GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı borçlu vekili 23/09/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine 2020/2152 Esas sayılı dosyasında genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, ödeme emrinin usulsüz olarak müvekkili şirkete tebliğ edildiğini, ödeme emrinin 01/09/2020 tarihinde tebliğ memuru vasıtası şirket evrak yetkilisi İbrahim EMRE imzası ile tebliğ edildiğini, şirket tarafından şahsa böyle bir yetki verilmediğini, müvekkili şirketin KEP üyesi olduğunu, ödeme emrinin tebliğinde KEP usul ve prosedürünün izlenmesi gerektiğini, ödeme emrinin 23/09/2020 tarihi olarak düzeltilmesini, hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir....
ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; borçlu apartman yönetiminin tüzel kişiliği olmadığından takibin iptali gerekeceğini, kaldı ki ödeme emrininde usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle davanın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğunu ve takibin iptalini gerektirir bir husus olmadığından şikayetin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçluya gönderilen ödeme emrinin "adres kapalı olup tebliğ imkansızlığı nedeniyle ......, Mahalle muhtarı ... imzasına ... muhatabın kapısına 2 nolu haber kağıdı yapıştırılıp durumdan en yakın komşusu ... haberdar edildi....
İcra Müdürlüğünün 2021/1650 esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra takibindeki tebligat işlemlerinin yasaya ve usule aykırı olduğunu, bilinen adrese tebligat gönderilmeden müvekkili şirketin ticaret sicil müdürlüğünden adresine ilişkin araştırma yapılmadan borçlu şirkete TK.nun 35.maddesine göre tebligat yapılamayacağını, müvekkili şirketin bilinen adresine tebligat yapılmadığı gibi mersis adresine ve ticaret sicil müdürlüğüne kayıtlı adresine yapılan tebligatta da usulsüzlük bulunduğunu, müvekkili şirketin usulsüz tebligatı ve aleyhine icra takibi başlatıldığını öğrendiği tarihin 20.09.2021 olduğunu, banka hesabına konulan bloke neticesinde hadiseyi öğrendiğini beyan ederek, usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 20.09.2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Düzenlemesi uyarınca ödeme emrinin icra müdürlüğünce düzenlenmesi gerektiği, Dairemizce takip talebi ve ödeme emrinin dosyaya eklenmesi için dosyanın geri çevrilmesine karar verildiği, 08.06.2023 tarihli icra müdürlük yazısı ile tak,ip talep ve ödeme emrinin suretinin gönderildiği, takip talebinde İİK 58. Maddeye uygun olarak, yabancı para alacağının harca esas TL karşılığı değerinin gösterildiği, iki adet ödeme emri bulunduğu, UYAP üzerinden düzenlenen ve icra müdürünün elektronik imzasını ihtiva eden ödeme emrinde yabancı para alacağının TL karşılığının gösterilmediği, vekil tarafından hazırlandığı anlaşılan ödeme emrinde ise yabancı para alacağının harca esas TL karşılığı değerinin gösterildiği, bu ödeme emrinde de icra müdürünün ıslak imzasının bulunduğu görülmüştür. 2004 sayılı İİK'nın 8/a-7 uyarınca; Elektronik işlemlerin Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi vasıtasıyla yapılmasına dair usul ve esaslar, Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir....
yapılan adres olup, davacı borçlunun bu yöndeki iddiaları yerinde görülmemiş ise de; icra dosyasında yapılan incelemede; davacı borçluya sadece bir kez tebligat yapıldığı, yapılan tebligatın da doğrudan TK 21/2 maddesine göre yapıldığı ve tebligat parçasının muhtara teslim edildiği, icra müdürlüğünce 13/07/2020 tarihli müzekkere cevabına göre de, davacı borçluya bu tebligattan önce yapılan bir tebligatın bulunmadığı, TK'nın 21/2 maddesine göre davacı borçlunun mernis adresine öncelikle adresin mernis adresi olduğuna ilişkin bir şerh düşülmeden normal tebligat çıkarılması, iade dönmesi halinde TK 21/2 maddesine göre tebligat çıkarılması gerektiği, somut olayda ise, davacı borçluya öncelikle normal tebligat çıkarılması gerekirken bu yola gidilmeksizin TK 21/2 maddesine göre tebligat çıkarılması usulsüz olup, davacı dilekçesinde her ne kadar bu hususa değinmemiş ise de, neticei talepte usulsüz tebligat şikayet yoluna başvurduğundan usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile icra dosyasında yapılan...
Yapılan ödeme emri tebliğ işlemlerinde T.K. 10., 21., Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16. ve Tebligat Tüzüğünün 13., 14. maddelerine herhangi bir aykırılık bulunmadığı görüldü, Ayrıca şikayeçinin gecikmiş itiraza yönelik yapılan değerlendirmesinde; şikayet eden taraf vekilince gerekçe olarak müvekkilinin tebligat yapıldığında şehir dışında olması gösterilmişse de iş bu durum İ.İ.K'nun 65.maddesinde sayılan haklı nedenlerden biri olmadığından, yapılan bu işlemde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, tebligatın T.K. 10., 21., Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16. ve Tebligat Tüzüğünün 13., 14. maddelerine uygun olduğu görülmekle usulsüz tebliğ şikayeti ve gecikmiş itiraz talebinin reddine " karar verilmiştir....
Tebligat usulsüzlüğü iddiası ise, İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olmakla, anılan şikayetin, aynı maddenin birinci fıkrası uyarınca ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekmektedir. Öte yandan HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca; mahkemece, taleplerin herbiri hakkında hüküm kurulması zorunludur. Somut olayda; örnek 13 nolu ödeme emrinin borçluya 09.07.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun tebligattan 21.08.2015 günü haberdar olduğunu beyan ederek tebligat usulsüzlüğü şikayetini ileri sürdüğüne ve usulsüz tebligat şikayetini inceleme görevi icra mahkemesine ait olduğuna göre, mahkemece söz konusu şikayetin esasının incelenmesi zorunlu iken, bu konuda bir değerlendirme yapılmaması doğru değildir....
Okur yazar bir komşu bulunmaz veya bulunan komşu imzadan imtina ederse, tebliğ memuru o mahalle veya köyün muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birini veyahut bir zabıta memurunu, tebliğ sırasında hazır bulunmak üzere davet eder ve tebligat bunların huzurunda yapılır." şeklinde düzenlenmiş olup, TK'nun 24. maddesi muhatabın imza edecek kadar yazı bilmemesi veya fiziki durumu nedeni ile imza atamaması halinde tebligatın ne şekilde yapılacağına ilişkin bir düzenleme olup, imza karşılığı ödeme emrini tebliğ alan ve tebligat parçası üzerindeki imzaya itiraz etmeyen bizzat eşine ödeme emri tebliğ edilmediği yönünde bir iddiası da bulunmayan davacının, TK'nun 24. Maddesine aykırı olarak ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri süremeyeceği, TK'nın 24. Maddesinde tebligat yapılacak muhatabın okuma yazma bilmemesinden değil, imza edecek kadar yazı bilmediğinden bahsettiğinden, davacıya gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmıştır....
Müdürlüğü'nce yürütülen takipte, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilerek takibin kesinleştiğini belirterek, ... Müdürlüğü'nce yapılan ödeme emrinin usulsüz tebliği nedeniyle iptali talep edilmekle, iptali istenen işlem, ... müdürlüğünce yapıldığından, uyuşmazlığın ... Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 3.... Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 17.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2021/294 Esas sayılı dosyası ile hakkında başlatılan takipte ödeme emrinin 15/03/2021 tarihinde TK'nın 35. maddesine göre tebliğ edildiğini, şirketin elektronik tebligat adresinin kamuya açık resmi MERSİS sisteminde ilan edilmesine rağmen, şirkete elektronik yolla tebligat gönderilmediğini, ödeme emri tebligatının bu sebeple usulsüz olduğunu, tüzel kişiler bakımından e-tebligat zorunluluğu bulunduğunu belirterek, ödeme emri tebligatının usulsüz tebligat olarak tespitine ve tebliğ tarihinin öğrenildiği tarih olan 24/03/2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir....