Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/112-258 Esas-1991/1344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre borçlunun icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak (7) günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması da zorunludur. Bir diğer anlatımla, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması "şikayet" niteliğindedir. İİK.nun 16/l.maddesi gereğince şikayetin, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. İcra müdürünün, borçluya çıkarılan ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediğini tespit yönünde bir takdir yetkisi bulunmamaktadır. Somut olayda, borçlu usulsüz tebligattan 08.11.2012 tarihinde haberdar olduğunu beyan ettiğine göre, usulsüz tebligatı bu tarih itibariyle öğrendiğinin kabulü gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; Davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Çarşamba İcra Müdürlüğünün 2018/1997 Esas sayılı dosyası kapsamında şikayetçi T1 adına 05.06.2018 tarihli olarak yapılmış bulunan ödeme emri tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunun tespiti ile TK 32 maddesi gereğince tebliğ tarihinin takibe muttali olunduğu bildirilen 26.08.2020 tarihi olarak kabul ve tespitine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından tebligatın usul ve yasaya uygun olarak yapıldığı belirtilerek kararın kaldırılmasını talep edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:EKÇE: Dava; ilamsız icra takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğine yönelik şikayet davasıdır....
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16.maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu şikayet dilekçesinde, hakkında başlatılan takipten 03.10.2014 tarihinde haberdar olduğunu belirttiğine göre, 22.09.2014 tarihinde yapılan ödeme emri tebliğ işlemine en geç bu tarihte muttali olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda 13.01.2015 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvuru, ödeme emri tebliğ işlemini öğrenme tarihinden itibaren İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olup, mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/16063 Esas sayılı dosyası ile alacaklı T3 tarafından müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, işbu takip kapsamında Örnek No:7 ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığını ve muhatap adreste bulunamadığından işbu tebligatın TK 21/2 hükümleri uyarınca gerçekleştirilmemiş olmasına rağmen tebliğ mazbatasının muhatara bırakıldığını, tebligatın usulsüz olduğunu, usulsüz tebligat durumunda tebliğ tarihinin muhatabın beyan ettiği tarih kabul edildiğini, müvekkilinin haberi olmadan takibin kesinleştiğini ve akabinde müvekkilinin adına kayıtlı taşınmazları ile maaşına haciz konulduğunu, bu nedenle ödeme emrinin usulsüz tebligatı şikayetlerinin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin müvekkilinin icra dosyasını öğrenme tarihi olan 24/12/2021 olarak düzeltilmesine, yasal süresi içerisinde gerçekleştirilen itirazların yasal süresi içinde olduğunun tespiti ile itirazlarının kabulüne, mevcut haksız hacizlerin kaldırılmasına, işbu haksız ve hukuka aykırı ödemelerin müvekkiline iadesine...
Bölge Adliye Mahkemesi Kararı C.1.Gerekçe ve Sonuç Borçlu şahıslar yönünden usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile süresinde olmayan şikayet ve itirazın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ödeme emrinin borçlu şirketin uets kayıtlı adresine 12.10.2020 tarihinde tebliğ edildiği, şikayet ve itirazların ise yasal süreden sonra 11.11.2020 tarihinde yapıldığı gerekçesi ile mahkeme kararının re'sen kaldırılmasına, istemin süreden reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlular temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Borçlular, istinaf dilekçesi içeriğini aynen tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ödeme emri tebligat usulsüzlüğü, kambiyo vasfına yönelik şikayet ile borca ve faize itiraza ilişkindir. 2....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı borçluya satış ilanının 20/07/2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacının 7 günlük şikayet süresinin 28/07/2020 tarihinde sona erdiği, davacının ihalenin feshi nedeni olarak bildirdiği kıymet takdiri tebligatların usulsüz olduğu ve taşınmazın kıymetinin daha fazla olduğu iddialarının satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayetler olduğu, davacının bu şikayetlerine ilişkin davayı en geç 28/07/2020 tarihinde açması gerekirken ihalenin feshine ilişkin işbu davayı 31/08/2020 tarihinde açtığı, bu hususların ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle, ihalenin feshine yönelik şikayetin reddine, işin esasına girilmeden şikayetin reddine karar verildiğinden davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Borçlu icra mahkemesine başvurusunda satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürdüğüne göre, şikayetin süresinde olup olmadığının tayinde borçluya satış ilanı tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığı önem arzetmektedir. Buna göre mahkemece öncelikle borçluya satış ilanı tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığı, usulsüz ise şikayetin öğrenme tarihine göre yedi günlük sürede yapılıp yapılmadığı belirlenerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu konuda inceleme yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. GB...
Somut olayda, şikayete konu menkul ihalesinin 29.09.2010 tarihinde gerçekleştirildiği, satış kararında satış ilanının borçluya tebliğine karar verildiği, borçlu tarafından satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğu ileri sürülerek ihaleyi öğrenme tarihlerinin 22.10.2010 olarak bildirildiği, ihalenin feshi istemi ile 01.11.2010 tarihinde icra mahkemesine başvurulduğu görülmektedir. Bu durumda, beyan edilen öğrenme tarihinden itibaren işleyecek şikayet süresinin son günü olan 29.10.2010 Cuma günü Cumhuriyet Bayramına, 30.10.2010 ve 31.10.2010 günleri ise hafta sonuna rastladığından İİK'nun 19/3. maddesi hükmü gereğince tatilin son gününü takip eden ilk iş günü olan 01.11.2010 tarihinde şikayetçinin icra mahkemesine yaptığı başvuru süresindedir. O halde mahkemece, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir iken istemin süre aşımı nedeni ile reddi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun 10 örnek ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ve usulsüz tebliğden 14.04.2014 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece ödeme emri tebligatının usule uygun olduğu belirtilerek istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair başvurusu İİK'nun 16. maddesi uyarınca şikayet mahiyetindedir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanında sair şikayet ve itirazlara ilişkindir. İstanbul 12. İcra Dairesinin 2019/40997 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin 14/11/2019 tarihinde davacı borçluya tebliğ edildiği görülmektedir. Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir....