Ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmiş olması takibin iptali nedeni olamaz. Yukarıda da belirtildiği üzere bu durumda tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesi ile yetinilmesi gerekir. O halde mahkemenin karar gerekçesinde de kabul edildiği üzere, borçluya çıkarılan ödeme emri tebligatı usulsüz olduğundan, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun tebligatı öğrendiği tarihin tebliğ tarihi olarak esas alınması suretiyle, takibin kesinleştiği tarihin tespit edilmesi, düzeltilen tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden önce haciz konulmuş ise anılan haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçluya örnek 7 numaralı ödeme emri tebliğ edildiği, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin 11.12.2013 tarihi olarak düzeltilmesi ve usulsüz tebligata dayanılarak takibin kesinleştirilmesi ile konulan hacizlerin kaldırılmasını talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, icra müdürlüğünün 24.12.2013 tarihli kararı ile tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ve takibin durdurulmasına karar verildiğinden, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, esas hakkında karar...
, TK 14. maddesi hükmünün uygulanabilmesi için tebligat yapılacak kimsenin, tebligatın yapılacağı zaman diliminde asker kişi sıfatını haiz olması şart ve yeterli olduğunu, asker kişinin yakınlarına yapılacak bir tebligatın TK 14. maddesi hükmü karşısında geçersiz olacağını, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkil olan borçlunun mal varlığına ve banka hesaplarına konulmuş olan hacizlerin kaldırılması gerektiğini, ihtiyati haciz kesinleşmemiş olduğunu belirterek, müvekkili adına çıkartılan ödeme emrinin iptalini, hacizlerin kaldırılması ile iade edilmiş ise teminatın dosyaya yeniden yatırılmasını talep etmiştir....
Davacı borçlu öğrenme tarihini 27.11.2018 olarak belirtmiş olup, davalı tarafından bunun aksi ispatlanamadığı gibi dosya kapsamında bu tarihten önce öğrendiğine ilişkin bir bilgi ve belge de bulunamamıştır. Bu sebeple ödeme emrini öğrenme tarihinin 27.11.2018 olarak tespit edilmesi gerekmiştir. Yapılan tebligat usulsüz olup, usulsüz tebliğe dayalı olarak takibin kesinleştirilmesi ve haciz uygulanması hatalıdır. Bu sebeple 27.11.2018 tarihinden önceki hacizlerin dayanağı ortadan kalkmış olup, bu hacizlerin de kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Davacı takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiş ise de ilamsız takiplerde icra müdürlüğüne süresinde yapılan borca itiraz üzerine takip kendiliğinden duracağından, dairemizce bu konuda karar verilmesine yer olmadığı anlaşılmıştır....
Davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Davacı tarafça, ödeme emri tebliğinin usulsüz olması sebebiyle ödeme emri tebliğinin iptali ile ödeme emri tebliğ tarihinin 19/10/2020 olduğunun tespitine, takibin usule aykırı olarak kesinleştirilmesi sebebiyle haksız hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmiştir. Her ne kadar dava dilekçesinde borca itirazlardan bahsedilmiş ise de, borca itiraza dayalı bir talep (itirazın kabulü, takibin iptali ya da takibin durdurulması gibi) söz konusu değildir. Taraflarca, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğuna ve ödeme emri tebliğ tarihinin 19/10/2020 tarihi olduğuna dair karara karşı istinaf kanun yoluna başvuru yapılmamış olduğundan, kararın bu kısmı kesinleşmiştir. Buna göre ödeme emri tebliğ tarihi 19/10/2020 tarihi olup, davacı borçlu tarafından icra dosyasına aynı gün itiraz dilekçesi sunulmuştur. Bu haliyle davacı yönünden icra takibi kesinleşmemiştir....
Sayılı dosyasıyla tasarrufun iptali davası açılmış olduğunu bu nedenle iptali istenen tebligata ilişkin yapılacak şikayetin kamu düzeninden ve süresiz şikayete tabi olacağını bir diğer deyişle hukuka aykırı uygun olmayan bir işlem nedeniyle icrai faaliyetler tesis edilmiş yasanın koruduğu ayni haklara ilişkin dava açılmış olduğunu, tüzel kişiler bakımından Tebligat Kanunu'nun 21. Maddesinin uygulanma imkanı bulunmadığını, tebligat Kanunu'nun 21. Maddesinin uygulanabileceği düşünülse dahi Tebligat Kanunu'nun 12. Ve 13. Maddelerindeki silsilenin takip edilmesi gerektiğini bu nedenlerle mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak şikayetin kabulüne, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği ve hacizlerin kaldırılması şikayetlerine ilişkindir. HMK.'...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/12/2018 NUMARASI : 2018/675 ESAS - 2018/896 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Borca-Yetkiye-İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan takipte ödeme emrinin, müvekkilinin 2013 yılında terkettiği adresine gönderildiğini, tebliğ işleminin Tebligat Kanunu’na aykırı olduğunu, takibin 04/09/2018 tarihinde öğrenildiğini, müvekkilinin yerleşim yeri olan Trabzon İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin takip alacaklısını tanımadığını ve senetten ötürü alacaklıya borcu bulunmadığını, takibe konu senetteki yazı ve imzaların müvekkiline ait olmadığını, takibin zamanaşımına uğradığını belirterek öğrenme tarihinin 04/09/2018 olarak tespitine, ödeme emrinin ve takibin iptaline, hacizlerin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile birlikte, takibe dayanak yapılan senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, çekin kambiyo vasfının bulunmadığını ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti incelenmeksizin icra takibinin itiraz eden borçlu açısından iptaline karar verildiği görülmektedir....
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, usulsüz tebliğ şikayeti ve hacizlerin kaldırılmasına ilişkin şikayete ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Somut olayda Davalı/Alacaklı tarafından asıl borçlu dava dışı Erkan Özdemir aleyhine başlatılan icra takibinde , davacı/şikayetçi üçüncü kişinin, taraflarına gönderilen İİK’nin 89/1, 89/2 ve 89/3. haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini beyanla tebliğ tarihinin, öğrenme tarihi olan 18.10.2018 olarak düzeltilmesi ve hacizlerin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece davacıya gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 18.10.2018 olarak düzeltilmesi ve hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....
Borçlu, menfi tespit ve istirdat davası açarsa yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa, hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için,daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar. İİK 40. Madde uyarınca; Bir ilâmın bölge adliye mahkemesince kaldırılması veya temyizen bozulması icra muamelelerini olduğu yerde durdurur. İcra müdürlüğünce İİK 40. Madde gereğince ilk derece mahkemesi ilamının istinaf incelemesi sonu kaldırılmasına karar verilmiş olması nedeni ile icra muamelelerinin olduğu yerde durdurulmasına usul ve yasaya uygun olarak karar verilmiştir. Somut olayda haciz, ödeme emri tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden sonraya ilişkindir. Ancak usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle düzeltilen tebliğ tarihine göre takip kesinleşmediği için haczin de geçerli olmayacağının söylenebilmesi, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulüne dair kararın kesinleşmiş olmasına bağlıdır....