No:19 Kartal/İstanbul" olarak değiştiğinin ilan edildiği, borçlu Şirketin ticaret siciline kayıtlı en son adresine tebligat çıkartılmadığı anlaşılmakla T.K'nın 35 maddesi uyarınca yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmıştır. Tebligat Kanununun 53/2. maddesine göre, muhatabın tebliği öğrendiğini beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Yine, mezkûr Kanunun 53/3. maddesine göre, tebliğin usulüne aykırı yapılmış olması halinde, muhatabın tebliği öğrendiğinin ve bunun tarihinin iddia ve ispatı mümkün değildir. Tüm açıklamalar ışığında, davacı borçlu Şirkete yapılan tebligatın usulsüz yapıldığı kabul edilerek davacı vekilinin usulsüz tebligat nedeniyle icra memurunu işlemine yönelik şikayetinin kabulüne, usulsüz tebligat kural olarak geçersiz olmakla birlikte muhatabın usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin beyan ettiği 29/12/2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine " karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmiş olduğunu, müvekkilin tebligat adresinde bulunmamasına yönelik bir şerh içermediği ve bu yönüyle tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine senede dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, davacı vekili tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile şikayette ve imzaya itirazda bulunulduğu ilk derece mahkemesi tarafından usulsüz tebligat şikayetinin yerinde olmadığı bu nedenle davanın süresinde açılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır....
SAVUNMA: Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde ki iddiaları yerinde olmadığı gibi kabul da etmediklerini, öncelikle davacı-Borçlu tarafa tebligatta herhangi bir usulsüzlük sözkonusu olmadığını, dava konusu dosyada borçlu-davacı tarafa yapılan tebligat incelendiğinde görüleceği üzere ;Tebligat kanunu 21/1 göre tebligat yapıldığını, yine tebligat incelendiğinde, borçlu-davacı tarafın tebligat sırasında adresinde bulunmadığını ve “çarşıya “geçici olarak gittiğini ve kapısına haber kağıdı bırakıldığını ve komşusu “Kemal Soylu'ya haber verildiğini ve mahalle muhtarına tebligat yapıldığının görüldüğünü, yani tebligatta herhangi bir usulsüzlük sözkonusu olmadığını, davacı tarafın dilekçesinde bahis edilen tebligatın usulü Tebligat Kanunu'nun 21/2'ye göre tebligatın usulü olduğunu, kaldı ki Yargıtay son içtihatlarında Tebligat Kanunun 21/2' de dahi tebligatın ilk evvel iade edilmesine gerek olmadığı yönünde olduğunu, Tebligatın usulüne uygun olmakla davacı...
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, diğer şikayet ve itirazlarının yanında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu da ileri sürdüğü halde, mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılmadığı, olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmediği görülmektedir. Mahkemece; öncelikle tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, tebligat tarihinin TK.'...
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı borçluların usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, ödeme emrinin davacı borçlulara tebliğ tarihinin 09.03.2020 tarihi olarak düzeltilmesine, karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davalı alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine, karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin davacı borçluya 30/09/2021 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasına, takibe süresi içerisinde itiraz edildiği anlaşılmakla itirazdan sonra davacı borçlu açısından konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine takip başlatıldığını, müvekkili Alfa Petrol Şirketine TK 35.maddeye göre tebligat yapıldığını, ilk çıkartılan tebligatın incelenmesinde muhatabın adreste bulunmama nedeni tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğini, dönecekse ne zaman döneceği araştırılmadan tebligatın iade edildiğini, ilk tebligat usulsüz olduğundan TK35.maddeye göre tebligat yapılamayacağını, davacı Emsaş Şirketine de çıkartılan tebligatın usulsüz olduğunu, TK 21 ve tüzüğün 28.maddesi gereğince komşu/kapıcı/yöneticiye haber vermeden ve beyanları alınmadan tebligatın muhtarlığa bırakıldığını söyleyerek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 16/07/2021 olarak düzeltilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız olduğunu, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini söyleyerek davanın reddini istemiştir....
e gerekçeli karar tebliğinin Tebligat Kanunu'nun 21/1 inci maddesine göre yapıldığı ancak muhattabın nerede olduğunun kimden sorulduğunun, kime haber verildiğinin mazbataya yazılmadığı dolayısıyla adı geçenlere yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmıştır. 3. Davalı ...'in mirasçılarına gerekçeli kararın tebliğe çıkarıldığı ancak sistemden yapılan kontrolde sağ olarak görünen ...'e gerekçeli kararın tebliğe çıkarılması gerektiği belirlenmiştir. 4. Davalı ...'e yapılan gerekçeli karar tebliğine ilişkin mazbatanın dosyada bulunmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca; yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde belirtilen davalılara gerekçeli karar tebliğinin Tebligat Kanunu hükümlerine aykırı şekilde, usulsüz yapıldığı anlaşıldığından, adı geçen davalılara gerekçeli karar ve davacının temyiz dilekçesinin tebliğinin usulüne uygun olarak yapılması ve sağ olan ...'e de gerekçeli karar ve davacının temyiz dilekçesinin tebliğe çıkarılması, dosyada tebligat mazbatası bulunmayan davalı ...'...
Aile Mahkemesinin 2017/846 E. sayılı dosyaları ile devam eden Tapu İptali ve tescili davaları bulunduğunu, söz konusu tahliye işlemi bu yönüyle usulsüz olup takibin iptali gerektiğini, tahliye talepli icra takibinde yapılan tebligat usulsüz olup usulsüz tebligat esas alınarak açılan tahliye davası da usulsüz olduğunu, İstanbul Anadolu 24....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı süresinde verdiği istinaf dilekçesinde; mahkeme kararının hatalı olduğunu, müvekkiline direkt olarak Tebligat Kanunu 21.maddesi gereği tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu, müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunun açıkça ortada olduğunu, müvekkilinin iş bu takipten 09/11/2017 tarihinde haberdar olduğunu, 103.davetiyesininde aynı şekilde usulsüz tebliğ edildiğini, ilk derece mahkemesinin kararının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: İcra dosyası incelendiğinde, ödeme emrinin 21/04/2017 tarihinde Tebligat Kanunu 21/1 maddesine göre yapıldığı görülmüş, bu tebligatın madde de yazan usul ve merasime aykırı olduğu tespit edilmiş ve iade kararımızda da belirtildiği üzere ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönündeki şikayet kabul görmüştür....