WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, borçlu şirketin Ticaret Sicilinde kayıtlı olan “...” adresine satış ilanının Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğe çıkarıldığı, tebliğ memurunca tebliğ işleminin Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapıldığı görülmüştür. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2.maddesi uyarınca tebligat yapılabilmesi için öncelikle adresin muhatabın adrese dayalı kayıt sistemindeki adresi olması gerekir. Adrese dayalı kayıt sistemi ise gerçek kişiler için olup, tüzel kişiler bu sisteme dahil değildir. Bu nedenle tüzel kişilere anılan madde uyarınca tebligat yapılamaz. Tüzel kişiler yönünden resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ dönmesi üzerine aynı adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/4.maddesine göre tebligat yapılır. Bu durumda borçlu şirkete 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2.maddesine göre yapılan satış ilanı tebliğ işlemi usulsüzdür....

    aynı konutta tebligat yapılabilmesi mümkün olduğunu, işyerinde tebliğ için, daimi evrak memuru olması şartı sağlanmadığını, usulsüz tebligatın yapıldığı adres müvekkilin iş adresi olduğunu, açıklanan nedenlerle; yapılan tebligat usulsüz olduğu ve tebligat müvekkilinin iş yerinde tebligatı alma yetkisi bulunmayan kişilere, muhatabın neden adreste bulunmadığı araştırılmadan, nedeni tebligat parçasına yazılmadan yapıldığını, bu usulsüz tebligat tarihi baz alınamayacağını, dava sonuna kadar dosyadan herhangi bir icrai işlem yapılmaması yönünde tedbir kararı verilmesi talep ettiklerin, müvekkilin haklarının haleldar olmaması için durumdan haberdar olur olmaz dava açıldığını, öncelikle mahkeme tarafından usulsüz tebligata ilişkin yerinde şikayetlerine itibar edilmeli daha sonrasında imza itirazlarına ilişkin araştırmalar yapılması gerektiğini, imza itirazı hususunda yargılama yapılması için ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, takibe konu yapılan senetteki imza müvekkiline ait...

    İlçesinde farklı mahallelerdeki adreslerde ikamet etmelerine rağmen muhataplara gerekçeli karara ait tebligatların gerçeğe aykırı şekilde "aynı konutta beraber ve sürekli ikamet ettiğini beyan eden ve tebligatları kabul edeceğini söyleyen ...’ın imzasına tebliğ edilmiştir" şeklinde kaşe basmak suretiyle yapılan tebliği usulsüz olup aynı zamanda 7201 sayılı Tebligat Kanununun 39. maddesi hükmüne de aykırı olduğu anlaşıldığından, tebligatları yapılacak muhataplara gerekçeli kararın usulüne uygun şekilde tebligat evraklarında belirtilen adreslerine tebliği ile temyiz süresinin beklenmesine ayrıca, mahkemece bu şekilde usulsüz tebligat yapan ve tebligat evrakında adı bulunan PTT dağıtıcısının uyarılması gerekirse hakkında suç duyurusunda bulunulması için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE 08.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      nin 7201 sayılı Tebligat Kanunun 35. maddesi kapsamında kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre yapılmış geçerli bir tebligat bulunmadığı sanığa yapılan gerekçeli karar tebligatının usulsüz olduğu, sanık ...'le ilgili olarak da Tebligat Kanunun 21. maddesine göre, Tebligat Tüzüğünün 28. madddesine aykırı olarak yapılan gerekçeli karar tebliğinin usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında, temyiz istemlerinin reddine dair ek kararların kaldırılarak temyiz istemlerinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; sanıkların temyiz itirazları yerinde görülmemiş olup usul ve yasaya uygun bulunan hükmün tebliğnamedeki düşünce doğrultusunda ONANMASINA, 12.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- Dava konusu 159 ada 29 parsel hakkında dava açtığı anlaşılan Artvin İli Özel İdare Müdürlüğüne, hükmün Tebligat Yasası'na uygun olarak tebliği ile temyiz süresinin beklenilmesi, 2- Adına tescil kararı verilen ... oğlu ...'un mirascılarını gösterir vukuatlı nüfus aile kayıt tablosunun Nüfus Müdürlüğünden celp edilerek dosyasına konulması, 3- Dairemizin geri çevirme kararı ile hükmün tebliği istenen ancak adres tahkikatı yapılmadan Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre usulsüz tebligat yapılan . ... mirasçıları ..., ... , ... ile hiç tebligat yapılmadığı anlaşılan ...,...,... ile önceden mahkemece yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılan davalı ...'a hükmün usulüne uygun tebliği ile temyiz süresinin beklenilmesi, bundan sonra inceleme yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 2.4.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

          Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyanın incelenmesi sırasında ... ve ... dışındaki davalıların açık adreslerinde kapı numarası belirtilmediği için karar tebliğlerinin usulsüz olarak yöneticiye yapıldığı, yine davalı ...'nın tespit edilen açık adresine usulüne uygun bir tebligat yapılmadığı halde aynı adrese usulsüz olarak Tebligat Yasasının 35. maddesine göre gerekçeli kararın tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece ... ve ... dışındaki davalıların açık adresleri saptanıp Tebligat Yasası ve Tebligat Tüzüğünde belirlenen esaslara uygun olarak gerekçeli karar ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin tebliği ile temyiz sürelerinin geçmesi beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İcra Müdürlüğünün 2021/10658 E. sayılı takip dosyasında, davalı-alacaklı tarafından müvekkil şirket hakkında ilamsız takip başlatıldığını, müvekkil şirketin Tebligat Kanunu 7/a maddesi uyarınca elektronik tebligat zorunluluğu bulunan tüzel kişilerden olup, yasa hükmüne aykırı olarak yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, usulsüz olarak tebliğ edilen ödeme emri tebliğ zarfında "örnek 7 ödeme emri ve takip dayanağı belge sureti" ibaresi bulunmasına rağmen, ödeme emri ekinde takip dayanağı olan belgelerin onaylı veya tasdikli bir suretinin bulunmadığını, alacağın neye ilişkin olduğunun anlaşılamadığını beyanla; müvekkil şirketin elektronik tebligat adresi bulunmasına rağmen bu yolla yapılmayan tebligat işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayetin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin söz konusu icra dosyasına vekaletname sundukları tarih olarak düzeltilmesine, itirazın süresinde olduğunun tespitine, ödeme emri ekinde dayanak belgelerin bulunmaması nedeni ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesini...

            İcra Dosyası içindeki tebliğ evrakı incelendiğinde, borçlu şirkete yapılan ödeme emri tebligatı; 25.04.2017 tarihinde "adreste daimi çalışan Cumali Atasay'a tebliğ edildi" şerhi ile tebliğ edilmiş, tebliğ işlemi sırasında şirket yetkilisinin bulunup bulunmadığı araştırılmadan ve neden şirket yetkilisi ya da ondan sonra gelen evrak almaya yetkili bir kimseye tebliğ edilmediği şerh edilmeden tebliğ yapıldığı anlaşılmakla anılan tebligat, Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddeleri ile Yönetmeliğin 21. maddesi hükümlerine aykırı olduğundan davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Yargılamanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmıştır..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; "Davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile İstanbul 24....

            Mahkemece bozmaya uyularak alınan bilirkişi raporu da esas alınmak suretiyle hakedişlere itirazın bulunduğu kesin hakedişe itirazın bulunmamasına rağmen ara hakedişlerin itirazi kayıt ile imzalanmış olması nedeniyle itirazi kayıt olmaksızın imzalanmasının davacı açısından kabul anlamına gelmeyeceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilâmında da açıkça belirtildiği gibi ... İşleri Genel Şartnamesinin 39. maddesinde hakedişlere itirazın şekli tanımlanmış, buna göre yüklenicinin varsa hakedişlere itirazlarını idareye vereceği ve bir örneğini de hakediş raporuna ekleyeceği dilekçesinde açıklaması ve hakediş raporunu “idareye verilen ...tarihli dilekçemde yazılı itirazi kayıtla” cümlesini yazarak imzalaması gerekmektedir. Somut olayda kesintilerin yapıldığı anlaşılan 29, 30, 31, 34, 35, 36, 37 nolu hakedişlerin sadece “itiraz kaydıyla” imzalandığı, bu haliyle hakedişlerin ......

              İlk sözleşmede, 15.01.2007-15.01.2008 tarihleri arası, ücretin 2.830,00 TL, ikinci sözleşmede, 18.01.2008-03 07.2008 tarihleri arası, ücretin 2.682,00 TL olarak kararlaştırıldığı ve davacının itirazi kayıtsız olarak sözleşmeleri imzaladığı görülmüştür. 02.01.2009- 30.06.2009 tarihleri arası için ücretin 2 .643,88 TL olduğuna dair sözleşmeyi ise davacı itirazi kayıtla imzalamıştır. Hukukumuzda sözleşme serbestliği ilkesi gereği taraflar ücreti serbestçe kararlaştırabilirler. Bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulduğunda, ücret taraflar arasında yapılan sözleşme ile kararlaştırıldığından, ücretin işverence tek taraflı indirildiği söylenemez. Mahkemece, davacının fark ücret isteğinin, önceki sözleşmede itirazi kayıt olmaması nedeniyle 02.01.2009 tarihinden sonraki dönem için aylık 2.682,00 TL olduğu esas alınarak değerlendirilmesi için kararın bozulması gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu