Mühendislik ...” adresinde dava dilekçesi tebliğ edildiği, gerekçeli karar ile davacının temyiz dilekçesinin ise “Yapı İşleri Genel Müdürlüğü ...” adresine gönderilerek bila tebliğ döndükten sonra aynı adreste 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre usulsüz olarak tebligat yapıldığı anlaşıldığından, adı geçen davalıların daha önce tebligat yapılan “... Mühendislik ...” adreslerine gerekçeli karar ile davacının temyiz dilekçesinin tebliği, tebligatların bila tebliğ dönmesi halinde aynı adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre usulünce tebligat yapılması, b-Davalılardan ...'ın “... ve ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte, borçlu şirketin, Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebligat yapılan adreste faaliyet göstermesine rağmen ilk gönderilen örnek (7) numaralı ödeme emri tebligatının bila tebliğ dönmesinin usulsüz olduğunu bu nedenle de Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebligat yapılmasının da usulsüz olduğunu ve tebligattan 20.05.2014 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine...
ve yapılan usulsüz işlemler nedeniyle tebligat evrakının ancak 20 Ağustos 2020 tarihinde ilgiliye teslim edildiğini, kendisinin tebligattan haberdar edilebildiğini belirttiğini, bu usulsüz tebligat sonucu 10 Ağustos 2020 olarak kaydedilen tebligat tarihinin değiştirilerek tebligat evrakı ve tebligattan haberdar olunan gerçek tebliğ tarihi olan 20 Ağustos 2020 olarak değiştirilmesi talebiyle 26 Ağustos 2020 tarihinde İcra Hukuk Mahkemesi’ne şikayet yoluna başvurduklarını, ancak yerel mahkeme belirtildiği şekilde tebligat tarihini gerçek tarih ile değiştirmesi yahut tahliye emrini iptal etmesi gerekirken, şikayetini reddettiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve tahliye emrinin tebligat tarihinin 20.08.2020 olarak düzeltilip takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince " Davacı açtığı dava ile Usulsüz Tebligat, Yetkiye ve Borca İtiraz ile takipten önce zaman aşımı iddialarını öne sürmüştür. Bakırköy 14. İcra Müdürlüğünün 2018/1672 E. sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacının 21.07.2020 tarihinde bizzat icra dairesine başvurarak takip dosyasında örnek aldığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere usulsüz tebligat iddiasının öğrenilmesinden itibaren yasal yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde öne sürülmesi gerekmekte olup, 12.08.2020 tarihinde açılan işbu davanın yasal yedi günlük hak düşürücü süreden sonra olduğu anlaşılmakla usulsüz tebligat iddiasının süre yönünden reddine " dair karar verildiği görülmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/10/2021 NUMARASI : 2021/834 E. 2021/811 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 13. İcra Müdürlüğü'nün 2021/9868E. sayılı dosyasında, davalı- alacaklı tarafından müvekkil hakkında takip başlatıldığını, müvekkilin 03.09.2021 tarihinde dosyaya itiraz ettiğini, itiraz neticesinde talebinin reddedildiğini, icra müdürlüğü kararının müvekkile tebliğ edilmediği, tebligat usulsüz olup, müvekkilin usulsüz tebliğden 07.10.2021 tarihinde haberdar olduğunu, bunun üzerine icra dosyasına 08.10.2021 tarihinde yeniden dilekçe verdiğini, müvekkile gönderilen ilk tebligatın adresin kapalı olmasından dolayı iade edildiğini, yeniden tebligat yapılması gerekirken TK 21/2 maddesine göre tebligat yapılmasının yersiz olduğunu beyanla; tebliğ tarihinin 07.10.2021 olarak kabulüne karar verilmesini istemiştir....
Bu nedenle, gerekçeli kararın adı geçene 7201 sayılı Tebligat Kanun'u ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenmesi, 2- Yine, davacı ... mirasçılarından ... adına tebliğe çıkartılan gerekçeli karar, "aynı konutta ikamet eden ağabeyi ..." şerhi ile tebliğ edilmiş olup, tebligatı bu kişi adına alan şahsın reşit ve tebellüğe ehil olduğu tebliğ mazbatasında belirtilmediğinden, yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, gerekçeli kararın anılan şahsa 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenmesi, 3- 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/1. maddesi gereğince tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır....
İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda usulsüz tebligat şikayetinin süre yönünden reddine, diğer itirazların usulden reddine dair verilen önceki karar Dairemizin 21/02/2019 gün 2018/1471 E, 2019/418 K. Sayılı kararı ile HMK'nun 353/1- a(6) maddesi uyarınca kaldırılmış, ilk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin davacı borçluya 27/11/2017 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasına, itirazların reddine karar verilmiştir....
Usulsüz tebliğe ilişkin istinaf talebinin değerlendirilmesinde, Tebligat Kanunu’nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek, bu adrese TK.'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup, tebligatı çıkaran mercii tarafından söz konusu şerh verilmeden tebliğ memuru tarafından TK'nın 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı açıktır....
Tatvan İcra Müdürlüğü'nün 2019/510 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde borçlu T1'a çıkarılan ve 30/03/2019 da gönderilen tebligatın Tebligat Kanunu 21/2 maddesince yapıldığı ancak bu maddede ki şartları tebligat mazbatasının taşımadığı analışlımış bu yönden ilk derece mahkemesinin 2019/30 Karar sayılı şikayetin kabulü yönündeki kararının usul ve yasaya uygun oluduğu anlaşılmıştır. Yine alacaklı T3 vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesinde icra takibinin borçlunun öğrenme tarihinin şahitleri huzurunda yapılan telefon görüşmeleri ve 25/04/2019 tarihinde bonoların düzenlenme tarihi olarak belirtilmesi karşısında öğrenme tarihinin daha erken bir tarih olduğu ifade edilmiş ise de, usulsüz tebligat halinde usulsüz tebligatının muhatabının öğrenme tarihi olarak bildirdiği tarih öğrenme tarihi olarak esas alınmalıdır....
Yukarıda detaylı olarak izah edildiği üzere Tebligat Kanunu’nun 21/2 maddesine göre tebligat yapılabilmesi için öncelikle muhatabın bilinen en son adresine tebligat çıkarılması, bu adrese çıkarılan tebligattan sonuç alınamazsa adres kayıt sistemindeki adresine tebligatı çıkaran mercice borçlunun mernis adresi olduğu tebliğ evrakında belirtilerek TK 21/2 maddesi uyarınca tebligat çıkarılması gerekirken, borçlunun bilinen en son adresine gönderilip bila tebliğ olan bir tebligat bulunmaksızın, tebliğ mazbatasına da herhangi bir şerh düşülmeden TK 21/2’ye göre yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmıştır. . Bu durumda TK'nın 32.buna dair Yönetmeliğin 53.maddelerine göre muhatap tarafından beyan edilen tarih tebliğ tarihi olarak sayılır ve bunun aksinin iddia ve ispatı caiz değildir. Açıklanan tüm bu nedenlerle usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Gaziosmanpaşa 6....