bunun yapılmadığını, bu sebeple tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu, davacıya gönderilen kıymet takdir raporu tebliğinin de usulsüz olduğunu, davacının takipten 20/08/2021 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiş, haciz ihbarnameleri tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunun tespitine, haciz ihbarnameleri uyarınca davacının borçlu olarak dosyaya kaydedilmesi işleminin iptaline ve davacının mal varlığına konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Somut olayda şikayetçiye 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri de tebliğ edilmiş ve bunlara yönelik olarak herhangi bir usulsüz tebligat şikayeti ileri sürülmemiştir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Genel İcra Dairesi'nin 2019/104314 Esas sayılı takip dosyasında, davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlular Yusuf Üge ve Veysel Ün aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinin 04/02/2009 tarihinde başlatıldığı, takibin kesinleştiği, alacaklı vekilinin talebi üzerine davacı 3.kişiye 89/1- 2 ve 3 haciz ihbarnamelerinin gönderilmesinin talep edildiği, icra müdürlüğünce davacı 3.kişinin bilinen adresine haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, davacı 3.kişi tarafından haciz ihbarnamelerinin usulsüzlüğüne ve borçlu olmadığına ilişkin işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davacı 3.kişiye gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinin 25/12/2020, 89/2 haciz ihbarnamesinin 20/01/2021, 89/3 haciz ihbarnamesinin 19/02/2021 tarihlerinde "Varlık Mahallesi 200. Sok....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/37541 esas sayılı icra dosyasından gönderilen 89/1- 2- 3 haciz ihbarnamelerinin Tebligat Kanunu'na aykırı bir şekilde tebliğ edildiğinin tespitine ve 89/1- 2- 3 haciz ihbarnamelerinin attıla tarihinin 25/08/2020 olarak kabul edilmesine, Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü'nün 2020/3751 esas sayılı dosyasında 04/09/2020 tarihinde verilen itirazın reddine kararının kaldırılmasına ve icra dosyasında müvekkili şirketin borçlu sıfatının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü'nün 2020/37541 sayılı icra dosyası....
Haciz ihbarnamesinin "muhatap çarşıda olduğundan ehil reşit eşi Ecesu Brun" tebliğ edildi şeklinde yazılı olduğunu, ancak müvekkilinin eşinin isminin Fatoş Önal olduğunu, Ecesu Brun adında birini tanımadığını, icra müdürlüğünün devamında 2. ve 3 haciz ihbarnamelerin hükümsüz olduğunu, müvekkilinin dosya alacaklısına bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle yapılan tebligatların usulsüz olarak yapıldığının tespiti ile 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 23/11/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesini, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin hükümsüzlük sebebiyle iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili icra dosyası kapsamında, davacı tarafa haciz ihbarnamesi gönderilmesi için talepte bulunurken davacının kimlik bilgilerinin belirtildiğini ancak adres belirtilmediğini, icra dairesince davacının sistemde kayıtlı son adresine TK 10. madde gereği bilinen son adresi kabul edilerek tebligat hazırlanması gerekirken talebe aykırı olarak TK madde 35'e göre tebliğe çıkardığını, bu husus her ne kadar hukuka aykırı olsa da kendilerine ait bir kusur bulunmadığını, yerel mahkeme tarafından tebligatın usulsüz olduğunun resen gözetilemeyeceğini, davacı yanın dava dilekçesinde tebligatın usulsüz olduğundan bahsetmediğini, yalnızca borçlu ile alacak verecek ilişkisi bulunmadığını, gönderilen tebligattan bihaber olduğunu ve bu nedenlerle borçlu olmadığının tespitini istediğini, ancak yerel mahkemenin taleple bağlı kalmadığını, davacının borçlu ile alacak verecek ilişkisi olup olmadığını incelemeksizin haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliği söz konusu olduğu yönünde hüküm kurduğunu, usulsüz...
haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmeyerek zaten borcun zimmetinde olduğunu kabul ettiğini belirterek davacının haciz ihbarnamelerine ilişkin tebligatların usulsüz olduğuna yönelik şikayetinin ve haciz ihbarnamelerinin iptali talebinin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Maddeye göre tebligat yapılacağına dair kayıt düşülmemesine rağmen dağıtıcı tarafından adresin mernis sisteminde kayıtlı adres olduğundan bahisle yine doğrudan 21/2. Maddeye göre tebliğ işleminin yapıldığını, 3. Haciz ihbarnamesinin 11.09.2017 tarihli tebliğ şerhinde ise müvekkilinin adresinin değiştiğinin ve yeni adresinin adres sistemine 17.08.2017 tarihinde tescil edilmiş olmasına rağmen 29.09.2017 tarihli tebliğ şerhinde gerçek dışı şekilde mernis sistemine kayıtlı adres olduğundan bahisle eski adresine TK.'nun 21/2. Maddesine göre tebligat yapıldığını ve müvekkilinin tüm malvarlıklarına haciz konulduğunu, tüm bu tebligatların ve hacizlerin usulsüz ve kanuna aykırı olduğunu belirtip, davanın kabulü ile 1., 2. ve 3. Haciz ihbarnameleri tebligatlarının usulsüz olduğunun tespitine, tebliğ tarihlerinin düzeltilerek 24/08/2020 olarak kabulüne, davacının malvarlıklarına konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir....
Sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, yapılan icra dosyasından müvekkili şirkete birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnameleri gönderildiğini, icra dosyasından müvekkili şirkete tebliğ edilen haciz ihbarnameleri usulüne uygun yapılmadığını, müvekkili şirkete gönderilen haciz ihbarnamelerin Tebligat Kanunun 12 ve 13.maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 17.18., 21.maddelerine aykırı olduğunu, yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, müvekkili şirkete yapılan haciz aynı şekilde yapılan 89/2 haciz ihbarnamesininde iptali için davalar açıldığını, açılan davalarının kabul edildiği takdirde iş bu davalarınında konusuz kalacağını, usulsüz olarak yapılan tebligatlar sonucunda haciz ihbarnamelerinden haberdar olamayan müvekkilinin üçüncü haciz ihbarnamesini öğrenmesinden sonra iş bu davayı açmak zorunda kaldıklarını, haciz ihbarnamesinde belirtilen borç miktarı ... sayılı takip dosyasında 1.079.385,70 TL gibi yüksek bir miktardan yaptıkları için iş bu davayı açmak için gerekli olan harcı...
Sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, yapılan icra dosyasından müvekkili şirkete birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnameleri gönderildiğini, icra dosyasından müvekkili şirkete tebliğ edilen haciz ihbarnameleri usulüne uygun yapılmadığını, müvekkili şirkete gönderilen haciz ihbarnamelerin Tebligat Kanunun 12 ve 13.maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 17.18., 21.maddelerine aykırı olduğunu, yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, müvekkili şirkete yapılan haciz aynı şekilde yapılan 89/2 haciz ihbarnamesininde iptali için davalar açıldığını, açılan davalarının kabul edildiği takdirde iş bu davalarınında konusuz kalacağını, usulsüz olarak yapılan tebligatlar sonucunda haciz ihbarnamelerinden haberdar olamayan müvekkilinin üçüncü haciz ihbarnamesini öğrenmesinden sonra iş bu davayı açmak zorunda kaldıklarını, haciz ihbarnamesinde belirtilen borç miktarı ... sayılı takip dosyasında 1.079.385,70 TL gibi yüksek bir miktardan yaptıkları için iş bu davayı açmak için gerekli olan harcı...