Dava, usulsüz tebligata yönelik şikayet, borca/yetkiye itiraz ve hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir. Gebze İcra Müdürlüğü'nün 2021/12772 esas sayılı icra takip dosyasının tetkikinden; alacaklı T4 tarafından borçlu T1 İsa Göksu hakkında toplam 163.337,67 TL alacak üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, borçlu şirkete ödeme emrinin TK'nın 35. maddesine göre 13/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği; diğer borçlu İsa Göksu'ya ödeme emrinin TK'nın 21/2. maddesine göre 16/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir....
HMK'nın 357/1.maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemelerince re'sen gözönüne tutulacaklar dışında ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemeyeceği gibi yeni delillere de dayanılamayacağından, dava dilekçesinde ileri sürülmeyen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetin istinaf aşamasında incelenmesi mümkün değildir. Ayrıca, davacının kefile yönelik takip başlatılamayacağı ve takibe dayanak senette adi kefil olduğuna yönelik itirazları ve dava dilekçesinde belirtilen itiraz ve şikayetleri borca itiraz niteliğinde olmakla yasal 5 günlük itiraz süresine tabidir....
İlk derece Mahkemesi; tebliğ usulsüzlüğüne ilişkin şikayetlerin öğrenmeden itibaren yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde yetkili ve görevli mercii olan İcra Mahkemesinde öne sürülmesi gerektiği, şikayete konu takip dosyası incelendiğinde, davacı borçlu vekilinin icra dosyasına 05/11/2020 tarihinde sunmuş olduğu ve aynı tarihte de harçlandırdığı vekaletnameye istinaden müdürlük tarafından 13/11/2020 itibari ile vekilliğine dair UYAP kaydı yapıldığı, ayrıca yine davacı borçlu vekilinin 24/11/2020 tarihinde (icra dosyası içerisine kayıt tarihi) ''Ödeme emrine, takibe, borca, takibe, faiz oranına, işlemiş faize ve takibin tüm ferilerine itiraz ettiği''ne ilişkin icra dosyasına dilekçe sunduğu, buna karşılık usulsüz tebligata ilişkin bu davanın yedi günlük süreden sonra 29/06/2021 tarihinde açıldığı gerekçesi ile davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar vermiştir....
GEREKÇE: Dava, ödeme emrinin usulsüz tebliği iddiasına ilişkin şikayet ve kambiyo takibinde imzaya ve borca itiraz olup; yerel mahkemece şikayetin esastan, itirazın ise süre aşımından reddine karar verilmesi üzerine davacı yanca yapılan istinaf başvurusu dikkate alındığında, taraflar arasındaki öncelikli uyuşmazlık, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı hususudur. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasa'nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır....
Borçlunun, kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve bu tarihe göre icra dosyasına yaptığı itirazın süresinde olduğu nedeniyle takibin durdurulması istemiyle icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğinde olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Somut olayda, takip dosyasına sunulan ve Uyap sistemine 19.02.2016 tarihinde tarandığı anlaşılan, 04.02.2016 havale tarihli dilekçe ile, ödeme emri tebliğ edilen Şehmus Turan isminde bir çalışanın bulunmadığı ileri sürülerek, ... 13. İcra Müdürlüğü'nün 2015/216934 Esas sayılı takip dosyasındaki borca ve senetteki imzaya itiraz edildiği görülmüştür. Borçlunun şikayet dilekçesinde, bu dilekçedeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığına ilişkin bir iddiasının bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Davacı tarafından, 01/12/2021 tarihinde Simav İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/68 esas sayılı dosyasında, dava konusu takip dosyasına ilişkin olarak kıymet takdirine itiraz davası açılmış olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda; şikayetçinin en geç kıymet takdirine itiraz davasını açmış olduğu 01/12/2021 tarihinde takipten ve tebliğlerden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Dolayısıyla şikayetçinin, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair 02/03/2022 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, 7 günlük sürede değildir. Mahkemece, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin istemin süre aşımından reddine ilişkin verilen karar usul ve yasaya uygundur. Yine, takibin şekline göre borca yetkiye ve imzaya itirazlarla sair itirazların ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra müdürlüğüne yapılması zorunlu olduğundan mahkemece belirtilen gerekçe ile bu hususa yönelik davanın reddine karar verilmesi de yerindedir....
GEREKÇE:Genel haciz yoluyla takipte borçlu vekili tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve takibin usulsüz kesinleştirildiği, süresinde borca itiraz etmelerine ve 3 gün süre geçmesine rağmen icra dairesince olumlu olumsuz karar verilmediği belirtilerek ödeme emrinin iptaline, ödeme emri tebliğ tarihinin 01/10/2020 olarak tespitine, borca itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep edilmiş olup ilk derece mahkemesince usulsüz tebliğ işlemine yönelik şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine borçlu vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 E., 1991/344 K.). Y.12.HD.nin 2016/17614 E. 2017/10030 K....
nın 21. maddesine göre davacının geçici olarak Afyon'a gittiğini söyleyen isim ve imzadan imtina eden komşusuna haber verilerek muhtara bırakılmak suretiyle tebligat yönetmeliğine aykırı olarak tebliğ edildiğini, muhtarın müvekkiline haber vermesi üzerine tebligattan 21/07/2019 tarihinde haberdar olup, 7 günlük süre içinde itiraz ettiğini, icra müdürlüğünce bu itirazın reddine karar verildiğini belirterek, istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir....
Davacı vekili tarafından 22.03.2019 tarihinde icra dosyasına vekaletname sunulduğu ve bu tarihte davacı tarafından takipten haberdar olunduğundan şikayet süresinde olmadığı gibi ,ayrıca icra müdürlüğünün imzası sonradan tamamlatılması mümkün bir eksiklik olmakla ve tebliğ işlemine yönelik usulsüzlük ileri sürülmediği için usulsüz tebligat şikayetinin kabulü yerinde değildir. Bu nedenle istinaf talebi yerinde olmakla istinaf talebinin kabulü ile usulsüz tebligata yönelik şikayetin reddine ,borca ve faize itiraza ilişkin dava süresinde olmadığından reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile İstanbul 8....
adresine yapılan usulsüz tebliğin iptaline, borca, takibe, ödeme emrine, faize, yetkiye, gecikmiş itirazlarının kabulüne ve takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....