Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu vekilinin, müvekkili aleyhinde yapılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde müvekkiline tebliğ edilen örnek 7 nolu ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu belirtip tebliğ tarihinin icra dosyasına yaptıkları itiraz tarihi olan 17.01.2012 olarak düzeletilmesine karar verilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır. Başvuru bu hali ile ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet olup, İİK.nun 16/1. maddesi gereğince bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

    Davacı borçluya daha sonrasında ödeme emrinin tebliği için çıkartılan tebliğ zarfı üzerine, tebligatı çıkaran icra müdürlüğünce, Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddesine uygun olarak şerh verilmediği, tebliğ zarfı üzerinde adres hanesine yazılan "Mernis Adresi" ibaresine dayanılarak, tebliğ memuru tarafından, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapılan tebligatın usule aykırı olduğu ve bu haliyle tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmış ve usulsüz tebligata ilişkin şikayetin kabulüne, şikayetçi borçlu usulsüz tebligat işleminden 05/05/2016 tarihinde haberdar olduğunu bildirdiğinden ve bu tarihten önce ıttılaya ilişkin belge bulunmadığından davacı borçlu'ya yapıaln ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 05.05.2016 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....

    Ayrıca isim ve imzadan imtina eden komşuya haber verildi." matbu kaşenin şerh edildiği, Tebligat Kanunu'nun 21/1.maddesine göre tebliğ yapıldığı, tebliğ şerhinde muhatabın nerede olduğuna ilişkin bilgi alınan ve haber bırakılan komşusunun kim olduğunun yazılmadığı kimliğinin tespit edilemediği bu haliyle tebliğ işleminin TK'nın 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30.maddelerine aykırı olarak usulsüz tebliğ edildiği anlaşıldığından usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile TK'nın 32.maddesi gereğince ödeme emri tebliğ tarihinin, dosyada aksi kanıtlanmayan öğrenme tarihi olan 03/09/2021 olarak düzeltilmesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetin kabulüne, İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğü 2020/19158 Esas sayılı dosyasından borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin, dosyada aksi kanıtlanmayan öğrenme tarihi olan 03/09/2021 olarak düzeltilmesine" karar verildiği görülmüştür....

    Dolayısı ile itiraz dilekçesine göre itirazın ikinci haciz ihbarnamesine karşı yapılmış olduğu kabul edilse dahi (ikinci haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayet dilekçesinde açık-örtülü her hangi bir iddia bulunmadığından) itirazın en geç 13.08.2020 tarihinde yapılması gerektiği ve bu günün resmi tatil gününe denk gelmediği anlaşılmakla, yasal süre geçtikten sonra 14.08.2020 tarihinde ikinci haciz ihbarnamesine itiraz edilmiş olmasının sonuç doğurmayacağı bu nedenle şikayet eden 3. kişiye 3. Haciz ihbarnamesi tebliğinin yasaya aykırı olmadığı sonucuna varılmıştır. Kaldı ki itiraz dilekçesinde açıkça birinci haciz ihbarnamesine itiraz edildiği bildirilmiş, itiraz dilekçesinde haciz ihbarnamesinin tanzim ve tebliğ tarihi de icra dosyası kapsamı ile en ufak bir noktada uyuşmadığından itiraz dilekçesinin, ikinci haciz ihbarnamesine itiraz dilekçesi olarak kabulü mümkün olmamıştır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamı itibari ile; davalı alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte davacı borçlu vekili, icra mahkemesine yaptığı başvuruda; ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep etmiş, mahkemece iş bu şikayetin, aynı mahkemede görülen yetkiye ve borca itiraz davası ile birleştirilmesine karar vererek, davacıya 13.11.2019 tarihinde tebliğ edilen İİK. 103 davetiyesinin tebliğine ilişkin şikayet bulunmadığından bu tarih itibariyle ödeme emrinden haberdar olması nedeniyle, birleşen 2020/210 Esas numaralı dosya kapsamında davacı/borçlu tarafça yapılan usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, Asıl dava (2020/208 Esas) yönünden davacı/borçlunun tüm itiraz ve şikayetlerinin süre yönünden reddine karar verildiği, kararın davacı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca yetkiye ve borca itiraz istemine ilişkindir. Davacının, tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğinde olup, davacı borçlu takibi 25/01/2019 tarihinde öğrendiğini bildirdiğinden, dava yasal süresinde açılmıştır. İİK'nın 65. maddesi hükmünün uygulanabilmesi için, borçluya usulüne uygun olarak tebligatın yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayanıldığından, gecikmiş itirazdan söz edilmesi mümkün değildir....

    İTİRAZ VE ŞİKAYET Borçlu İcra Mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebligatı üzerinde yazılı adrese göre tebligatın sicil adresine yapılmış gibi göründüğünü ancak ilgili tebligatın kuvvetle muhtemel yakınlarda ancak taraflarınca tespit edilemeyen başka bir adrese yapıldığını, tebliğden ve dolayısıyla takipten 06.09.2021 tarihinde haberdar olduğunu, icra dosyasında yapılan fiili haciz işleminin de sicil adresinde kayıtlı “No:10” ‘da değil “No: 8” ‘de yapıldığını, No:8 ‘de ... Yemek...Ltd Şti’nin aktif olarak bulunduğunu, fiili haczin yanlış yapıldığı gözetildiğinde tebliğin doğru adrese yapıldığı hususunda oluşan makul ve yeterli şüphe nedeniyle takibin usulsüz tebliğ nedeniyle iptali ile takibe konu senetler üzerindeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını beyanla imzaya itiraz ettiklerini belirterek takibin iptali ile tazminat ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir. II....

      Buna göre, Kanunun bu emredici hükmünün varlığına karşın, sayın yerel mahkemece, satış ilanının müvekkili muhataba bizzat tebliğ edildiğinden bahisle, önceki usulsüz icra emri tebliğinin, bu nedenle usule uygun ve geçerli hâle geldiğinin kabul edilmesi ve buna dayanak olarak da, huzurdaki davada emsal niteliği bulunmayan usulsüz tebliğ şikâyetine ilişkin Yargıtay içtihatlarına dayanılması kanuna aykırı olup, açıkça bozma nedeni olduğu, ayrıca kararda atfen belirtilen içtihatlarda da, usulsüz tebliğ hâlinde, usulsüz tebliğ şikâyeti ile birlikte, ayrıca icra dairesine de itiraz dilekçesi verilmesi gerektiğinden ve tebliğin, ancak muhatabın muttali olduğunu beyan etmesi takdirinde geçerli addedilebileceğinden bahsedildiğini, oysa, müvekkili Nigar Gülerce bakımından, yargılamada veya icra dosyasında, usulsüz icra emri tebliğinden haberdar olduğuna dair bir bildirimi de olmadığını , kaldı ki zaten icra emri tebliğinden, herhangi bir şekilde haberdar da olmadığını, ihalenin feshi davasının ikâmesi...

      İcra Müdürlüğü'nün 2018/3902 E. sayılı dosyasında davalı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacıya 20/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ mazbatasının incelenmesinde muhatabın tevziat saatlerinde hanede olmadığını ve işinden dolayı akşam eve geleceğini beyan eden aynı çatı altında oturan evrakı almaya ehil olan eşi Mine Kesik'e tebliğ edildiğinin yazıldığı, bu şekilde tebligatın TK hükümlerine uygun olarak yapıldığı, bu nedenle usulsüz tebligat şikayetinin yerinde olmadığı, bu şekilde ödeme emrinin davacıya 20/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, iş bu davanın ise 30/07/2018 tarihinde açıldığı, kambiyo senetlerine özgü takipte itiraz süresinin tebliğden itibaren 5 gün olduğu, itiraz için son günün 25/02/2018 olduğu, dolayısıyla davacı borçluların yasal 5 günlük süreden sonra kambiyo takibinde borca itiraz etmesi nedeniyle borca itirazının süresinde olmadığı gerekçesiyle kambiyo takibine itirazın süre yönünden reddine karar vermiştir...

      Dairemizin 09.06.2015 tarih ve 2015/12150-16065 sayılı kararı ile; tebliğ mazbatasında beyanı alınan komşu isminin tespit edilmediği, komşunun isim ve imzadan imtina etmiş olduğunun şerhedilmesinin tebligatı geçerli hale getirmeyeceği, TK.'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesine göre tebligatın usulsüz olduğu gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuştur. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun şikayeti, icra emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet niteliğinde olup, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

        UYAP Entegrasyonu