"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında yapılan genel haciz yolu ile takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte icra müdürlüğü işlemini şikayet yolu ile iptalini ve hacizlerin kaldırılmasını istemiş, mahkemece ödeme emri tebliğ işleminin ve borçlu hakkındaki tüm işlemlerin iptaline karar vermiş, hükmü alacaklı vekili temyiz etmiştir. Tebligat Kanun'unun 32. maddesinde; "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur" hükmüne yer verilmiştir....
İhalenin feshini isteyen şikayetçinin, kendisi ve vekili dışındaki diğer ilgililere satış ilanı ve kıymet takdirinin tebliğ edilmediği veya usulsüz tebliğ edildiği hususunu, ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürmesi mümkün olmadığı gibi, kendisine ya da vekiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu da, ayrıca ve açıkça ileri sürmediği sürece, bu husus kamu düzeninden olmadığından mahkemece resen fesih nedeni olarak incelenemez. Somut olayda; şikayet dilekçesinde, ayrıca ve açıkça satış ilanı ve kıymet takdirinin şikayetçi veya vekiline usulsüz tebliğ edildiği iddia edilmediğinden bu istinaf sebebi de yerinde değildir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/04/2021 NUMARASI : 2020/609 ESAS, 2021/378 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, ödeme emri ve 103 tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğundan iş bu tebliğ işlemlerinin iptaline, usulsüz tebliğ nedeni ile yapılan tüm işlemlerin iptaline, dosyaya yatırılmış olan paranın üzerine tedbir konulmasına ve alacaklıya ödenmeyerek vekil edenine geri ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. İzmir 1. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, şikayetin kabulü ile, İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2020/8732 esas sayılı takip dosyasında davacı-borçlu adına konulan tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiası İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup açıkça ve delilleriyle ileri sürülmesi gerekir (HGK'nun 27.01.2010 tarih 2009/12-539 E.,2010/16 sayılı kararı). Somut olayda borçlunun icra mahkemesine verdiği dilekçesinde kendisine gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna dair açık bir iddiası bulunmamaktadır. Şikayet dilekçesinde yer alan: "ödeme emrinin muhtara bırakıldığı, ödeme emrinden 21.09.2015 tarihinde haberdar olunduğu" şeklindeki beyanlar usulsüz tebligat şikayeti olarak yorumlanamaz. Zira tebligat usulsüzlüğü ayrıca, açıkça ve delilleriyle ileri sürülmüş değildir. O halde yöntemine uygun olarak açıkça ve delilleriyle ileri sürülen bir tebligat usulsüzlük şikayeti bulunmadığı halde mahkemece hukuki tavsifte hataya düşülerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uygulanmak suretiyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
ın, şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, adına çıkan birinci ve ikinci haciz ihbarnamesi tebliğlerinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini ileri sürdüğü ve tebliğ tarihlerinin düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece, tebliğ tarihinin düzeltilmesinde dosyada taraf olmayan 3.kişinin hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinde; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur” hükmü yer almaktadır. Somut olayda; kendisine İİK'nın 89/1 ve 89/2 maddeleri uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilen davacı 3.kişinin haciz ihbarnamesi tebliğatlarının usulsüzlüğüne ilişkin şikayette hukuki menfaati olduğundan şikayet hakkı vardır....
Madesi uyarınca usulsüz tebligatı öğrendikleri 17/08/2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine, usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulüne, borçlunun ağır hastalığı nedeni ile İİK madde 55 kapsamında talik hali sayılmasına ve yapılan takip işlemlerinin ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, davacı şirket vekilinin icra takip dosyasına 05/08/2019 (08/05/2019 olması gerekirken) tarihli dilekçesi ile haciz ihbarnamelerinin usulsüz olduğu nedeniyle hesaplar üzerine konulan hacizlerin kaldırılması ve borçlu sıfatının kaldırılmasını talep ettiği böylece takipten ve haciz ihbarnamelerinden haberdar olduğu eldeki şikayetin ise 17/06/2019 tarihinde yapıldığı, tebligatın usulsüzlüğü şikayetinin öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içerisinde ileri sürmediği anlaşılmakla şikayet edenin tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....
Ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmiş olması takibin iptali nedeni olamaz. Yukarıda da belirtildiği üzere bu durumda tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesi ile yetinilmesi gerekir. O halde mahkemenin karar gerekçesinde de kabul edildiği üzere, borçluya çıkarılan ödeme emri tebligatı usulsüz olduğundan, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun tebligatı öğrendiği tarihin tebliğ tarihi olarak esas alınması suretiyle, takibin kesinleştiği tarihin tespit edilmesi, düzeltilen tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden önce haciz konulmuş ise anılan haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğü dosyasında 3. şahsa haciz ihbarnamesinin tebliğe çıkarılmadığı, usulüne uygun tebligat yapılmadığı, alacaklı şikayet olunan vekilinin sunduğu tebliğ belgesinin suret belge olup, işlemlere dayanak edilemeyeceği, keza 3. şahsın itirazına ilişkin tarihsiz ve yapılan araştırmada tarayıcıdan geçmeyen 27.10.2011 havale tarihli gözüken haciz ihbarnamesi cevabının da suret belge olup işlemlere dayanak edilemeyeceği, 30. İcra Müdürlüğü'nce aslı olmayan belgelere dayanılarak düzenlenen sıra cetvelinin usulsüz olduğu, 30. İcra Müdürlüğü dosyasında 3. şahsa usulüne uygun haciz ihbarnamesi tebliğ edildiğinin ve borçlu alacağı üzerine haciz konulduğunun kabul edilemeyeceği gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir. Şikayet olunan... Yemek ve Ziyafet Hizmetleri Ltd. Şti'nin alacaklı olduğu ... 30....
İstinaf Sebepleri Davacı borçlu istinaf başvurusunda; müvekkili açısından zarar unsurunun gerçekleştiğini, ülkede son zamanlarda gayrimenkul fiyatlarındaki artış nedeni ile taşınmazın ihale tarihindeki değerinin 3.600.000,00 TL'den bile yüksek olduğunu, müvekkilinin yapılan tebligatların usulsüz olması nedeni ile ihaleden haberdar olmadığını, icra dosyası kapsamında ipotekli taşınmazın satış kararı alındığı tarihten itibaren ihalenin yapıldığı tarihe kadar birçok eksiklik ve usulsüzlükler yer aldığını, satış ilanının tebliğ edilmesi gereken tüm alakadarlara tebliğ edilmediğini, taşınmazın açık Artırma Şartnamesi ve Tutanağında ÖTV'nin de ihale alıcısı tarafından yatırılacağı belirtildiğini, ancak satışa çıkan taşınmazın niteliği ve işin gereği olarak Özel Tüketim Vergisinin tahsilini gerektiren bir husus bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesi talep etmiştir. C....