WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 09/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, satış ilanının borçlulardan Elif Kaya'ya usulsüz olarak tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de, her borçlu yalnızca kendisi bakımından yapılan tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürebileceğinden satış ilanının dava dışı takip borçlusuna usulsüz olarak tebliğ edildiği iddiasının dinlenemediği, kıymet takdirine ilişkin raporun davacı takip borçlusuna usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de, yine satış ilanının şikayetçi borçluya usulsüz tebliğ edildiği açıkça ileri sürülmediğine göre, en geç şikayetçi borçluya satış ilanının tebliğ edildiği 16/12/2020 tarihinde öğrenmenin gerçekleştiği ihtimali karşısında yasal 7 günlük süresi içerisinde ileri sürülmeyen ve satış ilanının tebliğ edilmiş olması gözönüne alınarak sonuca etkili görülmeyen usulsüz tebliğ iddiasının da yerinde görülmediği, yine, satış ilanı ve şartnamesinde satışa konu taşınmazın önemli nitelikli ve vasıflarının yazılmamış olduğu iddia edilmiş ise de, taşınmazın vasıflarının şartname...

Ancak, şikayetçi borçlunun istinaf kanun yoluna müracaat etmemesi nedeniyle şikayet edilen alacaklı lehine oluşan usuli kazanılmış hakkın korunması gerekir. İcra emrine yönelik şikayetin dayanağı İİK'nun 16. maddesi olduğundan borçlunun icra mahkemesinde şikayet davası açabilmesi için icra emrinin tebliğ edilmesi gerekmez. Şikayetin, usulsüz işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmış olması yeterlidir. Şikayet edilen alacaklı vekili istinaf dilekçesinde, faizde hata yapılması ve dayanak ilama göre borçlu vekili olmayan kişiye icra emri gönderilmesi nedeniyle ilamdan kaynaklanan alacak hakkı saklı kalmak kaydıyla icra takip hakkından feragat ettiklerini beyan ederek borçlunun şikayetinde haklı olduğunu açıkça kabul etmiştir. Bu nedenle, mahkemece yapılan yargılamada, şikayet edilen alacaklının yargılama giderlerinden sorumlu tutulması isabetli olmuştur....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/01/2022 NUMARASI : 2021/531 ESAS 2022/8 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından davacı aleyhine Konya 7. İcra Müdürlüğünün 2020/1887 E sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ödeme emri tebligatının davacının 2 sene önce taşınmış olduğu adrese usulsüz olarak yapıldığını, Konya İcra Dairelerinin yetkisiz olduğunu, senet üzerinde yer alan adrese göre Karaman İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, senedin kambiyo vasfına haiz olmadığını beyanla; davacıya yapılan ödeme emri tebligatlarının usulsüz olduğunun tespiti ile tebliğ tarihinin 22/02/2021 tarihi olduğunun tespitine, yetki yönünden itirazın kabulü ile Konya 7....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/02/2022 NUMARASI : 2022/191 ESAS 2022/314 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 34. İcra Dairesi 2021/28413 E. sayılı dosyası ile müvekkil davacı borçlular aleyhine başlatılan takipte, usulsüz tebligat nedeni ile ittıla tarihinin 16.12.2021 tarihi olarak kabulünü talep ettiklerini, vekil kaydının 03/02/2022tarihinde yapılmasından dolayı şikayet hakkını süresi içerisinde kullandıklarının kabulü gerektiğini beyanla , tebliğ tarihinin 16/12/2021 olarak belirlenmesini talep etmiştir....

Şu kadar ki, krediyi kullanan tarafın hesap özetine ve borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, kendisine tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde noter aracılığıyla itiraz etmiş olduğunu ispat etmek suretiyle icra mahkemesine şikâyette bulunmak hakkı saklıdır." hükmünü içermektedir. Davacı diğer şikayet nedenlerinin yanında hesap kat ihtarnamesinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini, İİK 150/1 maddesi gereğince usulüne uygun bir kat ihtarı yapılmasının ilamlı ipotek takibi için şart olduğunu ileri sürmüş olup, mahkemece dosyaya celbedilen takip dosyası şikayet ile ilgisi bulunmayan İstanbul 10.İcra Müdürlüğü'nün 2019/2006 esas sayılı dosyasının fotokopisidir....

İcra Müdürlüğü'nün 2018/5316 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte yapılan tebligatların usulsüz olduklarını, müvekkil şirketin takipten ve tebligatlardan haberdar olmadığını, haberdar olmama nedeninin de şirketin kayyum tarafından yönetilmesi olduğunu, gerek icra emrinin gerekse kıymet takdiri raporunun usule uygun tebliğ edilmediğini, buna rağmen satış işlemlerine başlandığını, icra müdürlüğünce düzenlenen kıymet takdiri raporunun da hatalı olduğunu belirterek; yeniden kıymet takdiri yapılması ile usulsüz tebliğ edilen ödeme emrinin öğrenme tarihinin 16.12.2019 olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir....

Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise, daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....

Aynı Kanun'un 16/1. maddesinde ise; "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere icra ve iflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır." düzenlemesi mevcut olup, buna göre, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin iddia, şikayet niteliğinde olup, usulsüzlüğün öğrenildiği tarihten itibaren (7) gün içinde icra mahkemesine şikayet yoluna gidilebilir. Somut olayda, borçlu ... ... Ltd. Şti. vekilinin 12.12.2013 havale tarihli itiraz dilekçesiyle icra müdürlüğüne başvurarak, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, takipten 11.12.2013 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürmekle beraber borca ve faiz oranına itiraz ettiği görülmektedir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, icra dosyasında davacı borçluya ödeme emrinin 10.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği bu davanın ise 20.03.2019 tarihinde açıldığı bu hali ile davanın yasal süresinde açılmadığının anlaşıldığı ancak usulsüz tebliğ şikayetinin mevcut olması karşısında davacının takipten haberdar olduğu tarihi belirtmesi karşısında ıttıla tarihinin belirlenmesinin mümkün olabileceği, bu hususun davacı tarafından dava dilekçesinde ya da yargılamanın devamında hiçbir şekilde dile getirilmediği mahkemece bu hususta re'sen araştırma yapma gibi bir durumun söz konusu olmadığı, takibe konu çekin keşide yerinin ... olması karşısında yetki itirazınında geçerli olmadığı ancak öncelikle mahkemenin dikkate aldığı hususun davacının usulsüz tebliğ şikayetinde bulunur iken ıttıla tarihini belirtmemiş olduğunun anlaşıldığı, iddialarını ispat edemeyen ve hukuki dayanağını dile getirmeyen davacının davasının reddine karar verilmiştir...

      UYAP Entegrasyonu