Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra dosyasında gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu, ıttıla tarihinin 07.09.2017 tarihi olması sebebi ile ıttıla tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne ve yasal itiraz sürelerinin bu tarih itibari ile işlemesine karar verilmesini, icra dosyasına vekaletname sundukları tarihte haberdar olduklarını, müvekkilinin 07/09/2017 tarihinde takibi öğrendiğini ve itiraz ettiğini, borcun bulunmadığını, haciz kaldırma talebinin değerlendirilmediğini, bu sebeple davacı/borçlunun 12.09.2017 tarihli itirazının kabulüyle icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği, taahhütnamenin iptali, hacizlerin kaldırılaması şikayetlerine ilişkindir. Usulsüz tebligat şikayeti, süresiz nitelikte olmayıp, öğrenme tarihinden itibaren, İİK. 'nun 16....
olduğu belirtilen Mehmet Şerif Adsız isimli kişiye tebligatın yapıldığını, müvekkil şirkette böyle bir çalışan olmadığını, ismi geçen şahsın müvekkil şirket yetkilisinin babası olduğunu, yapılan tebligatın bu hali ile usulsüz olduğunu, bu nedenle takibin tedbiren durdurulmasını, mevcut hacizlerin kaldırılmasını, usulsüz tebligatın iptali ile ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak Tebligat Kanunu 32....
ne örnek 7 numaralı ödeme emrinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre 06.11.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun itirazı üzerine icra müdürlüğünce, borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu ve tebliğin 11.12.2013'te yapılmış sayılmasına, bu suretle de borca itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklının, takibin diğer borçlusu olan ... aynı zamanda borçlu şirketin yetkilisi olduğu ve ona yapılan tebligatla borçlu şirketin de takipten haberdar olacağını ileri sürerek, borçlu şirketin itirazının süresinde olmaması nedeniyle durma kararının iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrininin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mucburdur” hükmüne yer verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/81 KARAR NO : 2022/829 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇORUM İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/10/2021 NUMARASI : 2020/251 ESAS - 2021/631 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebliği, Borca ve Yetkiye İtiraz KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı/vekili 04/08/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle;Davalı tarafından Çorum İcra Dairesi 2020/3472 Esas sayılı dosya ile müvekkilleri hakkında 49.816,33 TL tutarında icra takibi yapıldığını, takip kambiyo senedine mahsus takip yapıldığını, ödeme emrinin müvekkillerine tebliğ edilmediğini, müvekkillerinin haricen öğrendiğini, müvekkillerine herhangi belge verilmediğini, müvekkillerinin yurt dışında yaşamakta olduğunu ve bu nedenl takipten yeni haberleri olduğunu, İcra Dairesinin yetkisine itiraz ettiklerini, ödeme emrinde müvekkillerinin adresinin Şefaatli ilçesi olarak yazıldığını, takibin...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçluya çıkartılan ödeme emrine ilişkin tebligatın bila ikmal iade edildiğini, ödeme emri çıkartılan adresin mernis adresi olması nedeniyle19/07/2019 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesi uyarınca yeniden ödeme emri ve eklerinin tebliğinin talep edildiğini, 02/08/2019 tarihinde tebligatın usulüne uygun olarak ve tebligat zarfı üzerinde yazılı olduğu üzere ödeme emrinin, ihtarname ve 4 adet de dekont fotokopileri ile birlikte tebliğ edildiğini, takibin 09/08/2019 tarihinde kesinleştiğini, dosya borçlusunun herhangi bir yasal engel belirtmeden usul ve yasaya aykırı olarak 23/08/2019 tarihinde gecikmiş itiraz davası açtığını, borçlunun geçerli bir mazeretinin bulunmadığını, yetkiye ve borca itirazlarının yersiz ve dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/333 KARAR NO : 2021/2358 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2020 NUMARASI : 2020/104 ESAS, 2020/512 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ-BORCA İTİRAZ KARAR : İzmir 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/104 Esas, 2020/512 Karar sayılı dosyasında verilen usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 17....
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delileri toplanmıştır. --- üzerinden gönderildiği, dosyanın incelenmesinde: Ödeme emrinin --- tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından ---tarihinde yasal süresinde borca itiraz dilekçesi verildiği, icra dairesince takibin --- durdurulduğu, borca itiraz dilekçesinin alacaklı vekiline e-tebligat yoluyla --- tarihinde tebliğ edildiği, --- tarihinde mevzuat gereği okunmuş sayıldığı, itirazın iptali davasına esas olmak üzere arabuluculuk görüşmelerinin --- tarihinde başladığı, mahkememize tevzi edilen davanın ise -- tarihinde açıldığı, davanın borca itiraz dilekçesinin tebliğinden itibaren --- yıllık hak düşürücü sürede açılmadığı tespit edildi....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/388 E. sayılı dosyasıyla öncelikle takibin iptali, takip iptal edilmeyecek ise usulüne uygun tebliğ edilmeyen ödeme emrinin iptali talepli dava açıldığını, verilen karar ile usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile daha önce konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiğini, borçlu vekili sıfatıyla dosyadaki hacizlerin kaldırılması yönündeki taleplerinin icra müdürlüğü tarafından sunulan dilekçenin borca itiraz içermediği gerekçesiyle reddedildiğini, talepleri uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmemesinin hatalı olduğunu belirterek şikayetinin kabulüne, 12.01.2022 tarihli icra müdürlüğü işleminin kaldırılmasına, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı, ödeme emrine yönelik usulsüz tebliğ iddiasında bulunmuş ise de; dava dilekçesinde de beyan ve kabul ettiği gibi takipten 22/11/2021 tarihinde haberdar olduğu ve aynı tarihte icra dosyasına yetkiye ve borca itiraz dilekçesi sunduğu, ancak öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 21/12/2021 tarihinde usulsüz tebliğ şikayetinde bulunduğu anlaşıldığından, Mahkemece şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin esası incelenerek reddine karar verilmesi isabetsiz ise de, mahkemenin red kararı sonucu itibariyle isabetli olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Bankası vekili tarafından 28.08.2015 tarihli takip talebi ile 30.07.2015 vade tarihli senede dayalı olarak, borçlu ... ve diğer borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı ve adı geçen borçluya örnek 10 nolu ödeme emrinin 04.09.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ise, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek 14.09.2015 tarihinde icra mahkemesine yetkiye, borca ve faize itirazda bulunduğu, mahkemece itirazın süre aşımı sebebiyle reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 168/5. maddesine göre borçlu, borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmek zorundadır. Bu süre geçirildikten sonra yapılan itiraz geçersizdir....