Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

T4 Türkiye İş Bankası 6000- 2785225 numaralı hesabına şikayet konu borç için 22/01/2020 tarihinde ödeme yaptığı dolayısı ile usulsüz tebligata 22/01/2020 tarihinde ıttıla kesbettiği (öğrendiği), usulsüz tebligata ve ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin İ.İ.K.'nun 16. maddesi gereğince öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içerisinde icra hukuk mahkemesine yapılması gerekmekte iken yasal süresi geçtikten sonra 04/08/2020 tarihinde tebligatın ve ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet yoluna müracaat ettiği gerekçesiyle şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, İ.İ.K.'nun 58/4.maddesine aykırı şekilde düzenlenen ödeme emrine göre yapılan tebligatta usulsüz olduğundan, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekmekte iken eksik inceleme ile verilen karar usul ve yasaya aykırı İ.İ.K.'...

Sayılı kararıyla takibe dayanak belge sureti eklenmediğinden istemin kabulüne, 19.12.2012 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline karar verildiği 16.04.2013 tarihinde borçluya yeni ödeme emri tebliğ edildiği, borçlunun yasal sürede itiraz etmediği anlaşılmıştır. Önce gönderilen ödeme emrinin icra mahkemesince iptali üzerine, yeni ödeme emri tebliğ edilmiş olup, önceki ödeme emri ve buna ilişkin borca itiraz hükümsüz kalmıştır. Bu sebeple 16.04.2013 tarihinde yeni ödeme emrinin tebliği ile beraber süresinde borca itiraz edilmesi, tebligata ve ödeme emrine ilişkin şikayetler varsa bunların ileri sürülmesi gerekmektedir. Aksi takdirde önceki ödeme emrine itiraz üzerine takip durmaya devam etmez ve yeni ödeme emrine itiraz edilmemesi üzerine takibe devam edilir. Ancak 16.04.2013 tarihinde yeni ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlu tarafından süresinde borca itiraz edilmediği ve herhangi bir şikayet yoluna başvurulmadığı anlaşılmaktadır....

    Didim İcra Müdürlüğünün 2020/1308 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine toplam 156.930,12 TL alacağın ve 3.094,25 Euro alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibine geçildiği, takip talebinde 1 Euro karşılığının 9,2140 TL olarak belirtildiği, 7 örnek ödeme emrinin borçluya 27/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 15/12/2020 tarihinde usulsüz tebligata ilişkin beyanlarını, yetkiye ve borca itirazlarını içerir dilekçe verdiği, icra müdürlüğünün aynı tarihli kararı ile itiraz süresinde olmadığından ve gecikmiş itiraza ilişkin yetkili mercii icra dairesi olmadığından talebin reddine karar verildiği, kararın alt kısmında itirazın süresinde olduğu anlaşıldığından, takibin durdurulmasına karar verildiğinin yazıldığı, alacaklı vekilinin 10/02/2021 tarihinde borçlu adına kayıtlı araca haciz konulmasını istediği ve 11/02/2021 tarihinde haciz talebinin kabul edildiği, borçlu vekilinin 04/03/2021 tarihinde araç üzerindeki haczin...

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, müvekkilinin takibi 05/05/2021 tarihinde banka hesaplarına uygulanan haciz neticesinde öğrendiğini ve aynı gün içinde icra dosyasına vekaletname sunulduğunu, kararın aksine tebliğ tarihinin 26/04/2021 değil, öğrenme tarihi olan 05/05/2021 tarihi olduğunu, uyuşmazlık usulsüz tebligat şikayeti ile borca itirazdan kaynaklanmakta olup, şikayet süresinin fiilin öğrenme tarihinden itibaren 7 gün olduğunu, usulsüz tebligat ile takibe dayanak belgenin eklenmemesi sebebiyle takibin iptaline yönelik itirazın, fiili öğrenme tarihi bakımından birbirine paralel olduğunu, usulsüz tebligata yönelik şikayet süre yönünden reddedilmediyse, bununla bağlantılı olarak aynı süre içinde şikayete konu edilen takip dayanağı belgenin ödeme emrine eklenmemesi sebebiyle takibin iptali talebinin de esasına girilerek değerlendirilmesi gerektiğini, öğrenme tarihinin belirlenmesi açısından şikayetçinin bildirdiği tarihin esas olduğunu, takip dayanağı...

    Karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunarak, davacı aleyhine Kayseri Genel İcra Dairesinin 2021/227 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davacıya 15/01/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı vekilince icra dosyasına itiraz edildiğini, Gene İcra Müdürlüğü yapılan itirazı borçlu şirket yönünden kabul edip , davacı yönünden ise süresinden sonra yapılan itirazın reddine karar verdiğini, davacının tebligatın usulsüz olduğunu, tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerektiğini, takibe süresinde itiraz etmiş olduklarının tespitini talep ettiğini, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, mahkemece verilen kararın usul ve yasalara aykırı olduğunu, davacının usulsüz tebligata mı yoksa icra dairesinin kararına karşı memur muamelesini mi şikayet yoluna gittiğinin açık olmadığını, cevap dilekçesinde bu durumu dile getirmelerine rağmen mahkemece bu hususun dikkate alınmadığını, davacıya yapılan tebligatın usulüne uygun olduğunu, tebligattan...

    İDDİANIN ÖZETİ: Davacı asil 26/05/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; aleyhine başlatılan icra takibiyle ilgili olarak iki ayrı adrese ödeme emri gönderildiğini, bizzat tarafına yapılan tebligata süresinde itiraz yapılmış olmasına rağmen mernis adresine gönderilen 2. tebligattaki tarih baz alınarak itirazının süresinde olmadığının belirtildiğini, muhtarlığa bırakılan tebligatın usulüne uygun yapılmadığını, davalı tarafın kira sözleşmesindeki adreste oturduğunu bilmesine rağmen kötü niyetli olarak mernis adresine kasıtlı olarak tebligat yaptırdığını, öğrenme tarihinden sonra süresinde borca itiraz ettiklerini, icra müdürlüğünün itirazlarını reddettiğini söyleyerek usulsüz tebligat nedeni ile icra dosyasını öğrenme tarihinin 09/05/2022 tarihi olarak kabul edilmesini, icra müdürlüğünün itirazın reddine dair kararının kaldırılmasına, takibin itiraz nedeni ile durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....

    Bu durumda imzaya ve borca itiraz da beş günlük süresi içerisinde değildir. Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin, imzaya ve borca itirazın süreden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, istinaf sebeplerlerine bağlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılan inceleme neticesinde; ilk derece mahkemesi kararı hukuka uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Şikayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm icra takibine dair usulsüz tebligata dayalı şikayete ve gecikmiş itiraz talebine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarihli 2012/1 sayılı ... bölümü kararı gereğince Yargıtay 12. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 04.09.2012 (Salı)...

      Davalı alacağı temlik alan T4 A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından ''...Uyuşmazlık; usulsüz tebliğ ile icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına ve borcun tüm ferileri, zamanaşımına yönelik şikayet niteliğindedir....

      Davacıların dava dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanmamaları ve HMK'nın 33. maddesi uyarınca hukuki nitelemenin hakime ait olması nedeniyle, başvuru bu hali ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, davacı borçlular şikayet konusu işlemi 03/12/2021 tarihinde e-devletten sorgulama ile öğrendiklerini bildirmişlerdir. Takip dosyasından borca itiraz dilekçesinin 09/12/2021 tarihinde verildiği, başka bir harici öğrenme de tespit edilemediğinden, borca itiraz dilekçesi ile aynı tarihte açılan dava, süresindedir. Tebligat Kanununun 21/2.maddesine göre tebligat yapılabilmesi için aynı kanunun 10/2.maddesi gereğince muhatabın bilinen en son adresinin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinin gerçekleşmesi gerekir....

      UYAP Entegrasyonu