Mahkemece; Davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün 2022/858 Esas sayılı takip dosyasından davacıya yapılan ödeme emri tebligatının 14.02.2022 tarihi olarak düzeltilmesine, Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün 2022/858 esas sayılı takip dosyasında davacının menkul ve gayrimenkulleri üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına, davacının meskeniyet ve haczedilmezlik şikayetinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, davacının takibin iptaline, yönelik talebinin reddine yönelik karar verildiği görülmüştür....
Tebligat usulsüz olsa dahi, borçlu Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre usulsüz tebligatı öğrendiğini beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi sayılacağından, bu hususta bir şikayeti olmayan borçlu yönünden tebligat parçasında yazılı tebliğ tarihinin geçerli olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde alacaklının takibin kesinleşmesi nedeniyle haciz konulma talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, bu ret kararının icra mahkemesinde şikayet yolu ile iptalinin istendiği, mahkemece bu ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, tebliğ çıkaran merciin tebligatın yasaya uygun olup olmadığını denetleme görevi bulunduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....
Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili şirkete usulüne uygun tebligat yapılmamasına rağmen, açılan takibin kesinleştiğini, müvekkilinin söz konusu takipten 16/09/2021 tarihinde haberdar olarak borca ve fer'ilerine itirazda bulunduğunu, müvekkili şirket hakkında verilmiş olan konkordato mühlet ve tedbir kararı bulunduğunu, bu kapsamda müvekkili aleyhine takip yapılamayacağını, oysa ki söz konusu takibin 09/08/2021 tarihinde hukuka aykırı şekilde başlatıldığını, hacizlerin kaldırılmasının gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine, takibe yönelik itiraza ve konkordato davasında verilen mühlet ve tedbir kararına istinaden takibin iptali ile hacizlerin kaldırılması istemlerine ilişkindir....
kesinleşmediğinden hacizlerin de usulsüz olduğunu, aynı zamanda asıl alacağın, fer’ilerini ve takip giderlerini çok büyük ölçüde aşan haciz uygulandığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, imzaya ve borca itiraz talebinin kabulüne, takibin durdurulmasına, usulsüz tebliğ nedeniyle ödeme emri kesinleşmediği için hacizlerin iptaline, bilahare borcu çok aşan aşkın hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
22.09.2020 tarihli kararının kaldırılmasına, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 15.09.2020 olarak düzeltilmesine, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/2245 KARAR NO : 2021/72 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SEFERİHİSAR İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/09/2020 NUMARASI : 2019/88 ESAS, 2020/33 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Kambiyo Şikayeti KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Seferihisar İcra Müdürlüğünün 2017/653 Esas sayılı icra takip dosyasında müvekkillerine gönderilen tebligatların Tebligat Kanunu 20. ve 21. maddelerine aykırı olarak yapıldığını belirterek ödeme emrinin ve tebligatın iptaline, müvekkillerinin takipten haberdar olma gününün 08/11/2017 olarak tespitine, dosyadan müvekillerinin taşınmaz malları ve araçlarına konulan hacizlerin kaldırılmasına, takip dayanağı evrakın kambiyo senedi niteliğinde olmaması sebebi ile takibin iptaline...
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, müvekkilinin takibi 05/05/2021 tarihinde banka hesaplarına uygulanan haciz neticesinde öğrendiğini ve aynı gün içinde icra dosyasına vekaletname sunulduğunu, kararın aksine tebliğ tarihinin 26/04/2021 değil, öğrenme tarihi olan 05/05/2021 tarihi olduğunu, uyuşmazlık usulsüz tebligat şikayeti ile borca itirazdan kaynaklanmakta olup, şikayet süresinin fiilin öğrenme tarihinden itibaren 7 gün olduğunu, usulsüz tebligat ile takibe dayanak belgenin eklenmemesi sebebiyle takibin iptaline yönelik itirazın, fiili öğrenme tarihi bakımından birbirine paralel olduğunu, usulsüz tebligata yönelik şikayet süre yönünden reddedilmediyse, bununla bağlantılı olarak aynı süre içinde şikayete konu edilen takip dayanağı belgenin ödeme emrine eklenmemesi sebebiyle takibin iptali talebinin de esasına girilerek değerlendirilmesi gerektiğini, öğrenme tarihinin belirlenmesi açısından şikayetçinin bildirdiği tarihin esas olduğunu, takip dayanağı...
e vekaletname verdiği, bu vekaletnamenin de karar düzeltme aşamasında dosyaya ibraz edildiği görüldüğünden dairemizin 2014/27591E.-25743K. 03.11.2014 tarihli bozma ilamının kaldırılmasına oybirliğityle karar verilerek temyiz incelemesine geçildi;Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla başlatılan takibe karşı şikayetçinin, ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve hacizlerin kaldırılması talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, hacizlerin kaldırılması talebinin ise reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.Somut olayda, takip talebi ve ödeme emrinde borçlunun ... olarak gösterildiği, alacaklının 12.06.2012 tarihinde şikayete konu icra dosyanına başvurarak; “borçlu ... firmasına gönderilen faturalar Şirket adına ... isimli kişi tarafından teslim alınmış olup bu kişi aynı zamanda ... Inşaa Donatım Turizm Denizcilik Ticaret Ltd.Şti'nin 01.01.2012 tarihinde en büyük hissedarı ve müdürü, ......
Her ne kadar İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında Dairemizin bir içtihadına atıfta bulunulmuş ise de, Dairemizin yerleşik ve istikrarlı uygulamalarına göre icra mahkemesi kararlarının uygulanması yönünden kararın kesinleşmesinin gerekmediği, usulsüz tebligat şikayetinin de bu kapsamda olduğu, mahkeme kararında belirtilen farklı yöndeki kararın ya somut olayın özelliğinden ya da temyiz edenin sıfatından kaynaklanmış olabileceği görülmekle, henüz haciz isteme hakkı doğmadan borçlunun malvarlığına yönelik olarak gerçekleştirilen hacizlerin yasal dayanağı kalmadığından, takibin kesinleşmesinden önce uygulanan hacizlerin kaldırılmasına ilişkin icra memurluğu kararı yerindedir. O halde mahkemece, yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....
"Araklı İcra Müdürlüğü nezdinde yapılan takibin yetkisiz icra müdürlüğünde yapılan takibin devamı niteliğinde olmasına, bu takip dosyasında davacı borçluların vekili bulunmasına karşın vekile ödeme emri tebliğ edilmeksizin takibin usulsüz şekilde kesinleştirilmesi suretiyle davacıların mallarına haciz konulmuş olmasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu.." ( Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4....