YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, faize itirazın süresinde olmadığını, ödeme emri icra dairesi tarafından düzenlendiğinden, şikayetin hasımsız olarak yapılması gerekirken, taraflarının davalı olarak gösterilmesinin usulsüz olduğunu, usulsüz tebliğ şikayeti yasal süresinde olmadığı gibi, hukuki dayanaktan da yoksun olduğunu, borçlu şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresinin tespit edildiğini ve bu adrese TK'nın 35. maddesine göre tebligat yapıldığını, tebligatın usulüne uygun olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/11/2021 NUMARASI : 2021/401 ESAS- 2021/634 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğünün 2015/23625 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takip kapsamında müvekkillerine gönderilen İİK'nın 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu, T.K'nun 21. Maddesine göre tebligatlarda komşuya haber verilmediğini, muhtara teslim edilen tebligatlarda müvekkillerinin adreste neden bulunmadıkları, bu hususun kimden soruşturularak tespit edildiği ve bu kişinin açık kimliğinin yer almadığını, usulsüz bu tebliğ işleminden 10/07/2021 tarihinde haberdar olunduğunu bildirerek, İİK'nın 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihinin 10/07/2021 olarak düzeltilmesine, takibin iptaline, % 20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....
Bu durumda davacı borçlu adına gönderilen ödeme emri tebligatı usulsüz tebliğ edilmiş olduğundan usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin dava dilekçesinde bildirilen öğrenme tarihi olan 02/06/2021 olarak düzeltilmesi gerekir. Davacı borçlunun takipten önce mirası reddetmesi nedeniyle talebinin İİK 168 maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olduğu ve yasal 7 günlük süre içerisinde icra takip dosyasına yapıldığı anlaşılmıştır. O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken usulsüz tebligat şikayeti ve sair itirazın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davacının istinaf sebepleri yerinde olduğundan istinaf talebinin kabulü ile Şarkışla İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/20 Esas ve 2021/55 Karar sayılı kararının HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Ancak taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet de İİK'nın 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Borçlu meskeniyet şikayet dilekçesinde 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmemiş, istinaf dilekçesinde de haczi öğrendiği tarihte dava açtığı için süresinde olduğunu belirtmiştir. Somut olayda; meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmaza ilişkin olarak borçluya 103 davetiyesinin 31/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davetiyenin haczedilen taşınmaza ilişkin olduğu, borçlunun 05/09/2018 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmakla süresinden sonra yapılan şikayette İlk Derece Mahkemesince şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi isabetlidir....
Somut olayda, ödeme emrinin “muhatap aranılan saatlerde iş gereği adres dışında olması nedeniyle daimi çalışanı ...... imzasına tebliğ edildi 05.02.2015 ”şerhi ile tebliğ edildiği görülmüş , tebligat adresinin borçlunun ikametgah veya işyeri adresi olmayıp, ... Ltd. Şirketinin ticaret sicil adresi olduğu, tüzel kişiye ait adreste borçluya yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla mahkemece tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihi olan 28.09.2015 olarak tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Taşınmazların ilamsız icra yolu ile tebliğine ilişkin takipte borca itirazların icra dairesine yapılması gerekirken, icra mahkemesine yapılması usulsüz olup mahkemece borca itirazların bu nedenle reddi yerine, süreden reddi doğru değil ise de bu istem sonuçta reddedildiği için bozma sebebi yapılmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlunun talebi usulsüz tebligat şikayeti olup, tebligatın usulsüzlüğünün tespiti ile öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak belirlenmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, gecikmiş itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, ... 13....
Fakat sorulan kişinin soyadı ile gelen cevaptaki kişinin soyadı uyuşmadığı görülmekte olup, tebliğ mazbatası üzerinde adı geçen komşunun kim olduğu anlaşılamadığından, tebliğ işlemi bu yönüyle de usule aykırıdır. O halde mahkemece, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik şikayeti kabul ile öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi, düzeltilen tebliğ tarihine göre süresinde olan meskeniyet şikayetinin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
memuru tarafından TK.21/2 maddesine göre tebligatın yapıldığı, oysaki, normal gönderilen tebligatın tebliğ memuru tarafından iade edilmesinin gerektiği, daha sonra adres kayıt sistemindeki adrese buna ilişkin şerh verilerek TK.nun 21/2 maddesine göre tebligat çıkartılması gerektiği, usulsüz tebligat şikayetinin yerinde olduğu, dayanak senet üzerinde teminat amaçlı verildiğine yönelik bir ibare bulunmadığı, davacının dayandığı protokolde ve tutanak başlıklı belgede dayanak senede yönelik bir atıf bulunmadığı, teminat senedi iddiasının kanıtlanamadığı, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası kabul edildiğinden hacizlerin geçersiz olduğu, bu durumda haczedilmezlik şikayeti hakkında karar verilmesine yerolmadığı kararı verilmesinin gerektiği gerekçesi ile tebligatın usulsüzlüğü şikayetinin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin 06.12.2019 olduğunun kabulüne, davanın reddine, haczedilmezlik şikayeti hakkında karar verilmesine yerolmadığına karar verildiği anlaşılmıştır....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Borçlular usulsüz tebliğ şikayetlerinin kabulü ile T.K'nun 32 inci maddesi gereği, ödeme emrinin davacılara tebliğ tarihinin 01.04.2019 olarak düzeltilmesi talebi ile birlikte alacağın dayanağı icra kefilliği 30.12.2008- 01.04.2019 tarihleri arasında on yıllık zamanaşımına uğraması nedeniyle, İİY 71 ve 33/a maddesi gereği takip dosyasında icranın geri bırakılmasını istemiş, mahkemece özetle, usulsüz icra emri tebliğine yönelik şikayetin süre aşımından reddine davacı borçlular yönünden değişik tarihlerde takibin devamını sağlayacak taleplerde bulunulması nedeniyle zamanaşımının kesildiği, takibin kesinleşmesinden sonra 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesi ile zamanaşımı itirazının esastan reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından gönderilen dosya içerisinde dava konusu İstanbul 14....
İcra Dairesinin 2019/40997 esas sayılı dosyasında davacının usulsüz tebliğ şikayeti yetkiye - borca itiraz ve takibin iptali taleplerinin ayrı ayrı reddine, Davacının 25/03/2021 tarihli hastane ruhsatı ihalesinin tedbiren durdurulması talebinin reddine karar verilmiştir....