Ayrıca borçlu vekilinin ileri sürdüğü imzaya itiraz ile kambiyo senedine dair olmadığına yönelik iddialar 5 günlük yasal süreden sonra yapıldığından şikayet ve itirazlarında süre aşımından reddine karar verildiği" şeklindeki gerekçe ile " Usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımından reddine, Sair şikayet ve itirazların süre aşımından reddine, Yasal şartlar bulunmadığından davalı lehine tazminat ve para cezası takdirine yer olmadığına," karar verilmiştir....
olarak tebliğ edildiğini, Tebligat kanunu ve Tebligat tüzüğü, tebliğin nasıl yapılacağını açıkça düzenlediğini, ödeme emrinin şirket yetkilisi bulunmadığından daimi çalışan imzasına tebliğ edilmişse de, Tebligat Tüzüğü’nün 18. maddesinde belirtildiği şekilde, evrakı almaya yetkili bir kişinin olup olmadığı araştırılmaksızın ve yetkili kişi yok ise bu husus tebliğ evrakına şerh edilmeksizin tebliğ işlemi gerçekleştiğinden yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek, şikayet tarihinin öğrenme tarihi olarak tespiti ile yetki itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle tebligatın işlem tarihinin öğrenme tarihi olan 10.12.2019 tarihi olarak belirlenmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;Ödeme emrinin davacı borçluya 02.02.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 15.02.2017 tarihinde itiraz dilekçesi verdiği anlaşıldığından borçlunun 15.02.2017 tarihi itibari ile takipten ve ödeme emrinden haberdar olduğunun kabulünün gerektiği, davanın öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede açılmadığı gerekçesi ile davanın süre yönünden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkiline gönderilen ödeme emrinin sözleşmede belirtilen adrese gönderilmemesi nedeni ile ve müvekkili kooperatifin temsilcilerinden sadece birisi tarafından tebliğ mazbatasının imzalanması nedeni ile usulsüz olduğunu icra müdürlüğü tarafından itirazın reddine karar verildiğini, ancak bu kararın kendilerine tebliğ edilmemesi nedeni ile tebligatın usulsüzlüğünü şikayet etme süresinin işlemeye başlamadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlunun dava dilekçesinde kendisine yapılan diğer tebligatların usulsüzlüğüne dair bir iddiada bulunmadığını ve borçluya gönderilen kıymet takdir raporunun tebliği ile takipten haberdar olduğunun kabulü gerekeceğini dolayısı ile bu tarihten itibaren usulsüz tebliğ şikayetinde bulunulmadığını kaldı ki borca itirazın da ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 gün içerisinde ileri sürülmesi gerektiğini belirterek usulsüz tebliğ şikayetinin ve takibin iptali talebinin süresinde olmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Davalı, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayet yoluna müracaat ettiğini belirttiğinden, incelenmesine ihtiyaç duyulan davalı borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle icra hukuk mahkemesine bulunduğu şikayet neticesinde Bakırköy 3. İcra Hukuk Mahkemesi 2014/369 E. sayılı dosyasından verilen kararın kesinleşme şerhli olarak evraka eklenip gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlunun, şikayet dilekçesinde ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep etmesi yeterli olup, ıttıla tarihinin bildirilmemiş olması şikayetin incelenmesine engel teşkil etmez. Zira, dosyadaki mevcut bilgi ve belgelere göre borçlunun usulsüz tebliğ işleminden haberdar olma tarihi mahkemece belirlenecektir. Bu durumda, borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Muhatap, şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi bildirmemiş ise, en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir. Hal böyle olunca, mahkemenin, şikayet dilekçesinde öğrenme tarihinin bildirilmemesi nedeniyle şikayetin yerinde olmadığına ilişkin ret gerekçesi yerinde değildir....
Satış kararı 18.2.2021 tarihli olup borçlu asile TK'nın 21/1. maddesi uyarınca 25.2.2021 tarihinde satış ilanı tabliğ edilmiş ise de TK'nın 21/1. maddesine göre muhatabın adreste bulunmama nedeni araştırılıp tevsik edilmediği anlaşıldığından bu tebligatın usulsüz olduğu icra mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesinin kabulündedir. Tebligat Kanunun 32. maddesi uyarınca usulsüz tebliğde muhatabın tebliği öğrendiğini beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Tebligatın usulsüz olduğunu, usulsüz tebligatı öğrenme tarihini ancak muhatap ileri sürebilir. Asile yapılan usulsüz satış ilan tebligatında asilin tebliği öğrendiğinin yazılı delille ispatı mümkündür. Asile yapılan usulsüz tebligattan dosyaya 16.4.2021 tarihinde vekalet sunan borçlu vekilinin haberi olduğu, bu tarihte satış ilanı tebliğ edilmiş sayıldığı kabul edilemez. Tebligat kime yapılmış ise ancak o kişi tebligata muttali olabilir ve öğrendiği tarih tebliğ tarihi sayılır....
Hukuk Dairesinin 13.05.2013 gün ve 2013/12697 E. 2013/18281 K. sayılı ilamı ile; (…Borçlu vekilinin, ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini iddia ederek iptalini talep ettiği, mahkemece, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu ancak alacaklı tarafından açılan tahliye davasında borçluya gönderilen duruşma davetiyesinin tebliğ edildiği, bu mahkemedeki tebligatın usulsüzlüğünün şikayet konusu edilemeyeceği, borçlunun bu yöndeki itirazlarını temyiz nedeni olarak ileri sürmesi gerekeceği, dolayısıyla borçlunun takipten haberdar olmuş sayılacağı için usulsüz tebligata ilişkin şikayetin yasal 7 günlük sürede yapılmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür....
Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur” hükmü yer almaktadır. Örnek 10 ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesinin, borca ve imzaya itiraz süresi, takip dayanağı senedin vasfına yönelik şikayet süresi, ödeme süresinin başlaması ve takibin kesinleşmesi gibi nedenlerle borçlular yararına sonuçları doğmaktadır. O halde mahkemece borçluların usulsüz tebligat şikayetinin esasının incelenmesi, ödeme emrinin borçlulara usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti halinde ise, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihine göre tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Öte yandan, anılan maddenin 7.fıkrası hükmüne göre; satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet süresi ıttıla tarihinden başlar. Şu kadarki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez. Satış ilanı tebliğ edilmemişse şikayet süresi öğrenme tarihinde itibaren başlar. Öte yandan tebligat usulsüzlüğüne dayalı şikayet İİK'nun 16. maddesine dayalı şikayet olup öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesine başvurulmalıdır. Somut olayda şikayetçi borçlunun 25.08.2014 tarihinde ihalenin feshi isteminde bulunduğu ancak satış ilanı tebliğ işlemine yönelik bir şikayetinin olmadığı görülmüştür.Bu durumda satış ilanı tebligatı usulsüz olsa bile en geç ihalenin feshi talebinin yapıldığı 25.08.2014 tarihinde tebliğ işleminden haberdar olunacağından ve bu tarihten itibaren 7 günlük süre içinde satış ilanı tebligatı usulsüzlüğü ileri sürülmediğinden satış ilanı tebligat işlemi kesinlemiştir....