Karar, adı geçene tebliğ edilmişse buna ilişkin tebliğ belgesinin dosyaya eklenmesi veya kayıtlara dayanılarak tebliğ gününün açıklanması; tebliğ edilmemişse kararın, adı geçene 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenmesi, 2- Tebligat Kanunu'nun 29/3. fıkrasına göre, tebliğ evrakı tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzasını ihtiva etmelidir. Davacı ..., davalılar ..., ...., dahili davalı ... adına çıkartılan gerekçeli karar tebligatının üzerinde tebligat memurunun adı, soyadı ve kaşesi bulunmadığından Tebligat Kanunu'na aykırı olarak yapılan tebligatların usulsüz olduğu anlaşılmakla, adı geçene gerekçeli kararın Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun olarak tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi, 3- Davalı ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER: Dava usulsüz tebligata ilişkin memur muamelesini şikayet davasıdır. Sakarya 3. İcra Müdürlüğü'nün 2022/6764 E. Sayılı dosyasının incelenmesiyle; davalı T3 Şirketi'nin, davacı borçlu T1 aleyhine ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrini içeren tebligatın 14.05.2022 tarihinde derneğin kapalı olduğu gerekçesiyle iade edildiği, yeniden tebliğe çıkarılan ödeme emrinin adresin kapalı olması sebebiyle 28.05.2022 tarihinde muhtara tebliğ edildiği, davacı borçlu T1 tebligatın usulsüz olduğu iddiasıyla usulsüz tebligat şikayeti amacıyla eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir....
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar ilk derece mahkemesince davacı T2 yönünden usulsüz tebligat şikayetinin esastan reddine karar verilmiş ise de, davacılar vekili tarafından dava dilekçesinde açıkça tebligat mazbatasındaki imzanın müvekkili T2'ya ait olmadığı ve tebligatın onun tarafından alınmadığının iddia edilmiş olmasına rağmen, tebligat mazbatası üzerindeki imzaya ilişkin imza incelemesi yaptırılmadan ilk derece mahkemesince ödeme emri tebliğinin bizzat davacı Arafa'ya yapıldığı gerekçesiyle bu davacı yönünden şikayetin reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
Davalı -alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tebligat Kanunu m. 32 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik m.53/1 uyarınca kendisine usulsüz tebligat yapılan muhatap tebligatı öğrendiği andan itibaren tebliğ geçerli sayılacağını,Davacı İstanbul 10....
konusunda yetkinin İcra Müdürlüğüne ait olması sebebiyle bu yöndeki talebinde reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı tarafın usulsüz tebligat şikayetinin süreden reddine, İcra Müdürlüğünün 22.02.2022 tarihli kararının kaldırılması talebinin reddine, takibin durdurulması talebinin reddine karar verilmiştir....
e yapılan tebligatların ise usulsüz olduğu anlaşılmakla, 11.01.2011 tarih ve 6099 sayılı Kanunla değişik Tebligat Kanununun 10/2. maddesi gereğince tebligatın muhatabın bilinen en son adresine yapılması, bilinen en son adresinin tebligata elverişli olmaması veya tebligat yapılamaması halinde adres kayıt sistemindeki adresine tebligat yapılması gerektiği, bu adrese de tebligat yapılamaması durumunda aynı Kanunun 21/2. maddesi gereğince mernis adresine tebligat yapılması gerektiği gözetilmeden yapılan tebligatların usulsüz olduğu anlaşıldığından, belirtilen kişilere gerekçeli kararın usulünce tebliğiyle verildiği takdirde temyiz ve cevap dilekçelerinin eklenip hükmün temyiz edilmesi durumunda bu hususta ek tebliğname düzenlenmesinden sonra Dairemize iade edilmek üzere esası incelenmeyen dosyanın mahkemesine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
ın UYAP kayıtlarında tebliğ tarihinde cezaevinde bulunduğu, bu nedenle sanığa yapılan tebligatın usulsüz olduğu gözetilerek gerekçeli kararın adı geçen sanığa usulüne uygun tebliğ edilip, tebligat belgesinin dosya içerisine konulması sağlanarak eksikliğin giderilmesi, sunarsa temyiz dilekçesinin dosyaya eklenmesi ve sanık ...’ın bilinen en son adresinin mernis adresi olması durumunda öncelikle Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca tebligat çıkarılması gerekirken yokluğunda verilen kararın sanık ...’ın, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre kovuşturma aşamasında bildirdiği ve aynı zamanda da mernis adresine doğrudan tebliğ edilmesi sebebiyle yapılan tebliğin usulsüz olduğu anlaşılmakla sanıklara usule uygun yapılacak gerekçeli kararın tebliğ edilmesi akabinde hükmü temyiz etmeleri halinde bu konuda görüş bildiren ek tebliğname düzenlendikten sonra dosyanın iadesi...
Mahkemece istem kabul edilmiş, hüküm davalı tarafından tebligatların usulsüz olduğu ve davadan haberi olmadığı gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Tebligat Yasasının 12 ve 13, Tebligat Tüzüğünün 17 ve 18.maddeleri tüzel kişilere yapılacak tebligat hususunu düzenlemiş olup, anılan madde hükümlerine göre tebligatın tüzel kişinin selahiyetli mümessillerine yapılması, tebligat yapılacak kimselerin herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğin tüzel kişinin o yerdeki memur ve müstahdemlerinden birine yapılması gerekir. Olayımızda davalı şirkete yapılan tebligat yukarıda anılan maddeye aykırı olarak davalı şirketin birlikte çalışanına yapıldığından usulsüz olup davada taraf teşkilinin sağlandığından bahsedilemez. Bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme HÜKÜMLER : Mahkumiyet Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Suçtan zarar gören müşteki ...’a soruşturma evresinde beyanı alınırken bildirdiği en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre çıkarılıp bila tebliğ iade edilen tebligat bulunmadığı halde, doğrudan Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edilmesinin usule aykırı olmasından dolayı yapılan davetiye tebliği usulsüz olduğu, davaya katılma hakkının tanınmadığının anlaşılması karşısında; bu nedenle tebliğ işleminin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine aykırı olarak yapıldığından usulsüz olduğunun anlaşılması...
Somut olayda borçluların, dava dilekçesinde takip dayanağı çekte tahrifat yapıldığı, çekin teminat senedi olduğu ve borcun bulunmadığı iddiası ile ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetini birlikte ileri sürmesi ve yerel mahkemece ilk verilen kararın istinaf incelemesinde Bölge Adliye Mahkemesi’nce usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verilip, daha sonrasında diğer borca itirazlar hakkında karar verilmesi gerektiğinden bahisle ortadan kaldırılmasına rağmen kaldırma kararı sonrası gerek İlk Derece Mahkemesince gerek Bölge Adliye Mahkemesince, iş bu usulsüz tebligat şikayeti hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir....