Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Şikayet K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kiralananın tahliyesine ilişkin takipte ödeme emrinin iptali, usulsüz tebligata ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 08.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması-tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dayandıkları belgelere temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere ve usulsüz tebligata ilişkin şikayet yoluna başvurulduğunun ileri sürülmediğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 19.3.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sözleşmede yazılı olan ve değiştiğini iddia ettiği adresini kötü niyetli olarak müvekkili şirkete bildirmediği gibi davaya konu icra takibini de zaman kazanmak saikiyle şikayet ettiğini, tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Alacaklı T3 Tarafından T1 hakkında 23.01.2019 tarihinde ilamsız icra takibine başlanıldığı, ödeme emrinin davacıya 26.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 07.02.2019 tarihinde itiraz dilekçesini icra dairesine sunduğu aynı zamanda tebliğin usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte borca itirazlarını içerir dilekçesini dosyaya sunmuştur....
Sayılı dosyasına borca itiraz dilekçesi sunulduğunu, mahkemenin hüküm kısmında açıkça itirazın süresinde yapıldığına karar vermemesinin bozma sebebi olduğunu, aynı zamanda şikayet dilekçesindeki itirazları incelemeksizin tebligatın usulüne uygun olduğuna karar verdiğini, nitekim müvekkilinin Habibe Göktaş'ı tanımaması, UETS hesabı olmasına karşın e- tebligatla tebliğ edilmemesi hususları incelenmeksizin hüküm kurulduğunu, bu durumun açıkça hukuka aykırı olduğunu, dava konusu usulsüz tebligata ilişkin tebliğ mazbatası incelendiğinde, tebliğ memurunun matbu ifadeler içeren kaşe kullanarak tebliğ mazbatasını düzenlediğini, müvekkilinin adreste bulunmadığını beyan eden Habibe Göktaş isimli şahsı tanımadığını, tebliğ mazbatasındaki beyanın gerçeği yansıtmadığını, nitekim tebliğ mazbatasında müvekkilinin çarşıda olduğu şerhi bulunsa da müvekkilinin kızı Derya Nadir'in Kasım ayında doğum yaptığını hemen ardından beyin kanaması geçirdiğini ve hastaneden 04/12/2021 tarihinde taburcu edildiğini,...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece davanın ve taleplerinin içeriğinin, usulsüz tebligat iddiasının konusu ve dayanağının yanlış anlaşılmış ve yorumlanmış olduğunu, taleplerinin konusunun olmayan tebligat için değerlendirme yapılarak bir karar verildiğini, zira taraflarınca dava konusu icra dosyasında müdürlük tarafından müvekkiline gönderilmiş ilk ödeme emri tebligatı için yapılmış 26/06/2020 tarihli bila şerhli tebligat için usulsüzlük itirazı yapıldığını ve buna dayalı olarak ikinci tebligatın da usulsüz olduğunun ifade edildiğini, usulsüzlük iddialarına tek başına yada sadece mahkeme kararında belirtilen ve icra dosyasından gönderilen ikinci tebligata yönelik olmadığını, kendilerinin iddiasının yapılmış ilk tebligatın usulsüz olması sebebiyle, bu usulsüz tebligata dayalı biçimde yapılmış ikinci tebligatın da usulsüz olduğunu, mahkemece açık bir değerlendirme hatası yapıldığını, tüm bu nedenlerle; istinaf incelemesi neticesinde mahkeme...
İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu maniin kaldığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delilerle birlikte itiraz ve sebeplerinin ve müstenidatını bildirmeye ve müteakip fıkra için yapılacak duruşmaya taalluk eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur." hükmüne yer verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrarla; mahkemece davaları kabul olmuşsa da işin esasına girilmediğini, borca ve tüm ferilerine itirazlarının değerlendirilmediğini, tüm bu nedenlerle, usulsüz yapılan tebliğ nedeniyle müvekkilinin usulsüz tebliği öğrenme tarihi olan 29/01/2020 tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi ile süresinde borca ve tüm ferilerine itirazımızın kabul edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca itiraz niteliğindedir olup istinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, davacı borçlu şikayet konusu işlemi 22/10/2020 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, icra dosyasından da bu tarihten önce öğrenildiğine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı, 23/10/2020 tarihinde borca itiraz dilekçesi verildiği anlaşılmakla, dava yasal süresindedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/998 KARAR NO : 2022/1341 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇEŞME İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2021 NUMARASI : 2021/1 ESAS, 2021/44 KARAR DAVA KONUSU : İCRA TAKİBİNE İTİRAZ (BORCA İTİRAZ) KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, işlemiş ve işletilecek faize itiraz ettiklerini, saklı tutulan hak ve tahsilde tekerrür oluşturacak durumun belirtilmesi gerektiğini, fazlaya dair haklarını saklı tuttuklarını, %20 oranında tazminat taleplerinin olduğunu, usulsüz tebligata itiraz ettiklerini, icra takibinin muvakkaten durdurulmasını talep ettiklerini belirterek takibe/ödeme emrine karşı yaptıkları itirazların/şikayetlerin kabulü ile takibin tamamen iptaline, öncelikle icra takibinin...
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin takipten haberdar olduktan sonra icra müdürlüğüne 27.08.2020 tarihinde itiraz dilekçesi sunduğunu, itirazının cevabının kendisine tebliğ edilmediğini, mahkemenin müvekkilinin icra dairesine itiraz etmemiş olmasını gerekçe olarak gösterildiğini, oysa icra dosyasına itiraz edildiğini, borcun asıl sahibi mahkemeye getirildiği halde dinlenmeden karar verildiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca hakim taleplerin her biri hakkında bir karar vermek ve hükmün sonuç kısmında her bir talep için verdiği kararı açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermek zorundadır. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, resen dikkate alınması gerekmektedir....