Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Adresine normal tebligat(Barkod no 13)tebligat çıkartıldığını, aynı tarih 20.07.2017 tarihinde “Armağanevler mah., Sırt Sok., 184C/V Ümraniye/İST adresine ise tebligat zarfında (Barkod no:37)Tebligat Kanunu 21. maddeye göre çıkartıldığı belirtilmediğini ancak bu maddeye göre işlem yapılmadığını, bu hususta ki bir diğer usule aykırılığın ise tebligat çıkartıldığı tarihte müvekkilinin mernis adresinin “Güvercintepe mah., Peyamisafa cad., Aydınlık Sok., 6/12 Başakşehir/İstanbul” adresi olduğunu, gerek aynı tarihte farklı adres olarak gösterilen ama aynı adrese hem normal hem de 21. maddeye göre tebligat gönderilmesi ve tebligat evrakının üzerinde 21. maddeye göre olduğu kaydı belirtilmeden bu maddeye göre tebligat yapılması gerekse müvekkilinin mernis adresi tebligatların yapıldığı adresten farklı ve sistemde kayıtlı olmasına rağmen kayıtlı adresine değilde başka adrese tebligat kanunu 21 maddeye göre tebligat gönderilmesinin amacının müvekkilinin kardeşinin üzerinde haciz baskısı oluşturmak...

Yukarıda belirtilen kanun ve kanuna dayalı olarak çıkartılan tüzük hükmü gereğince, tebligatların muhatabı olan vekilin, tebligat sırasında bürosunda bulunmadığı tebliğ evrakına yazılmadığından, tebligatlar usulsüz olarak tebliğ edilmiştir.Bu hususun, temyiz incelemesi sırasında tesbit edilmesi nedeniyle Dairemizin 05.03.2012 gün ve 2012/961 E. 5691 K.sayılı ilamı ile “Mahkeme ilamı ile karşı tarafın temyiz dilekçesinin davalı vekiline tebliğ edilerek temyiz süresinin beklendikten sonra gönderilmesi…” için dosya mahalline geri çevrilmiştir.Her ne kadar mahkemece, geri çevirme kararının gereğinin yerine getirilmesi için tebligat hazırlanmış ise de; anılan tebligatın mahkeme kaleminde tebliğ belgesini almaya yetkili olmayan davalı vekilinin sekreterine tebliğ edildiği, bu haliyle yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu belirlenmiştir....

    Dava ilamsız takipte gecikmiş itiraz olup mahkemece davanın görev yönünden reddine ilişkin kararın dairemizce bozulması üzerine mahkemece, gecikmiş itiraz iddiasının yerinde olmadığı, borçluya usulüne uygun tebligat yapılmadığının tespiti ile; şikayet tarihinin öğrenme tarihi olan 21/8/2015 olarak belirlenmesine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Ancak borçlunun, usulsüz tebligat şikayetinin; Tebligat Kanunu 32. madde gereğince usulsüz tebligatı öğrendikten itibaren 7 gün içerisinde şikayet yoluna başvurması gerekmesi karşısında, borçlu tebligattan 21/8/2015 tarihinde haberdar olduğunu bildirdiği halde, İİK'nin 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra 04.09.2015 tarihinde icra mahkemesine şikayette bulunmuştur. O halde, mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      .-2016/8 K. sayılı dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne yönelik olarak 27.7.2015 tarihinde şikayette bulunduğu, bu dosyada şikayetin kabulü ile borçluya gönderilen ödeme emrine ilişkin tebligatın iptaline karar verildiği, mahkemece, bahsi geçen dosyada tebligat iptal edildiğine göre henüz takip kesinleşmemiş olacağından bahisle yapılan hacizlerin de usulsüz olacağı kabul edilerek, hacizlerin kaldırılması yönünde karar verildiği, ancak, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin kabulüne dair kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Somut olayda haciz, şikayete konu ödeme emrinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden sonrasına ilişkindir. Ancak, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağı, tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlıdır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 22.04.2015 tarih, 2015/8758-10956 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerek ihalenin feshini talep etmiştir. 7201 Tebligat Kanunu'nun “Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesinde; “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.” hükmü, aynı Kanunun 23/9. maddesinde; “Tebliğ evrakı kime verilmiş ise onun imzası ile tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzasını, İhtiva etmesi lazımdır” hükmü ile Tebligat...

          bulunması gereken bilgiler ve tanzimi'' başlıklı Tebligat Yönetmeliğinin 35.maddesinin (f) bendinde ise ''30 uncu ve 31 inci maddelerdeki durumların gerçekleşmesi halinde bu hususlarla ilgili hangi işlemlerin yapıldığını, adreste bulunmama ve kaçınma için gösterilen sebebi'' nin tebligat mazbatasına yazılacağının hüküm altına alındığı görülmüştür....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2265 KARAR NO : 2022/1072 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2021 NUMARASI : 2021/132 ESAS, 2021/312 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ- GECİKMİŞ İTİRAZ KARAR : Bodrum 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/132 Esas, 2021/312 Karar sayılı dosyasında verilen usulsüz tebligat şikayetinin kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Bodrum 2....

            borçluya tebliğine ilişkin tebligat parçasının incelenmesinde, ilk tebligatın bilinen adresine çıkarıldığı ve tebligat mazbatasının iade gelmesi üzerine ikinci tebligatın borçlunun mernis adresine çıkarıldığı görülmüştür.7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur....

              Sarıyer / İstanbul” adresine gönderildiği burada da PTT görevlisi tarafından “...” adresine sevk edilip Tebligat Kanunu’nun 21/1 maddesi uyarınca tebliğ edilerek takibin kesinleştirildiği anlaşılmıştır. Bu durumda örnek 7 ödeme emri tebligatının, Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinin 1. fıkrasına aykırı olarak bilinen adresi yerine borçlunun eski adresine ve “... Sarıyer / İstanbul” adresine gönderilmesi doğru olmadığı gibi “... Sarıyer / İstanbul” adresine gönderilen tebligatın PTT görevlisi tarafından sevk edildiği adres olan “...” adresinin borçlunun bilinen ve ticaret sicilindeki adresten farklı bir adres olduğundan yapılan tebligatın 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1 maddesine göre 18.04.2014 tarihinde tebliğ edilmesi usulüne uygun olarak yapılmış bir tebligat değildir. Bu durumda aynı yasanın 32. maddesine göre muhatabın usulsüz tebligattan muttali olduğu tarihe göre tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmelidir....

                Her iki adres de Tebligat Kanununun 10/1. maddesi kapsamında bilinen adrestir. Bildirilen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi de nazara alınarak muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebligat çıkarılacaktır. Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesine ve Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır....

                  UYAP Entegrasyonu