Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....
meşruhatı ile 05/02/2020 tarihinde tebligatın bila ikmal döndüğü, aynı adrese TK 35.maddesi uyarınca çıkartılan tebligatın 26/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Şikayetçi borçlunun şikayet dilekçesinde, halen tebligatların çıkartıldığı adreste faaliyetini sürdürdüğünü, adreslerinin değişmediğini, bir başka dosya olan İstanbul Anadolu 21. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/2295 Esas sayılı dosyasından müvekkil şirkete çıkartılan tebligatın 26/02/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, icra takip dosyasında müvekkiline gönderilen ilk ödeme emri tebligatına ilişkin işlemlerin usulsüz olduğunu, sonuç olarak TK 35.maddesine göre yapılan tebliğ işleminin de usulsüz olduğunu ileri sürdüğü görülmüş olup, mahkemece duruşma açılmaksızın yapılan inceleme sonucunda şikayet reddedilmiştir....
Şu hale göre, vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan, asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmaması da sonuca etkili değildir. Davacı vekili tarafından vekile satış ilanının tebliğ edilmediği belirtilmemiş olsa da ihalenin feshi davasında borçlu tarafından maddi vakıa olarak açıkça satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğinin ileri sürülmesi yeterlidir. İİK'nın 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya (varsa vekiline) tebliğ edilmelidir. Borçluya (varsa vekiline) satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebi olup, borçlu vekiline satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi de aynı hukuki sonuçları doğurur. Taşınmazın muhammen bedelin altında satılması nedeniyle zarar unsurunun oluştuğu, dolayısıyla davacının fesih isteminde hukuki yararının mevcut olduğu açıktır....
Dairemiz bozma ilamının adı geçen şikayet olunan asile tebliğe çıkarıldığı, ilamın 2l.09.2015'te evrak memuruna tebliğ edildiği, şikayet olunan vekilince, yapılan tebliğin usulsüz olduğu ileri sürülerek, 20.10.2015 tarihinde karar düzeltme talebinde bulunulduğu anlaşılmış olup, bozma ilamı tebliğinin usulsüz olması nedeniyle, şikayet olunan ... vekilinin karar düzeltme talebinin süresinde olduğunun kabulü gerektiğinden, karar düzeltme sebeplerinin incelenmesine geçilmiştir. 2- Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme İsteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukanda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan ... vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 275,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 27.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede yapılmalıdır. HGK'nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas ve 1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere "....usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir." Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. HGK'nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere muhatabın beyan ettiği tarihin aksi tarih beyanıyla ispat edilemez. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
Satışa hazırlık işlemlerinden dolayı ihalenin feshinin istenebilmesi için usulsüz olduğu iddia edilen hususun ihaleden önce şikayet eden tarafından öğrenilememiş olması, öğrenilmiş ise 7 günlük süresi içinde icra mahkemesinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir konuyu yasal süresinde icra mahkemesinde şikayet olarak ileri sürmez ise bu sebebe dayalı olarak ihalenin feshini isteme hakkını kaybeder. Satışa hazırlık işlemlerine ilişkin icra mahkemesinin verdiği kararlar kesin olmakla birlikte süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesince kesin olarak verilen bu kararın ihalenin feshi davası sırasında incelenmesi mümkündür....
Borçlu vekili İcra Mahkemesine başvurusunda usulsüz tebligat şikayetini, ödeme emrinde borcun sebebi ve dayanak teşkil eden belgelerin gösterilmediğini, icra dairesinin yetkili olmadığını ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 26.03.2021 olarak düzeltilmesini ve yetki itirazının kabulünü, ödeme emrinin iptalini talep etmiş olup Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili değerlendirme yapılmaksızın alacaklı ...’un alacaklı sıfatı bulunmadığı gerekçesi ile ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. ...’un yetkili hamil olup olmadığı dolayısıyla kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunup bulunmadığı hususu İcra Mahkemelerince ancak İİK’nın 170/a maddesine göre süresinde yapılan itiraz ve şikayetlerde usuli dairesince kendisine intikal eden işlerde re'sen dikkate alınır. 05.12.2019 tebliğ tarihli ödeme emrine ilişkin usulsüz tebliğ şikayeti incelenip ödeme emri tebliğ tarihi düzeltilerek şikayet ve itirazın beş günlük sürede...
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ödeme emri tebligat işleminin usulsüz olduğuna dair şikayet uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine, borçlunun malları üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesinin 13.04.2022 Tarihli kararı ile şikayet edilen alacaklının istinaf başvurusunun süresinde olmadığından istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Şahsa tebliğ edilerek icranın kesinleştiğini yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, ödeme emrinden 12/03/2021 tarihinde haberdar olduğunu ve süresi içerisinde itirazlarını sunduğunu, takibe konu ödeme emrindeki karşı tarafla hiçbir ilgisinin bulunmadığını, ticari münasebetinin olmadığını, böyle bir borcunun olmadığını, usulsüz tebligat şikayetinin süresiz şikayete tabi olduğunu belirterek takibin iptali ile %20 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. GEREKÇE; Uyuşmazlık; genel haciz yolu ile icra takibinde ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığı şikayetine ilişkindir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır....
Borçlunun, kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemiyle icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğinde olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur (HGK. 05.06.1991 tarih ve ... E., ... K.). Somut olayda, borçlu tarafından icra mahkemesine sunulan 11.05.2016 tarihli şikayet dilekçesinde, takipten haberdar olma tarihi olarak 03.05.2016 tarihi bildirildiği gibi, borçlu vekilinin 03.05.2016 havale tarihli dilekçesi ile icra müdürlüğüne başvurarak takip dosyasının fotokopisini talep ettiği gözetildiğinde, borçlunun 11.05.2016 tarihinde icra mahkemesine yaptığı şikayetin yasal yedi günlük süreden sonra olduğu anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımından reddi gerekirken, şikayetin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....