Tebligat mazbatasını çıkaran merci tarafından Tebligat Yönetmeliğinin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği için tebligatın TK.'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliğinin 30.maddesine göre yapılması gerekirken dağıtıcının kendiliğinden TK.'nun 21/2. maddesine göre yapması kanuna aykırı olup tebligat usulsüz tebliğ edilmiştir. İİK. nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle şikayet kabul edilerek ihalenin feshine karar verilmesi yerine, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Davalı alacaklı vekili tarafından müvekkili aleyhine İzmir 14.İcra Müdürlüğünün 2021/9139 esas sayılı dosyası üzerinden 7 örnek ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı alacaklı tarafından dosyaya bildirilen müvekkilinin adresine ödeme emrinin normal tebligat olarak mernis adresi şerhi düşülmeden gönderildiğini, bu tebligatın 08.09.2021 tarihinde tebliğ memuru tarafından tebligat üzerine yalnızca "alıcı adresten taşınmıştır" ibaresi düşülerek ve hiç bir araştırma yapılmadan iade edildiğini, çıkarılan ilk tebligatın usule aykırı olması nedeniyle yasal olarak imkan olmamasına karşın alacaklı tarafın müvekkilinin mernis adresine Teb.K.21/2.maddeye göre tebligat çıkarılmasını talep ettiğini, yasaya aykırı olarak çıkarılan bu ikinci tebligatın...
İcra Müdürlüğünün 2021/1789 Esas sayılı dosyasında davacı borçlu şirkete ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile TK 35 gereğince öğrenme tarihi olan 22/11/2021 tarihinin ödeme emri tebliğ tarihi olarak kabulüne, düzeltilen ödeme emri tebliğ tarihine göre davacı borçlu T2 şti'nin Marmaris 1. İcra Müdürlüğünün 2021/1789 Esas sayılı dosyasındaki takibe itirazının süresinde olduğunun tespitine, usulsüz tebligat şikayetinin takip borçlusu T1 yönünden reddine" karar verilmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla birlikte Yerel mahkeme tarafından verilen "adreste bulunmama nedeni tespit edilmediğinden tebligatın yapılmış olmasının usulsüz olduğu"tespitinin Tebligat Kanunu 21. Maddesine ve Tebligat Kanunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 29....
İcra Hukuk Mahkemesi 30/11/2021 tarih, 2021/1060 Esas 2021/2090 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA; yeniden esas hakkında; -Davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Büyükçekmece 3....
Dava, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Yasa'nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır....
Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; müvekkilinin şirket olduğunu, ödeme emri tebligatının, Tebligat Kanununun 21/2 maddesine göre usulsüz olarak yapıldığını, ilk olarak tüzel kişilere tebligatın, Tebligat Kanununun 35.maddesine uygun olarak yapılması gerektiğini, madde 21'in yalnızca şahıslara yapılan tebligatlarda geçerli olduğunu, bu açıdan zaten müvekkili şirkete yapılan tebligatın usulsüz olacağını, kabulü mümkün olmamakla birlikte tüzel kişilere de madde 21 'e göre tebligat yapılabildiğinin varsayılması durumunda; sözkonusu takipte icra müdürlüğünce ilk tebligat üzerinde doğrudan 'Adres Kayıt Sistemindeki Adresidir TK 21′e göre iade olunmaması ihtar olunur” şeklinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 23/8. maddesine uygun şerh olmadan direk 21/2 ye göre yapıldığını, tebligatın doğrudan muhtara yapıldığını, Tebligat Kanunu'nun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine...
Davalı vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle; davanın süre yönünden reddi gerektiğini, usulsüz tebligat iddiasının da haksız olduğunu, tebligatın usulüne uygun olduğunu, davacının icra dosyasında tebligat tarihini kabul ettiğini, usulsüz tebligat iddiasında da bulunmadığını belirterek, davanın kabulüne ilişkin kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde usulsüz tebliğ şikayeti, ödeme emrine itiraz ve dayanak belge şikayetine ilişkindir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, takipten 20/03/2020 tarihinde haberdar olduğundan bahisle usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte bonolardaki keşideci imzasına itiraz ettiği, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde muhatabın tevziat saatlerinde dışarıda olduğundan bahisle evrakın mahalle muhtarına 15/09/2009 Tarihinde tebliğ edildiği, imzadan imtina eden komşusu Azim Temel'e haber verildiğinin yazılı olduğu görülmüştür. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti...
Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." hükmüne amir olduğunu, davacının talebinin Tebligat Kanununun 7.maddesine, borçlu şirkete elektronik yolla tebligat yapılmaması haline yönelik olduğunu, yerel mahkeme dosyasında davacı tarafın bu yönde dava dilekçesinde talebi bulunmamasına rağmen ödeme emri tebligatının Tebligat kanunu'nun 21. Maddesi uyarınca usulsüz olduğunun kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş olmasının HMK'nın 26....