İcra müdürlüğünün 2021/8220 Esas sayılı dosyasında toplam 18.415,16- TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibine gidildiği, takip borçlusu şirket vekilinin gönderilen ödeme emri ve tebligat zarfı üzerinde icra müdürünün imzasının bulunmaması ayrıca takibe dayanak belgelerin ödeme emri ile birlikte gönderilmediğinden bahisle ödeme emrinin iptali için şikayette bulunduğu, şikayete konu ödeme emrinin elektronik imza ile imzalandığı, tebligat zarfı üzerinde icra müdürlüğünün mührü mevcut olup zarf üzerinde imzanın bulunmaması takibin veya ödeme emrinin iptalini gerektirmediği, ayrıca takip dayanağı belgelerin icra dosyasında takip talebi ekinde mevcut olduğu ve ödeme emri ile birlikte takibe dayanak belgelerin gönderildiğinin tebligat zarfı üzerindeki "örnek 7 ödeme emri ve ekleri vardır" ibaresinden anlaşıldığı, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararı yasaya uygun olmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayeti ve ilamsız icra takibinde yetki itirazı ile hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. Bodrum 1....
usulsüz olduğu iddiasıyla İstanbul 26....
İcra müd nün 2021/12648 E sayılı dosyasında ödeme emri tebliğ tarihinin TK 32 mad gereği 17/07/2021 olarak düzeltilmesine , 21/09/2021 tarihinde süresinde itiraz olduğu için icra müdürlüğünün itirazın yerinde olmadığına dair kararın iptaline ,İİK62- 66 maddelerinin icra müdürlüğünce ele alınmasına, takip kesinleşmemiş olduğundan konulan hacizlerin ( Takip işlemi olan ) kaldırılmasına," karar verildiği görülmüştür. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; usulsüz tebligat yapıldığı gerekçesini kabul etmediklerini, şikayet (İcra Memur Muamelesi) olduğunu, HMK 26 maddesi gözetilerek ödeme emrinin iptali talebi olmadığını davanın usulsüz tebligata yönelik, öğrenme tarihinin düzeltilmesi olduğunu, istinaf taleplerinin Büyükçekmece 1....
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; İlk derece mahkemesince de belirtildiği üzere, davacı borçlunun bildirilen son adresine çıkartılan ödeme emrinin bila tebliğ iade gelmesi üzerine, tebligat çıkartılan adresin borçlunun aynı zamanda mernis adresi olması sebebiyle bu defa TK'nun 21/2. maddesi uyarınca yeniden ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığı, tebligat parçasında mernis adresi olduğuna ilişkin şerhin yer aldığı ve ödeme emrinin TK'nun 21/2. maddesine göre usulüne uygun tebliğ edildiği, her ne kadar tebligat parçasında muhtar isim ve imzasının bulunmadığı iddia edilmiş ise de, tebligat parçası incelendiğinde, muhtar tarafından isminin yer aldığı kaşe vurularak kaşenin üstünün imzalandığı, bu şekilde ödeme emri tebliğinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin reddine karar verilmesinde ve ödeme emri tebliğinin usulüne uygun tebliğ edilmiş olması sebebiyle tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük hak düşürücü süre içerisinde davacının...
taranmış olan fiziki dosyamızın incelenmesinde takip talebi ve ödeme emrinin imzalı olduğunu, borçlu T1 takip talebinde ve ödeme emrinde borçlu olarak isminin geçtiği, borçluya ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığı ve 06/08/2014 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği" gerekçesinin yersiz olduğunu belirterek, öncelikle usul ve yasaya aykırı takibin iptaline, olmadığı takdirde; ödeme emrinin iptaline, öncelikle takibin takibin durdurulmasına, müvekkilin malvarlığına ilişkin hacizlerin kaldırılmasına, yargılama giderlerinin davalılara yüklenmesine karar verilmesi istemlerimizi," talep ve dava etmiştir....
Somut olayda, Çeşme İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/139 Esas sayılı dosyasında verilen 28/10/2020 tarihli kararla " borçlunun usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin tebliğ tarihinin 18/09/2020 olarak düzeltilmesine, borçlu T1 21/09/2020 tarihli itirazının süresinde olduğunun tespitine" karar verildiği, buna göre ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olması nedeniyle takip kesinleşmeyeceğinden, bu tarihten önceki hacizlerin hükümsüz kaldığının kabulü gerekir. Ödeme ve icra emrinde belirtilen ödeme süresi geçmedikçe, alacaklı tarafça haciz istenemeyeceği gibi, bu koşullar oluşmadan önce konulan hacizler de geçersizdir. Henüz haciz isteme hakkı doğmadan gerçekleştirilen hacizlerin yasal dayanağı kalmadığından, takibin kesinleşmesinden önce uygulanan hacizlerin kaldırılmasına ve takibin durdurulmasına karar verilmesi usul ve yasaya olup, davalının istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir....
Davalı vekili ihtiyati tedbir kararına itiraz dilekçesinde özetle; Davacı taraf herhangi bir borcunun olmadığını, gerçekleşmeyen bir ticari faaliyetten ötürü yani bir vazgeçme düşüncesiyle iptali edilen EFT işlemi sonucu ortada faturası, usulüne uygun bir biçimde tanzim edilmiş sevk irsaliyesi dahi bulunmayan sadece tek taraflı haksız bir iddiadan ibaret olan alacak talebi için usulsüz tebligat işlemi nedeniyle davalı tarafından yatırılmak zorunda kalınan teminat mektubu üzerine ihtiyati tedbir kararı uygulanmasının hiçbir izahatının bulunmadığını, davaya konu icra takibindeki ödeme emrinin davalıya usulsüz bir şekilde tebliğ edildiğini, bu sebeple usulsüz tebligat şikayetinde bulunulduğunu ve aşamada haklılıklarının ortaya çıkana kadar icrai işlemlerin durdurulması için .... İcra Hukuk Mahkemesi ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, takipten 20/03/2020 tarihinde haberdar olduğundan bahisle usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte bonolardaki keşideci imzasına itiraz ettiği, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde muhatabın tevziat saatlerinde dışarıda olduğundan bahisle evrakın mahalle muhtarına 15/09/2009 Tarihinde tebliğ edildiği, imzadan imtina eden komşusu Azim Temel'e haber verildiğinin yazılı olduğu görülmüştür. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı -borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle;müvekkil şirkete ödeme emrinin usulsüz olraak tebliğ edildiğini, usulsüz tebligatın iptali için yerel mahkemede dava açıldığını, ancak mahkeme tarafından borca itirazda bulunulmuşcasına takibin türü gereği İİK 62 maddesi uyarınca her türlü itirazın icra dairesine yapılacağı gerekçesi ile davanın reddedildiğini, mahkeme kararının hatalı olduğunu beyanla, mahkemece verilen kararın kaldırılarak usulsüz tebligattan ötürü müvekkil şirkete gönderilen ödeme emrinin iptali ile davanın kabulüne, mevcut ve yapılacak olan hacizlerin fekkine karar verilmesini istemiştir....