davalı bankanın kredi kullandırdığını ve müvekkilinin imza ve muvafakatını almadığını, bu sebeple borca itiraz ettiğini, ayrıca müvekkilinin Fatma Eroğlu'na kefaleti olmadığını, borca itiraz nedeniyle icra takibinin durdurulmasını, araç tapu ve tüm bankalardaki hacizlerin kaldırılmasını talep ettiklerini, yine icra takibi ve tebligatın müvekkiline yapılmadığından borca itiraz ettiklerini, tapu kaydındaki hacizlerin kaldırılmasını talep ettiklerini, ayrıca müvekkilinin tapu kaydındaki taşınmazlarda konutu bulunduğunu, meskeniyet şikayetinde bulunduklarını, ayrıca tüm taşınmazlardaki hacizlerin kaldırılmasını talep ettiklerini, ayrıca icra muamelesinin hatalı olduğunu, mevzuata uygun olmadığını, icra takibinin durdurulması gerektiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
verilmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmalarının usule aykırı bir karar teşkil ettiğini bu nedenlerle kararın kaldırılarak usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulüne ve davanın esasına girilmesine, yapılan tebliğin, müvekkil şirket adına icra dosyasına vekalet sunmuş oldukları 04/10/2021 tarihinin öğrenme tarihi olarak kabul edilmesine, yapılan usulsüz tebligat nedeni ile davanın açılmasına sebebiyet taraflarınca verilmediğinden aleyhe verilen vekalet ücretinin reddine, müvekkil şirket aleyhine yapılan icra takibindeki imzaya, borca, faize, vekalet ücretine ve borcun ferilerinin tamamına itiraz ettiklerinden itirazları gereğince icra takibinin durdurulmasına, haksız olarak talep edilen borç ve faize ilişkin takibin iptaline, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir....
İTİRAZ VE ŞİKAYET Borçlu İcra Mahkemesine başvurusunda; komşuya haber verilmeden, kapıya bildirim asılmadan doğrudan muhtara yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, tebliğden 14.01.2021 tarihinde haberdar olduğunu, alacaklıya borcu olmadığını, senetteki imzaya, borca, faize, faiz oranına, tüm ferilerine, icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğini belirterek ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; ödeme emri tebliğinin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek süresinde açılmayan davanın öncelikle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine karar verilmesini ve borçlu aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir. III....
Bunula beraber davacı icra dosyasına yaptığı itiraz dilekçesinde tebligata 24.03.2020 tarihinde muttali olduğunu beyan etmekle ve bunun aksine herhangi bir delil de olmadığına göre TK 32. maddesine göre tebligatın da bu tarihte yapıldığının kabulü gerekir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetin Kabulüne; İcra müdürlüğünün ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun tespitine, Ödeme emrinin davacı borçluya 24.03.2020 tarihinde tebliğ edildiğinin tespitine, İcra müdürlüğünün 16.06.2020 tarihli itirazın reddine ilişkin işleminin iptaline" karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2021/14172 Esas sayılı dosyasında gönderdikleri borca itiraz talebi sebebiyle 22.11.2021 tarihli tensip zaptı ile takibin tedbiren durdurulduğunu, sonrasında ise 26.11.2021 tarihli tensip zaptı ile borca itiraz taleplerinin reddine, şikayet yolu açık olmak üzere karar verildiğini, 22.11.2021 tarihli tensip zaptında takip tedbiren durdurulduğu için 26.11.2021 tarihli tensip zaptı ile icra müdürlüğünün talepleri hakkında karar vermesini beklemeleri gerektiğini, İcra müdürlüğünün 26.11.2021 tarihli tensip zaptı ile verdiği tebligatın usulüne uygun olduğunu gerekçe göstererek verdiği borca itirazın reddi ile takibin devamı yönündeki kararın ise şikayet yolu açık olarak verildiğini ve 7 günlük şikayet süresine tabi olduğunu, şikayet süresi geçtikten sonra ikame edilen bir dava olmadığını, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Şti. vekili; 89/2 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğini, öğrenme tarihi olan 22.12.2014 olarak tespit edilmesine, anılan tarih itibarı ile 89/1 haciz ihbarnamesine süresinde yaptıkları itirazın kabulüne, bu olmadığı takdirde 3. kişinin (İİK'nun 355 ve 356. maddeleri gereğince) borçlunun maaşından kesinti yapılmayan miktar kadar takip borcundan sorumlu tutulması ve sadece sorumlu olmaları gereken miktar olan ve 09.08.2014 tarihinde muaccel hale gelen ve toplamda borçlunun maaşından kesilen hacizler sonrası dosyaya yatırılması gereken 3384 TL maaş alacağını icra dosyasına yatırdıklarından müvekkilinin banka hesapları, araçları ve diğer bütün hacizlerin fekkine ve bu yöndeki taleplerinin reddine ilişkin icra müdürlüğünün 29.12.2014 tarihli kararın kaldırılmasına, borcun tamamından ve dosya borcundan sorumlu olmadıklarının tespitine karar verilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, şikayet kabul edilerek şikayetçi şirkete gönderilen 2. haciz ihbarnamesinin tebliğ...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/12/2021 NUMARASI : 2021/563 ESAS - 2021/695 KARAR DAVA KONUSU : İlamsız İcra Takibinde Usulsüz Tebligat Şikayeti ve Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı T3 tarafından Karşıyaka 3....
Kişilerin hukuki yararı bulunmadıkça icra takibinde yapılan iş ve işlemlerin iptalini şikayet yoluyla talep edemeyeceği ,tebligatın, herhangi bir hukuki işlem veya olaydan haberdar olmak için muhataba yapılan bir tebliğ (bildirim) işlemi olup, doğrudan doğruya tebligatın muhatabı tebliğ yapılan şahıs olduğundan tebligatın yapılmadığı veya usulsüzlüğü bizzat muhatap tarafından ileri sürülmediği sürece diğer ilgilerin bu tebligata ilişkin itiraz ve şikayet hakları bulunmadığı ,ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünün ancak borçlu tarafından ileri sürülebilecek bir husus olup, borçlu tarafından usulüne uygun bir şekilde ileri sürülmedikçe ne icra müdürlüğü tarafından ne de icra mahkemesi tarafından re'sen nazara alınıp incelenemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
ve ihaleden bu usulsüz tebligatlar nedeni ile haberinin olmadığını, kıymet takdirine itiraz beyanlarının olduğunu, Niksar İcra Müdürlüğünün 2018/218 Talimat sayılı dosyasında 10/02/2020 tarihinde yapılan Tokat ili Niksar İlçesi 198 ada 62 parselde kayıtlı 500,11 m2 arsa nitelikli taşınmazı konu alan ihalenin feshine, mahkemede görülmekte olan 2019/51 esas sayılı kıymet takdirine itiraz davası ile 2020/8 esas sayılı ihalenin feshi davalarının üçünün birleştirilerek görülmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan ettiği görülmüştür....
İlk derece mahkemesi kararında da açıklandığı gibi usulsüz tebligat şikayetinde şikayet süresi 7 gün olduğundan, davacının usulsüz tebligatı öğrendikten sonra 7 günlük süre içerisinde şikayette bulunmamış olması nedeni ile mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....