Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şikayete konu tebligat tarihinden önce, borçlu şirketin ticaret sicil adresine çıkarılıp tebliğ edilmeden iade edilen tebligatın; "muhatap firma tanınmıyor" şerhi ile iadesi usulsüz olup, bu tebligat esas alınarak TK'nun 35/4. maddesine göre yapılan tebligat usulüne uygun değildir. Davacı adına TK 35'e göre yapılan tebligat usulsüz olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi hukuken yerindedir. Tüm bu nedenlerle davalının istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca Esastan Reddine, dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul 5....

e yapılan ödeme emrine ilişkin tebligatın, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince yapıldığı, ancak Tebligat Kanunu'nun 23/8. maddesi uyarınca, tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması durumunda buna ilişkin "tebligatın TK'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması"na dair kaydın tebliğ evrakı üzerine yazılması zorunlu olduğundan ve şikayete konu 26.04.2016 tebliğ tarihli ödeme emri tebliğ evrakında bu kaydın bulunmadığı anlaşıldığından tebliğ işlemi usulsüzdür. Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır....

    İcra Müdürlüğünün 2018/4234 Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, müvekkili adına mernis adresine 7 örnek ödeme emri gönderilmek üzere iki defa tebligat hazırlandığını, fakat tebligatların gönderilmediğini, aynı adrese daha sonra TK 21/2 maddesi gereğince tebliğ edilmesi şerhli tebligat çıkartıldığını, tebligatın 09/08/2018 tarihinde Tebligat Kanununa aykırı olarak muhtara bırakılarak takibin kesinleştirildiğini, 23/02/2022 tarihinde müvekkilinin emekli maaşına haciz konulması üzerine takibi öğrendiklerini, tebligatın usulsüz olduğunu, öğrenme üzerine süresi içinde icra dosyasında borca itiraz ettiklerini belirterek usulsüz tebligat nedeniyle öğrenme tarihi olan 23/02/2022 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, icra müdürlüğüne yapılan borca itirazlarının tebliğ tarihinin değişmesi nedeniyle süresinde kabul edilerek icra müdürlüğünün itirazlarının reddine ilişkin kararının şikayet yoluyla kaldırılmasına, icra takibinin itirazları nedeniyle durdurulmasına karar verilmesini...

    Her ne kadar mahkemece, davacı tarafından açılan davanın niteliği itibariyle istirdat davası olduğu, bu davanın ön şartı olan cebri icra tehdidi altında ödeme yapılmış olma koşulunun gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; Davacı tarafından davalı aleyhine haksız olarak tahsil edildiği iddiası ile itirazi kayıtla ödenen 581.724.40.TL' nın iadesi istendiği dosya kapsamı ile sabittir. Davacı kendisinden talep edilen parayı itirazi kayıtla ... olduğundan bu paranın iadesini istemesi için ayrıca icra tehdidi altında ödeme yapma koşulu aranmaz. O halde mahkemece, işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış gerekçe ile 2012/2739-21245 davanın reddine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 26.9.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      ./...” adresine gerekçeli karar tebliğ edilmediği 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre usulsüz olarak tebligat yapıldığı, yine aynı davalıya, davacı tarafın temyiz dilekçesinin “... Mah. ... ...ğa Sok. ... ... Apt. No:... ... /...bakır” adreslerine gönderildiği ancak tebligat bila tebliğ döndüğü “ ( .. ... ... .... ... ... Bulv. No: .......” adresine temyiz dilekçesi tebliğ edilmesi gerektiği halde 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre usulsüz olarak tebligat yapıldığı, Davalılardan ... ... ... Hiz. Ltd. Şti.'ye duruşma günü için “.. .. ... Sok. .. ... Kat. No:..” adresine tebligat yapılmış ise de, gerekçeli karar tebliğ edildiğinde tebligatın .. .. .. Sokakta ... Apartmanı bulunmadığından tebliğ imkansızlığından iade edildiği, bu adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılmış ise de tebliğ evrakının üzerinde gösterilen adreste ... .. .... Sokakta ......

        Sayılı dosyada yaptığı usulsüz tebligat tespitine istinaden gecikmiş itiraz başvurusu olduğunu, müvekkilinin usulsüz olduğu mahkeme ilamıyla sübut bulan tebligat nedeniyle yani kendi kusurundan kaynaklanmayan bir sebeple yasal süresi içerisinde takibe itirazlarını sunamadığını, bu kapsamda gecikmiş itiraz başvurularının kabulü gerektiğini, mezkur davayı açmaktaki esaslı iradelerinin takibe itiraz olduğunun izahtan vareste olup, itiraz sürelerinin, usulsüz olduğu kanaatinde oldukları tebligat nedeniyle kaçırılması nedeniyle davanın ikame edildiğini ve geçerli bir itirazın sunulabilmesi adına İstanbul 24. İcra Mahkemesi 2021/789E....

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde davacı vekili, müvekkili aleyhine açılan itirazın iptali davasında yargılama sırasında, davacıya Tebligat Yasasının 35.maddesince usulsüz tebligat yapılarak davanın kabul edildiğini ve kararın da yine Tebligat Yasasının 35. maddesince yapılan tebligat sonucu kesinleştirildiğini, davacının yapılan yargılamadan haberdar olmadığını ileri sürerek mahkemenin 2004/1323 Esas - 2005/526 sayılı kararının kaldırılarak yargılamanın yenilenmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüyle sözü edilen kesinleşmiş kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 375. maddesinde yargılamanın iadesi sebepleri sayılmış olmakla, davacının ileri sürdüğü usulsüz tebligatın yargılamanın iadesi sebebi olamayacağı ancak mahkeme kararına karşı tebligatın usulsüz olması nedeniyle süresinde temyiz isteminde bulunabileceği hususu...

          Ne var ki, mahkemece; karşı tarafın temyiz dilekçesinin tebliği için davacı vekiline çıkartılan tebligatın sekreterine tebliğ edildiği ve vekilin tebligat sırasında büroda bulunup bulunmadığı hususunun tebligat evrakına yazılmadığı, diğer bir anlatımla geri çevirme kararı üzerine yapılan tebligatın da usulsüz olarak tebliğ edildiği belirlenmiştir.Şu durumda mahkemece; karşı tarafça verilen temyiz dilekçesinin tebliği için davacı vekiline çıkartılacak olan tebligat evrakına, usulsüz tebliğe neden olan hususlar ile bu duruma sebebiyet veren tebliğ memuru hakkında suç duyurusunda bulunulacağı hususlarının yazılması ve temyiz süresi beklenildikten sonra temyiz incelemesinin geciktirilmesine daha fazla sebebiyet verilmeden Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine İADESİNE, 04.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Tahkikatta muhatabın adresten kesin olarak ayrıldığının ya da öldüğünün veya tebligatın, tebliğ evrakında belirtilen tarihten önce yapılamayacağının anlaşılması halinde Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesinin 2., 3., 4. ve 5. fıkraları gereğince işlem yapılacaktır.Bu itibarla; Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesinde öngörülen şekilde ve maddede belirtilen kişilere sorularak imzaları da alınmak suretiyle, imzadan çekinmeleri halinde, bu husus da belirtilerek, Tebligat Yönetmeliğinin 35.maddesi gereğince muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği “tevsik edilmeden”, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre yapılan tebligat işlemi geçersizdir....

            tebliğ edildiği tarihte Amerika Birleşik Devletlerinde olmadığı, icra dosyası üzerinden TK 25/a maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğunun kabulünün gerektiği, icra dosyasında 23/11/2020 tarihinden önce takipten haberdar olunduğuna dair bir bilginin yer almadığı gerekçesiyle usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilmesine yer olmadığına, asıl dosya her ne kadar gecikmiş itiraz olarak açılmış olsa da aslında talep edilen hususun usulsüz tebligat şikayeti olduğu, birleşen dosyanın da aynı mahiyette olduğu gerekçesiyle şikayetin kısmen kabulü ile 2020/488 esas sayılı doyasında ileri sürülen şikayetin kabulüne, İstanbul Anadolu 14....

            UYAP Entegrasyonu