DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, takibe konu senedin kambiyo vasfında olmadığı, ayrıca davacı T1 ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve tebliğ tarihinin 30/03/2022 olarak düzeltilmesi için 30/03/2022 tarihinde dava açıldığı, ilk derece mahkemesince davacı T2'ya ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde dava açılmadığından davacı T2'nın şikayetinin usulden reddine karar verildiği, diğer davacı yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabul edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin 30/03/2022 olarak düzeltilmesine ve bu davacı aleyhine yapılan takibin iptaline karar verildiği, karara karşı davacı T2 ve davalı alacaklı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte borçlu icra mahkemesine başvurarak, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet ile bononun tahrifata uğradığından bahisle borca itiraz ettiği, mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti yönünden istemin kabulüne, tahrifat iddiasının yanında ayrıca faiz hususu da incelenerek bu konuda da karar verildiği görülmüştür. 6100 sayılı HMK.'...
Hukuk Dairesi'nin 15.05.1997 tarih ve 309 E., 4989 K.; 09.03.2006 tarih ve 730 E., 288 K.; Dairemizin 16.01.2012 tarih ve 2011/4415 E., 2012/7 K; 31.10.2013 tarih ve 4691 E., 6682 K., 19.03.2014 tarih ve 1244 E., 2103 K., 17.04.2014 tarih ve 2013/8959 E., 2014/3027 K. sayılı ilamları bu yöndedir. Sıra cetveline yönelik şikayetlerde, şikayetçinin, sırasına şikayet ettiği takipte ödeme emrinin borçluya usulsuz tebliğ edildiğini ileri sürebilmesi için, usulsüz tebligatın şikayetçinin alacağını haleldar etmesi ve kendisine usulsüz tebligat yapılan borçlunun usulsüz tebligattan hiç haberinin olmaması gerekir (benzer nitelikteki Yargıtay 34 XX 487/7967 sayılı ilamı). İİK'nun 16. Maddesinde "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, İİK’nun 168/4-5 maddesinde öngörülen 5 günlük süreden sonra imzaya ve borca itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, usulsüz tebliğ şikayeti incelenemeden işin esasının incelenerek imzaya itirazın kabulü karar verilmesi üzerine, mahkeme kararının Dairemizce, öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti yönünden inceleme yapılması gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu...
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı Şenay' a her ne kadar bizzat tebliğ yapılmış ise de, davacı Oğuz' un başvurusunda da olduğu gibi, senedin iptaline ilişkin taleplerinin süresiz şikayete tabi olması gerektiğini, aksi durumun kamu düzeni ile alakalı olan bu durumun, icra memurunun incelemesindeki savsaklama nedeniyle, kambiyo evrakına ait şartları taşımayan belgenin, kambiyo evrakı gibi muamele görmesi sonucu doğurduğunu, bu ve benzeri sebeplerle, kamu düzeninden olan her iki davacı için ileri sürdükleri şikayetin, süresiz şikayet olması gerektiğini, tebligatlara ilişkin olarak da; bilinen adrese öncelikle tebligat çıkartılmadan, Tebligat Kanunu' nun 21. maddesinin uygulanarak takibin kesinleştirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, alacaklı tarafça bilinen adres bonoda yazılı olan adres olduğu gibi, ekte sundukları haciz tutanağından da anlaşılacağı üzere bilinen adresin, bonoda yazılı adres olduğunu, buna rağmen öncelikle sistemdeki adres gözetilerek tebliğ işleminin...
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından üç adet çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlu şirket İcra Mahkemesine müracaatla ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, takibe konan çeklerin karşılıksızdır işlemine tabi tutulmadığından kambiyo takibine konu edilemeyeceğini, borçlu şirketin müşterek imza ile temsil edildiğini ve tek imzanın şirketi bağlamayacağını belirterek, takibin iptali ile alacaklı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiği, İcra Mahkemesince usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilerek tebliğ tarihinin düzeltildiği, çeklerin süresinde ibraz edildiğinden bahisle...
Usulsüz tebliğ şikayetine konu, ödeme emri tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının icra takip dosyası içerisinde olmamasına rağmen Mahkemece bu konuda araştırma yapılmaksızın tebliğ mazbatası aslının incelenmesine gerek görülmemesi ve ... ... Yakası Ptt Başmüdürlüğünün cevabı doğrultusunda karar verilmesi doğru olmamıştır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 16. maddesi kapsamında şikayet niteliğinde olup, aynı Yasanın 18/3. maddesi gereğince; şikayetin incelenmesi konusunda duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı hususu icra mahkemesinin takdirine bırakılmış ise de, somut olayın özellikleri göz önüne alındığında icra mahkemesi takdirini duruşma açılması yönünde kullanmalı, tarafların iddia ve delilleri toplanarak varılacak sonuç çerçevesinde karar verilmelidir....
- K A R A R - Şikayetçi vekili, sıra cetvelinde yer alan üç dosyanın ihtiyati haciz kararı ile açıldığını ve kesin haciz tarihlerine göre sıralama yapıldığının belirtildiğini, usulsüz tebligatlar nedeniyle kesin haciz tarihlerinde hataya düşüldüğü gibi, yapılan işlemin takip hukukuna da aykırı olduğunu, sıra cetvelinde birinci sırada ve ikinci sırada yer alan şikayet olunanın takip dosyalarında yapılan tebligatın ....isimli kişiye yapılması nedeniyle usulsüz olduğunu, usulsüz tebligatlara göre oluşturulan kesinleşme tarihleri baz alınmak sureti ile sıra cetvelinin oluşturulduğunu, usulüne uygun tebligatın bulunmadığı bu iki dosyada tebliğ ve kesinleşme tarihlerinden söz etmenin hukuken mümkün olmadığından şikayete konu sıra cetvelinin de hukuki kıymetinin bulunmadığını ileri sürerek, şikayet olunan dosyalarının sıradan çıkarılmasına, bir an için aksinin düşünülmesi halinde ihtiyati haciz olduğundan alacağın garameten dağıtılmasına karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte usulsüz tebligat şikayeti ile borca itiraza ve kambiyo şikayetine ilişkindir. Tebligat Kanunu'nun 39. maddesinde; ''Bu Kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz'' hükmüne yer verilmiştir....
Bununla birlikte 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun ''Borçlunun Kambiyo Hukuku Bakımından Şikayeti'' başlıklı 170/a-2 maddesinde; ''İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.'' hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....