nun 169. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanun'un 168/5. maddesine göre; borçlunun, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazını, aynı Kanunun 170/1. maddesinin göndermesiyle 168/4. maddesine göre imza itirazını ve yine aynı Kanunun 170a/1. maddesinin göndermesiyle de 168/3. maddesine göre kambiyo senedi vasfına yönelik şikayetlerini, borca ve itirazlarını icra mahkemesinde ileri sürme süresi beş gün olup, bu süre hak düşürücü niteliktedir ve mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, davacının, ödeme emrinin tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin yaptığı şikayetin reddine ilişkin hüküm usul ve yasaya aykırıdır....
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16.maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda borçlu, icra müdürlüğüne 23.10.2014 tarihli itiraz dilekçesi vermiştir. O halde 06.08.2014 tarihinde yapılan ödeme emri tebliğ işlemine en geç 23.10.2014 tarihinde muttali olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda 27.11.2014 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvuru, ödeme emri tebliğ işlemini öğrenme tarihinden itibaren İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olup, mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nın 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur” denilmektedir. Somut olayda; ... 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 13.06.2023 tarihli 2022/318 E. 2023/316 K. sayılı kesinleşmiş kararı ile ikinci haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayet kabul edilerek ıttıla tarihinin düzeltilmiş olması nedeniyle şikayet süresinin ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren başlatılması uygun olmayıp şikayetin süre aşımından reddi yerine esasının incelenmesi için Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte borçlunun icra mahkemesine başvurarak, takip dosyasında ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia ederek usulsüz tebligatın iptalini, hacizlerin kaldırılmasını ve diğer şikayet sebeplerini bildirmiş, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebligata ıttıla tarihinin 14.05.2014 olarak belirlenmesine, yeniden ödeme emri tebliğine, diğer hususların reddine karar verildiği görülmüştür....
DAVALI İBRAHİM ÇIKIN VEKİLİ İSTİNAFA CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; davacı tarafın istinaf dilekçesinde, esas davada usulsüz tebligat şikayetleri yönünden, şikayet dilekçelerinde ıttıla tarihini belirtilmemiş olduğundan, ıttıla tarihinin şikayet tarihi olarak kabulü gerektiğini, yerel mahkemece ıttıla tarihi olarak kabul edilen İİK. 103 davetiyesinin tebligatının usulsüz olduğunu bu nedenle 103 davetiyesi tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olarak kabul edilemeyeceğini iddia ettiğini, bu yöndeki iddialarının asılsız olduğunu, şikayetçinin şikayet dilekçesinde usulsüz olduğunu belirttiği 18.01.2019 tarihli ödeme emrinin tebliğ işleminden sonra, kendisine 28.02.2019 tarihli 103 davet kağıdının tebliğ edilmiş olduğunu, davacının 103 davetiyesine yönelik tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair herhangi bir iddia ve şikayette bulunmadığını, davacının, hem 103 davetiyesinin tebliğindeki usulsüzlük iddiasına dair şikayette bulunmamasının hem de esas dava yönünden davacı vasi adayının soruşturma dosyasındaki...
Kanunu'na aykırı bir şekilde tebliğ edilmiş olup icra dosyasında ise ödeme emrinin tebliğ edildiğine ilişkin resmi ve geçerli bir evrak bulunmaksızın müvekkili aleyhine haciz uygulanması usul ve yasaya aykırı olduğunu ayrıca takibe konu edilen çekler üzerinde yer alan müvekkili isim ve kaşesi üzerine atılan imzaların müvekkili şirket yetkilisi Talat Engin'e ait olmadığını ileri sürerek, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile usulsüz tebligatın ve müvekkil aleyhine uygulanan haciz işlemlerinin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına, takibe konu çekte müvekkili şirket yetkililerine ait imza bulunmadığından davanın kabulüne karar verilerek müvekkil aleyhine başlatılan icra takibinin iptaline karar verilmesini, davalı aleyhine alacağın yüzde 20’si oranında tazminata ve alacağın yüzde 10’u oranında para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir....
Düziçi İcra Dairesinin 2019/642 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 tarafından borçlu T5 hakkında 29/05/2019 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla 150.000,00 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 30/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetin 29/07/2019 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır. Tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin şikayet mahkemede her türlü delille ispat edilebileceğinden, duruşma açılmadan, şikayetçiye (borçluya) ve karşı tarafa (alacaklıya) anılan konudaki delillerini mahkemeye ibraz etmeleri için imkan tanınmadan talep hakkında dosya üzerinden karar verilmesi usule aykırıdır (HGK.nun 2003/12- 600 esas 2003/606 karar). HMK'nın 317 maddesine göre cevap dilekçesi verme ve itiraz süresi iki haftadır. Davalıya dava dilekçesi ve tensip zaptının 02/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, cevap süresinin son gününün 16/09/2019 tarihi olduğu, cevap süresi dolmadan 11/09/2019 tarihinde karar verildiği anlaşılmıştır....
Dairemizin 08/05/2014 tarih ve 2014/10685 E.-2014/13708 K. sayılı bozma ilamında, borçlu ...'ın ödeme emrinin tebliğine ilişkin şikayetinin kabulü ile borçlunun süresinde olan diğer şikayetlerinin incelenmesi, ayrıca icra kefili olan Merve Ulaş'ın icra kefilliğine ilişkin şikayetlerinin süreye tâbi olmaması nedeniyle esasının incelenerek karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Borçluların icra mahkemesine başvuruları şikayet niteliğinde olup, şikayetler hakkında uygulanması gereken İİK'nun 18/3. maddesine göre; "Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir..."...