O halde, mahkemece, borçlunun usulsüz tebligata ilişkin şikayeti dışında kalan borca itirazının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, Yargıtay bozma ilamına uyulduğu halde, bozmanın gerekleri yerine getirilmeden sadece usulsüz tebligat şikayetinin irdelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, genel haciz yoluyla takipte borçluya TK 21. maddesine göre yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu, gecikmiş itirazdan söz edebilmek için öncelikle usulüne uygun ödeme emri tebliği gerektiği, bu yönüyle İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesinin borçlunun talebini usulsüz tebliğ şikayeti olarak değerlendirmesi, hukuki tavsifin hakime ait olması kuralına uygun ve isabetli olduğu ancak; Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun başvurusunda usulsüz tebligattan 08/06/2018 tarihinde haberdar olduğu ve buna göre süresinde mahkemeye başvurmadığından şikayetin süreden redddine karar verilmişse de; borçlunun dava dilekçesindeki "....ödeme emri tebliği 08/06/2018 tarihinde mahalle muhtarına tebliğ edilmiştir. Ancak itirazın son günü olan 18/06/2018 tarihine kadar icra dairesine gelip itirazda bulunamadığı...." sebebiyle "Büyükorhan ilçesinde bulunamadım." şeklindeki beyandan usulsüz tebliğden haberdar olduğu sonucuna varılamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine başvurarak; usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itiraz ettiği, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin süreden reddine, imzaya itirazın ise reddine karar verildiği görülmüştür....
bir usulsüz tebligat şikayeti olmadığı gibi 3....
İcra mahkemesi, açıkça ileri sürülmedikçe tebligat usulsüzlüğünü re'sen nazara alamayacağı gibi, icra dairesi de, tebligatın usulsüz olduğunu belgeleyen icra mahkemesi tarafından verilmiş bir karar getirilmediği sürece, tebligatın usulsüz olduğunu kendiliğinden dikkate alamaz (Yargıtay 12.HD 2016/24064 E, 2017/14989 K; Yargıtay 12.HD 2016/11587 E, 2017/2700 K; Yargıtay 12.HD 2015/13537 E, 2015/26759 K). Bu durumda icra müdürlüğünce 29/09/2020 tarihli işleme tebligat usulsüzlüğünü dayanak olarak göstermesi doğru görülmemiştir. Dosya kapsamında; haciz ihbarnamelerinin alacak miktarı, alacaklı ve borçlu bakımından aynı içeriğe sahip olduğu, üçüncü kişinin usulsüz tebliğ şikayeti bulunmaması sebebiyle tebligatların usulsüz olduğunun dikkate alınamayacağı anlaşılmakla icra müdürlüğünce yapılan 29/09/2020 tarihli işlemde hukuka uyarlık görülmemiş, davacı alacaklı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmüştür....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde dava dilekçesindeki hususları tekrar etmiş ilaveten mahkeme kararında davaya konu tebligatın yapıldığı tarihlerin doğru olarak yazılmadığını, bu durumun mahkemece mazbatalar incelenmeden karar verildiğini gösterdiğini, ayrıca tebligat üzerinde TK'nın 21/2 maddesine göre tebligat yapılması talebini içerir şerh bulunmamasına rağmen mahkemece bu şerhin bulunduğunun kabul edildiğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu ve takibin usulsüz tebligat ile kesinleştiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, usulsüz tebligat şikayetine ve borca itiraza ilişkindir. Muğla 2....
Davacı istinaf dilekçesinde özetle;Dava dilekçesi ile, ikamete konu kullandığı İstanbul Kartal Soğanlık Yeni Mah. 10114 Ada 254 parsel 77 bağımsız nolu taşınmaz üzerine 22.03.2021 tarihinde haciz konulduğunu belirterek yasal süresi içerisinde bu haczin konulma tarihi üzerinden bile 7 gün geçmeden meskeniyet ve taşkın haciz itirazında bulunarak davacı ve şikayetçi olduğunu, dolayısıyla bu taşınmaz üzerine konulan yeni haciz tarafıma yeni şikayet hakkı sağladığını, taşınmazlara da konulan hacizlerin taşkın olduğu, bu taşınmazlardan herhangi birinin borcu ödemeye yeteceği sebebi ile " taşkın haczin tespiti ile adıma kayıtlı taşınmazlardan meskeni üzerindeki haczin hem meskeniyet hem de taşkın haciz olması sebebi ile diğer taşınmazlarındaki hacizlerinde taşkın haciz olması sebebi ile taşkın haczin kaldırılarak borca yetecek tek bir taşınmaz üzerinden haczin devamına, dair karar verilmesine " yönelik talebi görmezden gelinerek bu talebim hakkında da herhangi bir karar dahi verilmediğini, alacak...
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda İzah Edildiği Üzere; 1- İlk Derece Mahkeme kararına ilişkin (reddedilen kısımlara yönelik olarak) davacı tarafın istinaf başvurusunun REDDİNE, 2- Davacı tarafın taşkın haciz şikayeti ile ilgili verilen karara yönelik istinaf başvuru dilekçesinin İİK'nun 363/1, 365/son, HMK'nun 352/1- b maddeleri gereğince REDDİNE, 3- Davacı tarafın, vekalet ücretine yönelik istinaf başvuru dilekçesinin HMK.'nun 352/1- b cümlesi ve İİK.'nun 363/1 ve İİK.'...
İİK 16 maddeye göre, usulsüz tebliğ şikayeti ıttıla tarihi içerisinde 7 gün içinde yapılması gerekir. 17/12/2020 tarihinde ve 09/02/2021 tarihinde şirket çalışanı Nilüfer Tokal huzurunda haciz işlemi gerçekleştirildiği, haciz esnasında borçlu şirket yetkilisinin bulunmadığı mahkemece bu tarihte borçlunun dosyadan haberdar olduğu, belirtilmek suretiyle davanın süreden reddine karar verilmiştir. Haciz tutanağında şirket yetkilisinin hazır olmadığı ve hazır bulunan çalışan Nilüfer Tokal'ın tebliğ almaya yetkili kişi olmadığı da gözetildiğinde mahkemece ıttıla tarihinin bu tarihte başlatılarak davanın süreden reddine karar verilmesi hukuken yerinde değildir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır....
Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Üçüncü kişi, dava dilekçesinde, haciz işleminin İİK 99 uncu maddesi uyarınca yapılmış sayılmasına, 3213 Sayılı Maden Kanunu'nun 40. maddesi uyarınca haczedilmezlik ve taşkın haciz itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiş, mahkemece, 06.10.2021 tarihli celse de '' Davacı vekilinin taşkın haciz şikayeti yönünden dosyanın tefriki ile mahkememiz yeni esas sırasına kaydının yapılmasına, '' karar verilmiş, İskilip İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/32 ve 2021/33 karar sayılı dosyasında ise haciz ve haczedilemezlik şikayeti yönünden İskilip İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/24 Esas sayılı taşkın haciz ve haczedilmezlik şikayetinin sadece borçlu tarafından yapılması gerekirken 3. kişi olan şikayetçi tarafından yapılmış olması nedeniyle şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür....