Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tebligat mazbatasını çıkaran merci tarafından Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği için tebligatın TK'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesine göre yapılması gerekirken, dağıtıcının kendiliğinden TK'nun 21/2. maddesine göre yapması kanuna aykırıdır. O halde mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek, borçlunun 02.09.2015 tarihinde dosyadan fotokopi aldığı nedenle, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğe muttali olduğu tarihin bu tarih olarak kabul edilmesi ve usulsüz tebligat neticesi takibin kesinleştirilmesinden sonra borçlu hakkında uygulanan haciz işlemi var ise bunların kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Üçüncü kişi, dava dilekçesinde, haciz işleminin İİK 99 uncu maddesi uyarınca yapılmış sayılmasına, 3213 Sayılı Maden Kanunu'nun 40. maddesi uyarınca haczedilmezlik ve taşkın haciz itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiş, mahkemece, 06.10.2021 tarihli celse de '' Davacı vekilinin taşkın haciz şikayeti yönünden dosyanın tefriki ile mahkememiz yeni esas sırasına kaydının yapılmasına, '' karar verilmiş, İskilip İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/32 ve 2021/33 karar sayılı dosyasında ise haciz ve haczedilemezlik şikayeti yönünden İskilip İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/24 Esas sayılı taşkın haciz ve haczedilmezlik şikayetinin sadece borçlu tarafından yapılması gerekirken 3. kişi olan şikayetçi tarafından yapılmış olması nedeniyle şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür....

      Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu, usulsüz tebligat şikayeti yönünden kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca kararın kaldırılması ve yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A) 1- Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca İzmir 1....

      Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; tebliğ mazbatasının üzerindeki imzanın Suzan Kazımcevat’a ait olmadığını, kendisinin haberi dahi olmadığını, imza incelenmesi talep edilerek masraflarının karşılanmak istenmesine rağmen mahkemenin delile ulaşmalarını engellediğini, aşamalardaki adres araştırmasına göre sözkonusu adreste Suzan Kazımcevat’ın oturduğunun tespit edildiğini, usulsüz tebligat sebebiyle bu adreste haciz yapıldığını ve bu yolla müvekkilinin taciz edildiğini, aksi ihtimalde müvekkili adreste oturuyor ise kayınvalidesi aynı konutta oturan olmadığından tebligatın usulsüz olacağını, oturmuyor ise de zaten oturmadığı adrese yapılan tebligatın usulsüz olacağını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir....

      Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur.Somut olayda, şikayetçi vekili dilekçesinde, 2. haciz ihbarnamesini 22.12.2014 tarihinde öğrendiklerini bildirdiğine göre, beyan edilen bu ittıla tarihine nazaran yasal şikayet süresinin son günü 29.12.2014 Pazartesi mesai bitimi olduğundan, 30.12.2014 tarihinde yapılan usulsüz tebligata yönelik şikayet, İİK'nun 16/1 maddesinde öngörülen yasal 7 günlük sürenin geçmesinden sonra olmakla, süresinde değildir.O halde, mahkemece; 89/2 haciz ihbarmesi tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin süre aşımı nedeni ile reddine karar verilerek, sair şikayet nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....

        yapılması gerektiğinden muhtıra ile birlikte yapılan ödeme emrinin de usulsüz olduğu, İİK'nun 54/1 maddesine göre muhtıra tebliğinden sonrasında ise usulüne uygun tebliğ işlemlerinin gerçekleştirilmediği dikkate alındığında davacının usulsüz tebliğ şikayeti yönünden istinaf sebebi yerindedir....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayeti ve taşkın haciz şikayetine ilişkin olup, taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2004 sayılı İİK'nın 82 vd. maddeleri, Harçlar Kanunu 3....

          Somut olayda, davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Ilgın İcra müdürlüğünün 2010/644 talimat sayılı dosyasından alınan kıymet takdiri raporunu içerir tebligatın usulsüz olduğunu ve gecikmiş itiraz ileri sürerek tebligatın iptalini, meskeniyet şikayeti ileri sürerek haczin kaldırılmasını ve kıymet takdirine itirazını ileri sürerek yeniden rapor aldırılmasını talep etmiş olup; -Davacının usulsüz tebligat ve gecikmiş itiraz şikayeti inceleme yetkisinin, İzmir 14. İcra Dairesinin bağlı olduğu İzmir İcra Hukuk Mahkemelerine aittir. - Meskeniyet şikayetine konu mahcuz taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde, taşınmaza, asıl takip dosyası olan İzmir 14. İcra Müdürlüğü'nün 2008/5275 Esas sayılı dosyasından yazılan müzekkere ile doğrudan haciz konulduğundan, şikayeti inceleme yetkisinin, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu İzmir İcra Hukuk Mahkemelerine ait aittir. - İzmir 14....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının yasal süresi içerisinde hiçbir şekilde kendisine gönderilen ödeme emrine itiraz etmediğini, itiraz süresinin kesin şekilde düzenlendiğini, tebligat zarfında kendi adını, kimlik bilgilerini ve icra dosya numarası gören borçludan, ilgili icra dairesine başvurması, en azından e-devlet uygulaması üzerinden kontrol etmesinin bekleneceğini, borçlunun borç kaynağı olan taşınmazda iki yıldır tek kuruş kira bedeli ödemediğini, davacı borçlunun gayrimenkullerinde başkaca takyidatlar bulunduğunu, müvekkiline ve başka alacaklılara birden fazla borcu olduğunu, taşkın haciz iddiasının dinlenilemeyeceğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde şikayetçi borçlunun yapmış olduğu usulsüz ödeme emri tebliğ işlemi ve taşkın haciz şikayetlerinin reddine, karar verilmiştir....

          Taşkın hacze yönelik istinaf istemine ilişkin olarak; ilk derece mahkemesince taşkın hazce ilişkin açılan haczedilmezlik şikayeti sonucunda verilen kararlar, İİK'nın 363/1. maddesi kapsamında kesin niteliktedir. Bu sebeple ilk derece mahkemesi kararının, taşkın haciz şikayeti yönünden istinaf yoluyla incelenmesi mümkün olmadığından davacıların taşkın haciz şikayetine ilişkin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; I-Davacıların taşkın haciz şikayetine ilişkin istinaf başvurularının usulden REDDİNE, Davacıların yetkiye ve borca itiraza ilişkin istinaf başvurularının KISMEN KABULÜ ile İstanbul 26....

          UYAP Entegrasyonu