Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mevcut dosyada yapılan adresin iş yeri olması yanında daha önce aynı adrese yapılan tebligat veyahut mernis ya da bilinen ikametgah adresi olmadığı da tüm dosya kapsamında sabittir. Şikayetçi borçlunun bilinen en son adresinin esas alınarak tebligat kanunu hükümleri çerçevesinde tebligat çıkarılması ve iade döndüğü takdirde mernis kayıtları esas alınarak şerh verilmek suretiyle tebligat kanunu 21/2 maddelerinin uygulanması gerekirken izah edilen hükümlere aykırı olarak tebligatın yapılmış olması usulsüz olduğunun açıkça göstergesidir. İlk derece mahkemesince de benzer hukuki gerekçelerle usulsüz tebliğ işleminin tespitine yönelik verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamaktadır....

nin 2019/505 E. sayılı dosyasında verilen kararın öncelikle Anayasa'ya sonra da Tebligat Kanunu'na açıkça aykırı olduğunu, davacı borçlunun talebinin usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne dair kararının kesinleşmeden hacizli mahcuzların iadesine yönelik olduğunu, mahkemece usulsüz tebligatın kabulüne dair kararın kesinleşmesi beklenmeksizin hacizli mahcuzların iadesine karar verilmişse de işbu kararın hem usulden hem de esastan kaldırılmasına karar verilmesi talebi yanında işbu kararın mahcuz malların muhammen bedelinin dosyaya teminat olarak yatırılmasına karar verilmeksizin doğrudan kabulünün isabetsiz olduğunu, dosyada yapılan haczin usulsüz tebligatın kabulüne dair karar kesinleşmeden düşmediğini, bu nedenle mahcuzların halen dahi hacizli olduğunu, mahcuzların üzerindeki hacizlerin fekkinin ancak usulsüz tebligat şikayetinin kabulü kararının kesinleşmesi ile söz konusu olacağını, bu aşamaya kadar haczin devam ettiğini, mahkemece hacizli mahcuzların üzerindeki haczin fekkinden önce davacı...

Davanın konusu usulsüz tebliğ şikayetidir....

Tahkikatta muhatabın adresten kesin olarak ayrıldığının ya da öldüğünün veya tebligatın, tebliğ evrakında belirtilen tarihten önce yapılamayacağının anlaşılması halinde Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesinin 2., 3., 4. ve 5. fıkraları gereğince işlem yapılacaktır.Bu itibarla; Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesinde öngörülen şekilde ve maddede belirtilen kişilere sorularak imzaları da alınmak suretiyle, imzadan çekinmeleri halinde, bu husus da belirtilerek, Tebligat Yönetmeliğinin 35.maddesi gereğince muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği “tevsik edilmeden”, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre yapılan tebligat işlemi geçersizdir....

Mahkeme; şikâyet eden borçlu adına çıkartılan ödeme emrinin ilk olarak borçlunun bilinen adresine tebliğe çıkarıldığı, tebligatın iade edilmesi üzerine, mernis adresine gönderildiği ve TK'nın 21/2. maddesi gereğince tebliğ edildiği, tebligat evrakında, tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından Tebligat Kanunu’nun 23/1- 8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında “adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapılacağına yönelik meşruhat” verildiği gözetildiğinde, yapılan tebliğ işleminin Tebligat Kanunu’nun 23/1- 8. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddelerine göre usulüne uygun olduğu, resmi belge niteliğindeki tebligat evrakının içeriğinin aksinin şikayet eden tarafça kanıtlanamadığı gerekçesiyle usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, yetkiye ve borca itirazların ise ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük sürede ileri sürülmemesi nedeniyle süreden reddine karar vermiştir...

No:3 Kadıköy/ İstanbul olduğu, öncelikle, aradaki hukuki ilişki gereği davacının bilinen son adresine tebligat yapılması gerekirken, doğrudan, Ticaret sicilinde kayıtlı mersis adresine tebligat çıkartıldığı, şirketin adreste tanınmadığı şerhiyle bila tebliğ iade edildiği, aynı adrese çıkarılan ödeme emrinin, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre, (6) numaralı örneğe göre düzenlenen tebliğ evrakının bir nüshası adresin kapısına asılarak tebliğ edildiği, davacının bilinen son adresine tebligat yapılmaksızın, sicil adresine yapılan tebligatın usulsüz olduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, HMK.355 mad....

No:39/34 adresine yapıldığını, Tebligat Kanunu Md.21/2 kapsamında tebligat yapılabilmesi için Tebligat Kanunu Md. 10 kapsamında bir tebligatın çıkmış olması ve iade olması gerektiğini, icra dosyasında doğrudan Tebligat Kanunu Md. 21/2 kapsamında tebligat yapıldığının gözüktüğünü, bu durumun açıkça Tebligat Kanununa ve içtihatlara açıkça aykırı olduğunu, tebligat adresinin müvekkilinin mernis adresi olmadığını, tebligat zarfının açık mavi renkte olmadığını, kıymet takdir raporunun tebliğine ilişkin tebligatın da muhatapla aynı konutta beraber ve sürekli oturduğu iddiasıyla Gökhan Öcek’e yapıldığını, bu tebligatın da açıkça usulsüz olduğunu, müvekkilinin Göztepe Mah. Tepegöz Sk. Cemalbey Apt. No:37/7 Kadıköy/İST. Adresinde ikamet ettiğini buna rağmen oğlunun adresine çıkartılan kıymet takdiri raporunun da açıkça usulsüz olduğunu belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir....

Gecikmiş itirazdan söz edilebilmesi için usulüne uygun tebligat gerektiğinden hukuki tavsif hakime ait olup başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir (Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12- 258 esas 1991/344 karar sayılı kararı). Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12- 258 E., 91/344 K. sayılı kararı)....

yapılması gerekmesine karşın, yokluğunda hüküm kurulan sanığın yakalama ile alınan savunmasında bildirdiği son adresine çıkartılan tebligatın iadesi üzerine, aynı adrese Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılmış ise de, bu adrese daha önce usulüne uygun herhangi bir tebligat yapılmamış olması nedeni ile tebligat işleminin usulsüz olduğu anlaşılmakla, Tebligat Kanununun 32/2. maddesi gereğince usulsüz tebliğ halinde, muhatabın hükmü öğrendiğini beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği ve bu nedenle sanığın öğrenme üzerine verdiği 10.12.2020 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede; 5271 sayılı CMK'nin 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip vicdani kanıya ulaşan Mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir....

    numaralı dosyasında müvekkili şirkete 17.08.2021 tarihinde yapılan maaş haciz müzekkeresinin usulsüz tebligat olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; Usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2019/19127 Esas sayılı takip dosyasından davacıya gönderilen maaş haciz müzekkeresinin tebliğ tarihinin 14.06.2022 tarihi olarak düzeltilmesine, yönelik karar verildiği anlaşılmıştır....

    UYAP Entegrasyonu