Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tebligat mazbatasında yukarıda da belirtildiği üzere beyanı alınan kişinin sıfatının yer almadığı, site güvenlik görevlisi olarak çalışan kişinin muhatabın adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclis üyeleri, kolluk amir ve memurlarından olmadığı aşikardır. Bu nedenle borçluya gönderilen ve TK 21/1. maddesi uyarınca yapılmaya çalışılan tebliğ işlemi usulsüzdür. "Usulüne Aykırı Tebliğin Hükmü" başlığını taşıyan Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi uyarınca; tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi kabul edilir. Bu hükme göre, usulsüz bir tebligat mutlaka geçersiz olmayıp, usulsüz tebligatı muhatabının öğrenmesi halinde, bu öğrenme tarihi itibari ile hüküm doğurur. Anılan maddeden kaynaklanan usulsüz tebligat şikayetinde bulunmak hakkı ise tebligatın muhatabına aittir....

o adrese tebligat çıkarılacağı açıklanmıştır....

olduğunu, buna bağlı olarak TK'nın 21/2. maddesine göre tebligat yapma şartlarının oluşmadığını, usulsüz tebligat nedeniyle tebliğ tarihinin davacının beyan ettiği ıttıla tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek tebliğ tarihinin 09/12/2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir....

Mahkemece; Davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür. Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkeme kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkiline gönderilen ilk tebligatın davalı tarafından bildirilen adresine gönderildiğini, TK 9....

ve tamamına açıkça itiraz ettiğini, müvekkilinin ikamet adresinin Osmaniye İli olup yetkili icra dairesinin Osmaniye İcra Daireleri olduğunu belirterek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin iptaline, gecikmiş itirazlarının kabulüne ve Mersin 5.İcra Dairesinin yetkisizliğine, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Şikayetçi 28.01.2016 tarihinde tebliğ işleminden haberdar olduğunu belirttiğine göre 28.01.2016 tarihi itibariyle usulsüz tebligata muttali olduğunun kabulü ile tebligat usulsüzlüğü şikayetinin bu nedenle kabulüne ve belirttiği tarihe göre tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekmektedir....

    Mahkemece iade edilen dosya, gerekçeli karar tebligatı davalı ... (...)’a TK'nun 10/2. maddesi gözardı edilmek suretiyle doğrudan Tebligat Kanununun 21/2. maddesi uyarınca usulsüz yapılarak, geri çevirme gerekleri yerine getirilmeden Dairemize gönderilmiştir. Bu itibarla; mahalline iade kararının gereğinin yerine getirilmemesinin yasal sorumluluk doğurabileceği nazara alınarak, bu defa, davalı ... (...)’ın adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliği sağlanarak ve yasal temyiz süresi beklenildikten sonra temyiz incelemesi yapılarak Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 15.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      DAVA Borçlu; ödeme emrine ilişkin tebligatın Tebligat Kanunu hükümlerine aykırı şekilde yapıldığını, orada bulunmadığı hususunun tespit edilmeden doğrudan çalışan olduğu iddia edilen Nur Yağmur Gürer'e tebligat yapılmasının Tebligat Kanunu hükümlerine aykırı olduğunu, tebligatı alan kişinin çalışanı da olmadığını, usulsüz tebliğe ilişkin şikayetlerinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin usulsüz tebligata muttali olma tarihi olan 24.06.2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı; davanın süresinde açılmadığını, borçlunun hukuki yararının bulunmadığını, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davanın husumet itirazları nedeniyle usulden reddine, aksi kanaatte ise davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

        İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...,Tüm açıklamalar ışığında, davacı borçluya yapılan tebligatın usulsüz olduğu kabul edilerek, davacı vekilinin usulsüz tebligat nedeniyle icra memurunu işlemine yönelik şikayetinin kabulüne, usulsüz tebligat kural olarak geçersiz olmakla birlikte muhatabın usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin beyan ettiği 03/11/2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Şikayetin kabulü ile, İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğünün 2018/33426 Esas sayılı dosyasından davacı borçlu yönünden gönderilen ödeme emrinin öğrenme tarihinin 03/11/2020 tarihi olarak tespitine," karar verildiği görülmüştür....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK'nın 89/4, 62/1, 50/1-a, 52/4. maddeleri uyarınca mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Gerekçeli kararın, katılan ...’in 21.01.2016 tarihinde beyanının alındığı duruşmada bildirdiği adresi ile mernis adresi aynı olmasına rağmen, direkt mernis şerhli olarak bu adresine 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/2. maddesi gereğince doğrudan usulsüz tebliğ edildiği, duruşmada bildirmiş olduğu adresine Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek gerekçeli kararın tebliğe çıkartılması gerekirken, doğrudan mernis adresine aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca tebliği usulsüz olduğundan, gerekçeli karar...

          UYAP Entegrasyonu