Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, meskeniyet şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasına, diğer hacizlerin kaldırılması talebinin ise reddine karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine üzerine, Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda, özetle; ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğu, buna göre de bu tarihten önceki hacizlerin hükümsüz kaldığı, dolayısıyla borçlunun meskenine, maaşına ve taşınmazlarına yönelik olarak gerçekleştirilen hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği ve bu aşamada meskeniyet şikayetinin esasının incelenmesinin de doğru olmadığı gerekçesiyle, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, Dairemizin 23.10.2014 tarih ve 2014/18236 E.-24834 K. sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, yapılan yargılama sonucunda ise, ödeme emrinin 07.06.2013 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasına, maaş üzerine konan haczin kaldırılmasına, meskeniyet şikayetinin (esastan) kabulüne karar verilmiştir....

    Öncelikle usulsüz tebligat yapıldığı hakkındaki şikayet incelenerek davanın süresinde açılıp açılmadığının tespiti, buna göre de, itiraz ve şikayetlerin süre yönünden incelenmesi gerekir. Davacı tarafın davadaki usulsüz tebligat şikayeti, borca itirazları ve aşkın haciz iddiaları mahkemece değerlendirilmemiştir. Bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılarak davacının tüm talepleri hakkında karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Ankara 10....

    Haciz ihbarnamesinin 18.02.2019 tarihinde, aynı adrese Tebligat Kanunu'nun 35/4. maddesi gereğince tebliğe çıkarılan 2. haciz ihbarnamesinin 30.03.2019 tarihinde ve aynı adrese Tebligat Kanunu'nun 35/4. maddesi gereğince tebliğe çıkarılan 3. haciz ihbarnamesinin ise 19.04.2019 tarihinde, Tebligat Kanunu 35/4 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 57/4 maddesine uygun olarak tebliğ olunduğu anlaşılmakla, mahkemenin birleşen 2019/198 Esas sayılı dosyasında şikayetçi... Tarım Gıda Nak. İnş. Konf. Turz. San. Ltd. Şti'nin usulsüz tebligat şikayeti yönünden şikayetinin reddine, şikayetçi 89 borçlusu tarafından yükümlü olduğu borcu karşılar nitelikte ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde borçlu vekilinin, borçluya çıkarılan tebligatların usul ve yasaya uygun tebliğ edilmediğini, müvekkilinin hacizden haricen haberdar olduğunu ileri sürerek, İİK'nun 82/12. maddesine dayalı olarak taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemiyle icra müdürlüğüne yaptığı başvurusu üzerine talebin reddine ilişkin müdürlük kararının iptali ile hacizlerin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, tebligat usulsüzlüğü iddiası değerlendirilmeksizin, kıymet taktir raporlarının tebliğ edildiği...

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davacı borçlu aleyhinde ilamsız takip yapıldığı, usulsüz tebligat şikayetinde bulunulduğu, mahkememiz kararı ile usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verildiği, bunun üzerine henüz karar kesinleşmeden dosyaya yatan paranın ve teminatın iadesinin talep edildiği, müdürlükçe kararın kesinleşmesinden sonra iadeye karar verilebileceğinin belirtildiği, verilen müdürlük kararının kaldırılmasına yönelik olarak iş bu davanın açıldığı, mahkememizin 2019/954 Esas sayılı ve 2019/1025 Karar sayılı kararının istinaf edildiği ve henüz kesinleşmediği, yerleşik yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere, usulsüz tebligat şikayetinin kesinleşmesi zorunlu olup, bu nedenle icra müdürlüğünün kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından 2019/1112 Esas- karar sayılı kararı ile "Davanın REDDİNE " karar verilmiştir....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat nedeniyle takip kesinleşmediğinden haczin kaldırılması isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayet ve haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Tüzel kişilere ne şekilde tebligat yapılacağı, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Tebligat adresinin, borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı olması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 Sayılı Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir. İİK'nın 78. maddesi, "ödeme emrindeki müddet geçtikten ve borçlu itiraz etmiş ise itirazı refolunduktan sonra mal beyanını beklemeksizin alacaklı haciz konmasını isteyebilir" hükmünü içermektedir....

        İcra Hukuk Mahkemesinin 2023/51 Esas sayılı mahkeme kararı sebebiyle takibin durdurulması, dosya kapsamında konulan tüm hacizlerin kaldırılması ve reddiyatı yapılan paranın dosyaya iadesi için müzekkere yazılmasının talep edilmesi üzerine müdürlükçe ödeme emri tebliğ tarihi olarak kabul edilen 27/01/2023 tarihinde icra müdürlüğüne süresinde itirazda bulunduğu anlaşıldığından takibin durdurulması talebinin kabulüne karar verildiği ve 04/04/2023 tarihinde bankalara haciz kaldırma yazısı yazıldığı, yine şikayete konu 06/04/2023 tarihli muhtıraya esas aynı tarihli karar tensip tutanağı ile alacaklıya reddiyatı yapılan 43.025,47 TL paranın banka haczinden geldiği daha sonra banka üzerindeki haczin de usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle 04/04/2023 tarihinde kaldırıldığı, dosyanın da durdurulduğu anlaşıldığından alacaklıya reddiyatı yapılan paranın icra dosyasına iadesi için muhtıra yazılmasına karar verildiği, davacı takip alacaklısı tarafından iş bu muhtıranın takibin durdurulması sebebiyle...

        GEREKÇE; Uyuşmazlık, tebligatın usulsüzlüğü şikayeti, imza itirazı, ödeme emrinin iptali ve hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir. Mersin 5.İcra Müdürlüğünün 2019/11842 esas sayılı dosyası incelendiğinde, her biri 50.000,00 TL miktarlı 5 adet bonoya dayalı yapılan takipte örnek 10 ödeme emrinin davacı şirkete 23/10/2019 tarihinde "Tebligat Kanununun 35. Maddesine göre tebliğ edildi" açıklamasıyla tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Davanın, 07/11/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre; "Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve yeni adres tebliğ memurunca da tespit edilemediği takdirde tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi, tebliğ tarihi sayılır....

        İcra mahkemesi kararlarının uygulanması yönünden, kararın kesinleşmesinin gerekmediği, usulsüz tebligat şikayetinin de bu kapsamda olduğu; henüz haciz isteme hakkı doğmadan borçlunun malvarlığına ve 3. kişilerdeki alacaklarına yönelik olarak gerçekleştirilen hacizlerin yasal dayanağı kalmadığından, takibin kesinleşmesinden önce uygulanan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekir ( Yargıtay 12. HD'nin 22.06.2020 tarihli, 2019/8563 E, 2020/5245 K. sayılı içtihadı)....

        Borçlu davacı kefil hakkında Erzurum 1 İcra Müdürlüğü'nün 2017/5945 Esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlanıldığı, takibin devamı süresince kendisine yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ve tebligatı 02/01/2020 tarihinde öğrendiğini beyan ederek, usulsüz tebligat nedeni ile tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve aynı zamanda takibe dayanak yapılan kredi sözleşmesindeki kefalet limitine ilişkin ibarenin altında bulunan imzanın kendisine ait olmadığını, kefalette eş rızasının bulunmadığını, Kağızman İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunu bu sebeple borca ve yetkiye de itiraz ettiğini takibin durdurulması ile hacizlerin kaldırılması yönünde talepte bulunduğu anlaşılmış, ilk derece mahkemesince usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımı sebebiyle, borca, imzaya ve yetkiye yönelik itirazların ise reddine yönelik karar verilmiş, karara karşı davacı tarafından kararın kaldırılması istemi ile istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....

        UYAP Entegrasyonu