Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İcra dosyasının incelenmesinde; Alacaklı tarafından borçlu şirket aleyhine icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleştiği, birtakım yerlere İİK 89.madde çerçevesi içinde haciz ihbarnameleri gönderildiği, davacı 3.şahıs vekilinin 25/01/2022 tarihinde icra dosyasına başvurarak taraflarına 89/2. madde uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine 19/01/2022 tarihinde itiraz ettiklerini belirterek hacizlerin kaldırılmasını istediği, müdürlükçe de itirazın süresinde olmadığından bahisle hacizlerin kaldırılması talebini ret ettiği, davacı 3.şahsın 02/02/2022 tarihli kararı mahkeme önüne getirdiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesiyle de sabit olduğu üzere davacı kendisine gönderilen ve 03/11/2021 tarihinde tebliğ edilen 89/2 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğini, bu tebligattan 19/01/2022 tarihi haberdar olduğunu iddia etmiş ve bu tarihli itirazlarının geçerliliğini istemiştir....

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1- Davacının ödeme emrinin usulsüz tebliği nedeniyle takibin kesinleşmediğine yönelik şikayetine karşı yapılan istinaf başvurusunun süresi geçmiş bir şikayete ilişkin olduğu görülmekle istinaf başvuru dilekçesinin İİK'nın 365/1- 3 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE, 2- Davacının yeniden kıymet takdiri yapılması ve İİK 106. ve İİK 110. maddesine göre hacizlerin kaldırılmasına yönelik şikayeti hakkındaki ilk derece mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvuru dilekçesinin İİK'nın 363. ve HMK'nın 352. maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE, 3- Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 4- Dosyanın istinaf mahkemesine gönderilmesi amacıyla yapılan posta masrafı ve tebligat giderlerinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, 5- İstinaf incelemesi aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 6- HMK'nın 333. maddesi gereğince kalan gider avansının yatıran tarafa...

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından Araklı İcra Müdürlüğünün 2020/205 Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine icra takibi yapıldığını, takipte ödeme emrinin tebligat kanununun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edildiğini, ancak söz konusu tebligatın ihbarnamenin kapıya yapıştırılmaması nedeniyle usulsüz olduğunu, öte yandan ödeme emrinin takip talebine aykırı olacak şekilde düzenlenmesi nedeniyle iptalinin gerektiğini ileri sürerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 08.06.2021 olarak düzeltilmesine ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia ve dosya kapsamına göre; "Talep, usulsüz tebligata yönelik memur işlemi şikayeti, usulsüz tebligat nedeniyle takip henüz kesinleşmediğinden hacizlerin kaldırılması gerektiği ve takibe aykırı şekilde ödeme emri hazırlandığından bahisle ödeme emrinin iptali istemi noktalarındadır....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2022 NUMARASI : 2022/78 ESAS 2022/243 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Borca İtiraz, Hacizlerin Kaldırılması Talebi KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde asıl ve birleşen dosya davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Asıl ve birleşen dosya davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Dairesi'nin 2020/231118 sayılı dosyasından yapılan ilamsız takipte gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 18.09.2020 tarihi olarak düzeltilmesine ayrıca borcu bulunmadığını belirterek müvekkilinin murisi olan annesinin hisselerine konulan haczin kaldırılmasını ve icra dosyasından taraf olarak silinmesini talep etmiştir....

Şikayet dilekçesinin incelenmesinde, şikayetçinin usulsüz tebliğ nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve icra dosyasına yapılan itirazın süresinde olduğundan bahisle takibin durdurulmamasına ilişkin işlemin kaldırılmasına, takibin durdurulmasına ilişkin talepte bulunduğu, ilk derece mahkemesince talep aşılmak suretiyle hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. Oysa taleple bağlılık ilkesi uyarınca, hacizlerin kaldırılması talebi bulunmadığı nazara alınarak talepten fazlasına karar verilemez....

GEREKÇE; Uyuşmazlık, tebligatın usulsüzlüğü şikayeti ve takibin, ödeme emrinin iptali ve hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir. Mersin 5.İcra Müdürlüğünün 2016/16473 esas sayılı dosyası incelendiğinde, davalı alacaklı T4 T7 T1 aleyhine keşidecisi T1, lehtarı ve yetkili hamili T4 olan 15.12.2016 tanzim, 28.12.2016 vade tarihli 1.000.00,00 TL bedelli, bir adet bonoya dayalı olarak 30.12.2016 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde örnek 10 ödeme emrinin davacıya 23.01.2017 tarihinde TK'nun 21/2. Maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Davacı borçlunun takip konusu bono üzerinde yazılı adresinin "GMK Bulvarı Cumhuriyet mah....

Mahkemece;"2004 sayılı iik'nın 17. maddesi gereğince şikayetin kısmen kabulü ile davacıya ödeme emri ve dayanak belgeyi içeren tebligatın usulsüz tebliğ edildiğinin tespitine, Sivas İcra Müdürlüğü'nün 2019/118683 esas sayılı icra dosyası ile başlatılan icra takibinde davacı borçluya örnek 10 nolu ödeme emri ve dayanak belgelerin tebliği tarihinin ıttıla tarihi olan 24/12/2019 olarak düzeltilmesine, ödeme emrinin iptali, ödeme emrinin yeniden tebliği, takibin durdurulması, hacizlerin kaldırılması ve borca itiraz taleplerinin reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....

İcra Müdürlüğünün 2022/3692 Esas sayılı dosyası ile müvekkil aleyhine icra takibi başlatıldığını ancak söz konusu takip haksız ve hukuka aykırı olduğundan 31/10/2022 tarihinde icra müdürlüğüne dilekçe sunarak ödeme emrine konu tebligatın usulsüz olduğundan müvekkilin söz konusu tebligattan ve takipten haberdar olmadığını bu nedenle hacizlerin kaldırılması talepli itiraz dilekçesi sunduklarını ancak icra müdürlüğü tarafından tebligatın usulsüz oluşunu inceleyip karar vermeyeceği gerekçesiyle itirazın reddedildiğini ve takibin durdurulmadığı gibi hacizlerinde kaldırılmadığını, müvekkil adına çıkartılan tebligat mazbatasında tebligat yapılan kişinin adı ve soyadının açık bir şekilde yazmadığını, tebligat yapılan kişinin müvekkilin babası olduğunu tahmin ettiklerini ancak babası ile müvekkilin aynı konutta yaşamadığını ayrıca muhatabın tebliğ adresinde bulunmadığına ilişkin beyanın kimden öğrenildiğinin tebliğ mazbatasına şerh edilmediğinden söz konusu tebligatın bu nedenle usulsüz olduğunu...

Somut olayda, borçlu şikayet dilekçesinde, tebliğ usulsüzlüğü şikayetinin yanı sıra ödeme emrinde belirtilen 30 günlük ödeme süresi dolmadan araçların kaydına konulan hacizlerin usulsüz olduğunu, bu nedenle haczin kaldırılmasını ve takibin iptalini talep ettiği halde, mahkemece bu yöndeki şikayetlerin değerlendirilmediği görülmektedir. O halde, mahkemece, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti dışında kalan itiraz ve şikayetleri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsiz olup kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Taraflar arasındaki usulsüz tebligat ve hacizlerin kaldırılması şikayeti nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine, haczin kaldırılması şikayetinin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu ve davalı alacaklı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, şikayetçi borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

      UYAP Entegrasyonu