Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şikayetçi borçlular, icra mahkemesine yaptığı başvurularında, ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğinden bahisle ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 10/02/2020 olarak düzeltilmesini, aksi halde davacı Perihan'ın tebliğ tarihinde ağır ameliyat geçirmiş olması, Riccardo'nun da Türkçe bilmemesi nedeniyle gecikmiş itirazlarının kabulü ile borca, yetkiye ve imzaya itirazlarının kabulünü karar verilmesini talep etmiş, mahkemece ödeme emrinin davacı Riccardo'nun kendi imzasına, davacı Perihan'ın ise eşinin imzasına tebliğ edildiğinden bahisle tebligatların usulüne uygun olduğu gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK 65. Maddesinde düzenlenen gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/03/2022 NUMARASI : 2022/37 ESAS 2022/177 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2021/41209 esas sayılı dosyasından yapılan usulsüz tebligat nedeniyle müvekkilinin ödeme emrinden haberdar olduğu 27/10/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili icra dairesi olan Develi İcra Dairesine gönderilmesine, borca itiraz ettiklerini, senette tahribata itiraz ettiklerini, itiraz ettikleri kambiyo senedinden doğan ana para, faiz, vekalet ücreti, masraf, harç ve diğer alacak türlerine itiraz ederek söz konusu itirazlarının kabulü ile müvekkili aleyhine haksız...

Mahkemece; borçlunun ilamsız icra takibine yedi günlük itiraz süresi içinde itiraz etmediği bu nedenle alacaklı davacının itirazın iptali davası açmasında menfaati bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.İlamsız icra takiplerinde ödeme emrine itiraz süresi yedi gündür. Bu süre, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar. Borçlu yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmez ise, ödeme emri ve icra takibi kesinleşir. Ödeme emri tebliği usulsüz ise, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih, borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini bildirdiği tarihtir ve yedi günlük normal itiraz süresi bu tarihten itibaren başlar. Somut olayda; ödeme emri 30.11.2010 tarihinde davalının işçisine tebliğ edilmiş, davalı 08.12.2010 günü, ödeme emrinin tebliğini izleyen 8. gün itirazını yapmıştır. Davalı itirazını yedi günlük itiraz süresi içinde yapmamıştır. Ancak davalıya yapılan ödeme emri tebliği usulsüzdür....

    tebliğ tarihinin düzeltilmesi için yasal süre içerisinde şikayette bulunulmadığından, icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinin bu durumda süresinde olmaması nedeniyle, 3.kişi aleyhine haciz işlemi yapılmasında yasaya aykırılık bulunmadığından istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169/a. maddesi uyarınca yetki itirazı, borca itiraz ve İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir. Borçlunun ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, davacı borçlu şikayet konusu işlemi 10/09/2021 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, usulsüz tebliğ şikayeti ve mahkemece düzeltilmesine karar verilen ödeme emri tebliğ tarihine göre, yetki itirazı yasal süresindedir. HMK'nın 355. maddesinde "inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir" düzenlemesine yer verilmiştir....

    Her ne kadar somut olayda, feshi istenilen ihaleye konu olan taşınmazın, muhammen bedelinin üzerinde satıldığı, dolayısıyla ihalede zarar unsurunun bulunmadığı anlaşılmış olsa da, satış ilanı ve kıymet takdiri tebliğlerinin usulsüz olduğunun belirlenmesi durumunda borçlunun ihalenin feshine ilişkin şikayet dilekçesinde kıymet takdir raporuna itiraz hakkının kısıtlandığını belirterek kıymet takdirine de itiraz ettiği anlaşılmıştır....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1 KARAR NO : 2022/36 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÜRGÜP İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2021 NUMARASI : 2021/49 ESAS 2021/43 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ürgüp İcra Dairesinin 2021/211 Esas sayılı takip dosyasında tebliğ edilen ödeme emrinin usulsüz olduğunu, Ürgüp Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/35 Esas sayılı dosyası ile 19/09/2021 tarihinde takipten haberdar olduklarını, icra müdürlüğünce gönderilen ödeme emri tebligatının usulüne uygun tebliğ edilmediğinden haksız ve hukuka aykırı takibe itiraz edemediklerini, müvekkili şirket tarafından takibe...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine toplam 13.836,29 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibine gidildiği, davacı vekilinin 24/06/2020 tarihinde icra dosyasına itirazlarını içerir dilekçe verdiği, icra müdürlüğünün 02/07/2020 tarihli kararı ile 25/11/2019 tarihinde borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği, itirazın süresinde olmadığından bahisle takibin devamına karar verildiği, takip borçlusu vekilinin ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği 18/06/2020 tarihinde takipten haberdar olduklarından bahisle 02/07/2020 tarihinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu, takipten 18/06/2020 tarihinde haberdar olduğunu iddia eden davacı tarafın 18/06/2020 tarihinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunması gerektiği, 7226 Sayılı Kanun ile uzatılan sürenin son gününün 30/06/2020 tarihi olduğu, bu nedenle şikayetin süresinde yapılmaması nedeniyle verilen kararın yasaya uygun olduğu...

    Mahkemece, davacıya gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetinin kabulüne karar verildiği halde, kararın hüküm kısmında "Borçlu adına çıkartılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun tespitine" şeklinde hüküm kurmakla yetinilmesi, öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmemesi HMK'nın 297.maddesine aykırı olup, infazda tereddüt uyandıracağından davacının istinaf başvurusunun kamu düzeni yönünden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir....

    Dava usulsüz tebligat şikayeti ve gecikmiş itiraza ilişkindir....

    UYAP Entegrasyonu