Şikayetçiler vekili istinaf başvurusunda özetle; murise yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü hususunda çekişme bulunmadığını, mirasçıların öğrenme tarihinden itibaren usulsüz tebligata ilişkin şikayet hakkının bulunduğunu, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile yetkiye, borca ve zamanaşımına dair itirazların çerçevesinde takibin iptaline karar verilmesini, aksi halde murisinin ağır hastalığının bulunması, takibe itiraz imkanı olmaması nedeniyle geçikmiş itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği hususlar ve icra emri tebligatının usulsüz olduğu iddialarının doğru olmadığını, ilk tebligatın bila tebliğ dönmesi sonrası haricen tespit ettikleri adrese tebligat çıkartılmasının önünde engel bulunmadığını, tebligatın 21. maddeye göre yapılmadığını ve usule uygun olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Somut olayda davacı borçlu usulsüz tebligatı 06/11/2020 tarihinde öğrendiğini beyan etmekle icra emrinin tebliğ tarihi 06/11/2020 olarak kabul edilmiştir. Dava dilekçesinin talep sonucu kısmında yer almayan ancak konu kısmında yer alan takibin iptali talebi kabul edilmemiştir zira takibin iptalini gerektirecek herhangi bir neden ileri sürülmemiş, delil gösterilmemiştir ve salt usulsüz tebligat takibin iptali nedeni değildir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ve hacizlerin kaldırılması talebinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Davacı borçlu vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de; temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanun'la değişik İİK'nın 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Asliye Hukuk Mahkemesinin .../... esas sayılı dosyası ile tasarrufun iptali davasının ikame edildiğini, usulsüz tebligat şikayeti sonucu İcra Hukuk Mahkemesi kararı ile neticesinde hacizlerin kaldırılmasına ve takibin durmasına karar verildiğini, davalı tarafından ödeme emrine, borca, faize ve tüm fer' ilerine haksız ve mesnetsiz olarak alacağı sürüncemede bırakmak maksadıyla itiraz edildiği ve takibin durduğunu, davalıya yapılan tebligatın usulüne uygun yapıldığını belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, %20'den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır. Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı taraf davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır....
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekili tarafından hakkında Kiraz İcra Müdürlüğü'nün 2018/472 sayılı dosyası üzerinden başlatılan takipten 19/07/2019 tarihinde haberdar olduğunu, tebligatların usulüne uygun yapılmadığını, tarafına usulüne uygun tebligat yapılmadığından borca itiraz süresi ve hakkının da devam ettiğini, borcun tamamına itiraz ettiğini, bu nedenlerle tarafına usulüne uygun tebliğ edilmeyen ödeme emrinin ve tüm işlemlerin iptali ile ödeme emri tebliğ tarihinin 22/07/2019 olduğu gözetilerek itiraz ve şikayetlerinin kabulüne, takibin ve satışın tedbiren durdurulmasına ve adına kayıtlı taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
T3 T2 ve T4 ait vekaletname bulunmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesine göre, tebligat usulsüz olsa bile, muhatap tebligatı öğrendiği takdirde tebligat geçerli hale gelir. Mahkemece farklı gerekçe ile tebligat usulsüzlüğü şikayeti reddedilmiş ise de, karar sonuç itibariyle doğru olmakla, istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Kışlası'nda erat olarak silah altında askerlik görevinde bulunmakta olduğunu ve 28.01.2016 tarihinde müvekkilinin adresine gönderilen tebligat 7201 tebligat kanununun 14. ve 22....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/05/2021 NUMARASI : 2021/493 ESAS - 2021/624 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 23. İcra Dairesi'nin 2008/7458 Esas sayılı dosyasında müvekkili borçluya çıkartılan ödeme emri tebliğ evrakının usulsüz olarak tebliğ edildiğini, ayrıca icra dosyasının 10/07/2014- 26/08/2016 ile 05/06/2018- 17/09/2019 tarihleri arasında takipsiz bırakıldığını, dosyanın işlemden kaldırılması gerektiğini, dosyada yenileme emrinin dahi olmadığını belirterek, dosyanın işlemden kaldırılmasını ve hacizlerin fekkine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/1406 esas sayılı dosyasına takibin durdurulması ve tüm hacizlerin kaldırılmasına dair taleplerinin, "Müdürlüğümüz dosyasına 26/04/2020 tarihinde borçlu vekilince yetkiye borca itiraz edildiğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararı gereğince tebliğ tarihinin 24/04/2019 tarihi itibari ile tebligatı öğrendiği tarih olarak kabul edildiği, takibin ilamsız olduğu ve İİK'nın 62. md. gereğince itirazın icra dairesine yapıldığı anlaşıldığından takibin durdurulmasına, borçlu vekilinin haciz kaldırılması talebinin ise Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 8....
No:20 Merkez/ ERZİNCAN" adresinin gösterildiğini, bu adreste bulunan başka bir şahsa tebliğ esnasında muhatabın çarşıya gittiği beyanı geçilerek tebligat yapıldığını, müvekkilinin tek adresinin yurt dışı adresi olan "Ahosnstr 34 XX 814 Münchenstein İSVİÇRE" adresi olduğunu, müvekkilinin ikamet etmediği ve hiç oturmadığı bu adrese yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, tebligatı alan kişinin de müvekkili adına tebligatı almaya yetkili kişi olmadığını, açıklanan nedenlerle Erzincan İcra Müdürlüğü'nün 2017/1443 Esas sayılı dosyasında 10.12.2019 tarihli usulsüz tebligat ve borca itirazlarının kabulü ile usulsüz tebligat ve borca itiraz taleplerinin kabulü ile taleplerinin reddine dair 10.12.2019 icra memur işleminin ortadan kaldırılmasına, 13.02.2017 tarihli usulsüz tebligatın iptali ile usulsüz tebligatı öğrendikleri tarih olan 10.12.2019 tarihinin ödeme emri tebliğ tarihi sayılmasına ve bu nedenle süresinde yapmış oldukları itirazın kabulü ile takibin durdurulması ve tüm hacizlerin kaldırılmasına...